| Odaları daha güneşliydi, partileri daha eğlenceli. | Open Subtitles | غرفهم أكثر إشراقاً وحفلاتهم أكثر إمتاعاً |
| Gerçek, hayalden çok daha eğlenceli olabiliyor. | Open Subtitles | كانت أول مرة أدرك أن الواقع التام يمكن أن يكون أكثر إمتاعاً بكثير من الخيال |
| Bu onları idam etmekten çok daha eğlenceli olacaktır ve halkın hoşuna gidecektir. | Open Subtitles | سيكون أكثر إمتاعاً من إعدامهم والشعب سيحبون ذلك |
| Daha ilginç görünmek için yalan söyledim. | Open Subtitles | كذبت لأنني أردت أجعل نفسي أبدو أكثر إمتاعاً |
| Birisiyle olunca daha zevkli. | Open Subtitles | الأمر أكثر إمتاعاً بوجود شخص أخر. |
| Özellerin, halk balolarından çok daha keyifli olduğu konusunda yorum yapabilirim. | Open Subtitles | ربما ألاحظ مع الوقت أن الحفلات الخاصة أكثر إمتاعاً من الحفلات العامة |
| İkili çalışmanın hep bundan daha eğlenceli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لطالما تصورت أن العمل الثلاثي أكثر إمتاعاً من هذا |
| Birazcık birlikte zaman geçirseydik benim için bu durum daha eğlenceli olabilirdi. | Open Subtitles | وقد يكون ذلك أكثر إمتاعاً لي لو كنّا نقضي أيّاً من الوقت معاً |
| Adalet Bakanlığı devreye girince çok daha eğlenceli olacak. | Open Subtitles | سيكون أكثر إمتاعاً عندما تتدخل وزارة العدل |
| Televizyonda gördüklerinden daha eğlenceli olacağına söz veriyorum. | Open Subtitles | أعدك بأن هذا سوف يكون أكثر إمتاعاً من البيرا الخفيفة وإعادة تأدية إختبار البكالوريوس |
| Çocukken küfretmekten daha eğlenceli birşey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أكثر إمتاعاً من الشتم وأنت طفل |
| Sadece ikimiz olsak daha eğlenceli olur bence. | Open Subtitles | سيكون الأمر أكثر إمتاعاً إن بقينا وحدنا |
| Evet, bu son cumartesi gecesinden, Vagina Konuşmaları'nı izlemeye gittiğimiz zamandan daha eğlenceli olacak. | Open Subtitles | نعم ، هذا سيكون أكثر إمتاعاً من ليلة السبت الماضي عندما ذهبنا لرؤية "مونولوجات المهبل" |
| daha eğlenceli bir şey hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصوّر أمر أكثر إمتاعاً |
| Benim yaptığım şeyden daha eğlenceli gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أكثر إمتاعاً مما كنت أنوي فعله |
| Neden Daha ilginç? | Open Subtitles | أكثر إمتاعاً من ماذا؟ ,أتعلمين أنتِ لا تتفهّمين فحسب |
| Görüyorum ki FBI için çalışmak akademi için çalışmaktan çok Daha ilginç olacak. | Open Subtitles | أرى أن العمل في مكتب التحقيقات الفيديرالية سيكون أكثر إمتاعاً من الأكاديمية |
| Aslında, bence Nick'in hikayesi çok Daha ilginç. Nick? | Open Subtitles | في الواقع Iأعتقد أن قصة نيك أكثر إمتاعاً نيك |
| O şekilde daha zevkli olur. | Open Subtitles | سيكون الأمر أكثر إمتاعاً هكذا |
| Özellerin, halk balolarından çok daha keyifli olduğu konusunda yorum yapabilirim. | Open Subtitles | ربما ألاحظ مع الوقت أن الحفلات الخاصة أكثر إمتاعاً من الحفلات العامة |