| Bir resmi vardı ama Lena onu yanlışlıkla şömineye attı. | Open Subtitles | كان لدينا لقطة منه... ولكن لينا ألقاه في الموقد عن طريق الخطأ. |
| Şeytan onu kenara attı, ve o da düştü. | Open Subtitles | و قد ألقاه الشيطان جانبا.. ثم سقط |
| - Tellerden alıp bez bebek gibi ortaya attı. | Open Subtitles | لقد ألقاه ناحية السياج كدمية خرقة. |
| Bu maskeyi ölümlüler arasında kargaşa yaratmak amacıyla, binlerce yıl önce yapıp toprağa fırlatmıştı. | Open Subtitles | و ألقاه إلى الأرض من آلاف السنين لإحداث الفوضى بين اليشر و طبقا للأسطورة |
| Bu maskeyi ölümlüler arasında kargaşa yaratmak amacıyla, binlerce yıl önce yapıp toprağa fırlatmıştı. | Open Subtitles | و ألقاه إلى الأرض من آلاف السنين لإحداث الفوضى بين اليشر و طبقا للأسطورة |
| Birisi onu öldürdü ve üst geçitten attı. | Open Subtitles | أحدهم قتله ثم ألقاه من فوق الجسر |
| Eğer onu çöp kanalından atan o ise. O attı. | Open Subtitles | .إذا ألقاه من مهوى القمامة - .حسنا، لقد فعل ذلك - |
| Biri onu trenden aşağı attı. | Open Subtitles | شخص ما ألقاه من القطار |
| Onu pencereden dışarı attı. | Open Subtitles | ألقاه من النافذة. |
| Onu kim camdan attı? | Open Subtitles | مَن ألقاه من النافذة؟ |
| Onu camdan bir hayalet attı. | Open Subtitles | شبح ألقاه من النافذة. |
| - attı telefonunu. | Open Subtitles | -لقد ألقاه |