"أقول إنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemiyorum
        
    • demiyorum
        
    • olduğunu söylüyorum
        
    Hayır, onu elde ettiğimi söylemiyorum ama kesinlikle kaybettim. Open Subtitles لا ، أنا لا أقول إنه سبق لى إمتلاك مواصفات تلك المهنه ، ولكنى خسرتها بالتأكيد
    Bunun kesin olduğunu söylemiyorum, sadece biraz daha düşünüp öyle öyle karar vermek istiyorum. Open Subtitles لا أقول إنه قرار نهائي أريد أن أفكر به فقط و سأتخذ قراراً عما قريب..
    Öldürenin o olduğunu söylemiyorum. Demek istediğim polislerden kaçan bir çok insanın suçlu olduğu. Open Subtitles أنا لا أقول إنه الفاعل ما أقوله أن أغلب من يهربون من الشرطة هم مجرمون
    Eğer o adam, öyle demiyorum ama eğer o adam... Peki, o... Open Subtitles .. ـ لو كان كذلك، وأنا لا أقول إنه ـ إنه كذلك
    Açık olmak gerekirse, eğer istedikleri buysa ben insanlar vücutlarını değiştirmeye çalışmamalı demiyorum. TED لكن للتوضيح، لا أقول إنه لا يجب على الناس تغيير أجسادهم إذا كان هذا هو ما يرغبون بفعله
    Onun ilk kalp kırıklığının yarasını sarmaya çalışan bir genç olduğunu söylüyorum. Open Subtitles بل أقول إنه مراهق يعاني من أول جرح عاطفي له.
    Kolay seçim olduğunu söylemiyorum ama ben babamı söylerim. Open Subtitles ولا أقول إنه لم يكن قراراً صعباً لكني أختار أبي.
    - Eğer öyleyse, öyle olduğunu söylemiyorum... - Öyle. Open Subtitles .. ـ لو كان كذلك، وأنا لا أقول إنه ـ إنه كذلك
    Doğru olduğunu söylemiyorum, ama yanlış değil de. Open Subtitles لستُ أقول إنه الفِعلُ الصحيح ولكنه ليس بالخاطئ أيضًا
    Kötü olduğunu söylemiyorum ama canımı sıkıyordu. Open Subtitles لا أقول إنه سيء لكنه دفعني للطريق الخطأ
    Ben olduğunu söylemiyorum. Open Subtitles لا أقول إنه كذلك
    Onun aldığını söylemiyorum. Open Subtitles أنا لا أقول إنه أخذها.
    Bu mümkün olsa bile ki öyle olduğunu söylemiyorum, Miles'ı kurtardın. Open Subtitles حتى لو كان ذلكَ ممكناً و أنا لا... أنا لا أقول إنه ممكن... لقد أنقذتَ (مايلز)
    Ölmeyi hak ediyordu demiyorum tabii ki en azından rahmetli kocamın balıkçı kulübesinde değil ama fırıldak gözleriyle ve sapıklığıyla birçok insanı sinirlendiriyordu. Open Subtitles لا أقول إنه استحق الموت.. وفي الكوخ الثلجي لزوجي الراحل.. لكنه أثار غضب الكثير من الناس هنا
    Gidip gitmemen üzerine bir şey demiyorum tamam mı? Open Subtitles أنا لا أقول إنه عليك أو ليس عليك الذهاب في رحلتك, حسناً؟
    İnsanların sana bakışını gözardı etmek kolaydır demiyorum. Open Subtitles لا أقول إنه من السهل تجاهل الطريقة التي ينظر بها الناس إليكِ
    - Tazminatı kabul etmeyeceğiz. - Edelim demiyorum. Open Subtitles لن نقبل بتسوية - أنا لا أقول إنه علينا ذلك -
    Yapmayalım demiyorum ama bir düşünün. Open Subtitles لا أقول إنه لا يجب علينا فعل هذا ...لكن فكر في الأمر إن قمنا بـ
    Eh, şimdi onun yaşlı olduğunu söylüyorum. O güzel biri olarak bilinir. Open Subtitles ‫الآن أقول إنه كبير بما يكفي ‫يقال إنها جميلة
    - Olmadığını kabul ediyorsun. - Hayır. Öyle olduğunu söylüyorum. Open Subtitles أنت تعترف أنه ليس كذلك - لا، أقول إنه -
    Hâlâ onun çıplak olduğunu söylüyorum. Open Subtitles أقول إنه عاري تحت البذلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more