| Gerçi yedi yıldır hiç mesaj almadım. | Open Subtitles | لا أدري لماذا فلم أستلم رسالة واحدة لسبع سنين |
| Bu işi rezil etmek için almadım, başkasına da rezil ettirmem. | Open Subtitles | ولم أستلم هذه المهمة لأفشل فيها، أو أسمح لآخر بذلك |
| Ve mektuplar alıyorum, insanların bana neyin işe yaradığını anlattığı yüzlerce mektup aldım. | TED | و إنني أستلم رسائل، المئات من الرسائل من ناس يكتبون لي عما نفع معهم. |
| Dükkândan kaskımı almam gerekti. Yeni bir kayış taktırıyordum. | Open Subtitles | كنت أستلم خوذتي من المتجر، وجب تركيب شريط جديد |
| Kalifornia Grierson Müzesi yakın bir zamanda Paristeki D'ORSEY müzesinden Whistler'ın Annesi'nin portresini alabilmek için 50 milyon dolarlık gizli bir bağış aldı. | Open Subtitles | معرض جريرسون في كاليفورنيا أستلم حديثاً تبرع خاص بقيمة خمسين مليار لشراء صورة ام ويستلر |
| Belirttiğim hesaba, sekiz saat içinde parayı yatırmazsanız, çocuk ölecek! | Open Subtitles | "إذا لم أستلم المال في الحساب المدرج" "خلال ثمان ساعات، فسيموت طفلكما" |
| - Yalan söylemedim. Kimseden para almadım ve beni Nijer'e karım göndermedi. Şimdi gidin. | Open Subtitles | لم أكذب, لم أستلم أية دفعات وزوجتي لم ترسلني, والآن أرحلوا |
| - Yalan söylemedim. Kimseden para almadım ve beni Nijer'e karım göndermedi. Şimdi gidin. | Open Subtitles | لم أكذب, لم أستلم أية دفعات وزوجتي لم ترسلني, والآن أرحلوا |
| Sigorta ile bir yanlış anlaşılma yüzünden hizmetlerim için hiç para almadım. | Open Subtitles | و بسبب سوء التفاهم الذي حصل بالتأمين لم أستلم أية نقود على خدماتي |
| Mektuplarını almadım yemin ederim. Lütfen git buradan. | Open Subtitles | أنا آسفة،لم أستلم رسائلك ابداً أقسم بذلك،إرحلي رجاءا |
| - Davetiyemi almadım ama Amerikan posta hizmetlerinin her zaman ki gibi görevini yapamadığını varsaydım. | Open Subtitles | لم أستلم دعوتي لكنّي أعتقد أن خدمة البريد الأمريكي فشل بتوصيلها كعادته. |
| Maaş çeklerini hala alıyorum, sadece postayı dağıtmıyorum. | Open Subtitles | ما زلت أستلم الراتب غير أني لا أسلّم البريد. |
| Zayıf bir sinyal alıyorum. Parazit de olabilir. Kontrol etsen iyi olur. | Open Subtitles | أستلم اشارة ضعيفة, قد تكون تشويشا تحقق من الأمر |
| Tüm cephelerden hergün rapor alıyorum. | Open Subtitles | أنا أستلم التقارير يومياً من سائر الجبهة |
| Bence bana ne yapacağımı söylemeyi kessen iyi olacak! Kadınlardan emir almam! | Open Subtitles | أنت تريد التوقف فى أخبارى ما نفعله أنا لا أستلم الأوامر من النساء |
| Yani, bu durum benim 'öğrenilmiş felç' teorimi ve ve görsel girdinin önemini kanıtlıyor, ama bundan ötürü Nobel ödülü almam birisinin hayalet kolunu oynatmasını sağladığım için. | TED | فقلت، حسنا، هذا يثبت نظريتي عن الشلل المتعلم والدور الحاسم للمدخلات البصرية، ولكنني لن أستلم جائزة نوبل لجعل شخص ما أن يحرك ذراعه الوهمية. |
| Mesajlarımı aldı mı? Eyalet dışında olduğumu söyleyin. | Open Subtitles | هل أستلم رسائلي ؟ حسناً , أخبرة باأنني ليست في الدولة |
| Küçük Rusty'miz ilk cici sepetini aldı. | Open Subtitles | ريستي الصغير فقط أستلم سلة إزدحامه الأولى |
| Belirttiğim hesaba, sekiz saat içinde, parayı yatırmazsanız, çocuk ölecek! | Open Subtitles | "إذا لم أستلم المال في الحساب المدرج خلال ثمان ساعات" "فسيموت طفلكما" |
| Bana apartmanında bir daire ayarladı.., ...ama mektupları karıştırmışlar.., ...göçmenlik yenileme evraklarım hiç ulaşmadı elime. | Open Subtitles | ثم وجد لي شقة في بنايته ولكن اختلط البريد ولم أستلم اوراق تجديد تأشيرتي. |
| Özür diliyorum ama parayı aktaramadığım sürece oyundaki yerinizi elimde tutamayacağım. | Open Subtitles | تقبل إعتذاري، ولكن لا يمكنني أن أحجز لك مكانًا في اللعبة حتى أستلم النقود في يدي |
| Ödemeyi aldığımda sana kesinlikle geri ödeyeceğim. | Open Subtitles | سأحرص على تسديدك المبلغ حالما أستلم راتبي |