| Oğlunuzun adını duymak dahi istemiyorum. Başından beri Yanlış hareket etti. | Open Subtitles | ليس لدي أي رغبة فى سماع إسم أبنك.لقد أساء التصرف من البداية |
| Kendisiyle kişisel yaralanmalara girmek yerine ceza muhafazasında kaldığımda, o bir şey söylemedi, aramak için birini bulmanın iyi olacağını iddia etti. | Open Subtitles | عندما أكون محامي للشخص الذي أساء له لكنه لن يقول ذلك إطلاقا |
| Yanlış davranılan bir doktordan insanları uyaran bir kahramana dönüştü. | TED | تحول من شخص أساء التصرف إلى البطل الذي حذر الناس. |
| Ona tavsiye ettiğim şeyi Yanlış anladı, ...ama durumu düzeltmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد أساء فهم عرضي بتقديم النصيحه له، ولكنني كنت واضحه للغايه. |
| Eğer içinizden biri yaramazlık ederse, yemin ederim ki Noel Baba'yı arayıp, Noel'de çorap istediğinizi söylerim. | Open Subtitles | و إن أساء أي منكم التصرف فسأتصل بابا نويل فوراً و أخبره أنكم تريدون جوارب في عيد الميلاد |
| Kimse yatakhanemin hiçbir üyesini gücendirmedi, canını sıkmadı veya başka türlü taciz etmedi veya "ellemedi". | Open Subtitles | لم يقم احد بالإساءة أو إزعاج أو بأي طريقة اخرى قد أساء إلى اي أحد تحت خدمتي |
| Bak Case, eğer seni gücendirdiysem özür dilerim. | Open Subtitles | نظرة، القضية، أنا آسف إذا كنت أساء إليك. |
| Aşırı davranışlarda bulunup göz yumamayacağımız şekilde edepsizlik etti. | Open Subtitles | لقد أساء السلوك بشكل لا يمكننا السماح به. |
| Buradaki çocukların aşkına, ruhlara küfür etti ve perilerle birlikte gitti. | Open Subtitles | من أجل وجود أطفال في الغرفة سأقول أنه أساء إلى الأرواح وكان بعيدًا مع الجنيات |
| Sarhoştu, seni dövüyordu ve seni terk etti. | Open Subtitles | كان سكيرا و لقد أساء اليك و هجرك |
| İnsanları kişisel düzeyde istismar etti. | Open Subtitles | أساء إلى كثيرين على المستوى الشخصىّ, |
| Qohelet anlaşılır bir şekilde günlerinin acı veren yavaşlığından dolayı Yanlış tarafa yönelmişti. | TED | لقد أساء كوهيليت فهمًا جراء الملل من بطء إيقاع يومِه. |
| Camdan içeri bakmış, bizi beraber görmüş ve Yanlış anlamış. | Open Subtitles | لقد نظر من خلال النافذة و قد رآنا معاً ، و أساء الفهم |
| Gençliğinde, İncil'deki mesajı Yanlış yorumladığı için... | Open Subtitles | مُذنب أيام شبابه فقد أساء فهم رسالة الإنجيل |
| Eğer içinizden biri yaramazlık ederse, yemin ederim ki Noel Baba'yı arayıp, Noel'de çorap istediğinizi söylerim. | Open Subtitles | و إن أساء أي منكم التصرف فسأتصل بابا نويل فوراً و أخبره أنكم تريدون جوارب في عيد الميلاد |
| Hayır, o yaramazlık yaptı. Onu tek kişilik hücreye aldılar. | Open Subtitles | لا، لقد أساء التصرف لقد أخذوه للزنزانة الإنفرادية |
| Ellerinizi kaldırarak, kaçınız, 25 yaşına kadar okulda yaramazlık yaptı ya da size özellikle gitmemeniz söylenilen yere gitti veya reşit olmadan önce alkol aldınız. | TED | برفع الأيدي، كم منكم في سن 25، قد أساء التصرف في المدرسة، أو ذهب لمكان ما سبق وأن تم تحذيره منه، أو شرب الكحول قبل السن القانوني؟ |
| Saldırganıma bir mektup yazdım; onu o gece şiddetle taciz ettiği aynı toplumun bir parçası olarak tanımlamak için, ona ''sen'' şeklinde hitap ederek onu insancıllaştırdım. | TED | كتبتُ رسالةً إلى المعتدي علي، واصفةً إياه بكلمة "أنت"، لتعريفه كجزء من المجتمع الذي أساء إليه بعنف كبير تلك الليلة. |
| Seni taciz ettiğinde ben hiçbir şey yapamıyorum ama beni taciz ettiğinde böyle her zaman bana geliyorsun. | Open Subtitles | ... عندما أساء معاملتك ... لم أستطع فعل شيء ... لكن عندما أساء معاملتي |
| Bak eğer seni gücendirdiysem özür dilerim. | Open Subtitles | نظرة. إذا كنت قد أساء لك، وأنا آسف. |
| "Sen de bizim suçlarımızı bağışla." | Open Subtitles | وأغفر لنا ذنوبنا كما نغفر نحن أيضاً لمن أساء إلينا |