| Bugün zor bir sınavı vardı, ben de ona iyi şanslar dilemek istedim. | Open Subtitles | لديه أمتحان مهم اليوم و أنا أردت فقط أن أتمنى له حظاً سعيداً |
| Ödevler bir yandan, SAT sınavı bir yandan, stres... | Open Subtitles | فقط بين قضاء الواجبات المدرسية و أمتحان القبول بالجامعات و الضغط العام للحياة |
| Cuma günü bir sözlü sınav var da onun uyumasını çok isterim. | Open Subtitles | لأن لدي أمتحان شفهي يوم الجمعة والذي أود أن أنام لأجله |
| Evet ama haftaya bir sınav daha yapılacak. | Open Subtitles | نعم، لكن سيكون هناك أمتحان أخر الإسبوع القادم |
| Bugün sınavım var ve ona çalışmak yerine bütün gece seninle oynadım. | Open Subtitles | ماذا أفعل لدى أمتحان اليوم وكنت ألعب معك بدل من إنهاء مذاكرتي |
| Patron erken çıktı. 90 dakika sonra sınavım var. | Open Subtitles | لقد ذهب الرئيس مبكرا هذا الصباح ولدي أمتحان عملي بعد 90 دقيقه |
| - sınavını yarıda bırakamazsın. | Open Subtitles | لن أسمح لك بان تخرج من أمتحان نصف الفصل الدراسى |
| Geçen hafta girmediğim Cebir-2 sınavına girmem gerekiyordu. | Open Subtitles | كان علي الدخول في أمتحان الجبر الذي فوته الأسبوع الماضي |
| Yazılı sınavı zar zor geçmişsin. | Open Subtitles | ودرجات أمتحان الشفوي كلها ممتازة لكنك بالكاد تجاوزت الإمتحان التحريري |
| Sonunda biraz uyuyabildim. Tarih dersinin kurtarma sınavı yarın. | Open Subtitles | لقد نمت قليلاً أخيراً أمتحان التاريخ التعويضي غداً |
| Tarih sınavı yüzünden çok heyecanlandı dün gece araştırma yaptı ve JFK'nin sadece havaalanı olmadığını keşfetti. | Open Subtitles | لقد كان متحمس بخصوص أمتحان التاريخ كان على الإنترنتَ ليلة أمس وإكتشفَ بأن جي أف كاي لم يكنَ في المطار فقط. |
| Evet ve eğer yarınki sınavı geçersen, annenle beni mezunlar günü dansına götürebilirsin. | Open Subtitles | هاري: نعم، أذا نجحت في أمتحان السواقه يُمْكِنُي أَنْ تَقُودَي أمّكَ وأنا ألى الحفله |
| Bütün sınavları kastetmiyorum ama... pek çok sınav için... cevaplar bende. | Open Subtitles | لا أقول أنني أملك كل الإجابات لكنني أملك كل الكلمات المفتاحية لكل أمتحان |
| Ve her sınav öncesi, ısrarla burnunu okşamaya giderdi. | Open Subtitles | و مُصرُ أن يزور التمثال ليحك أنفه قبل كل أمتحان |
| Ve yarın bir sınav daha var, ona çalışmasına da yardım edebilirim. | Open Subtitles | ويوجد لديه أمتحان آخر غداً لذا يمكنني مساعدته فى المراجعة |
| Hayır, birkaç gün sonra bir sınavım var. | Open Subtitles | كلا لدي أمتحان شفهي بعد أيام قليلة |
| Anne, bugün matematik sınavım var. | Open Subtitles | أمي , اليوم عندي أمتحان الرياضيات |
| Bugün bir sınavım var ve çalışmam gerek. | Open Subtitles | لدي أمتحان اليوم و أحتاج ألي أن أدرس. |
| Düğününden beri altı ders, bir ödev ve sınavını kaçırdın. | Open Subtitles | منذ زواجك، قد تغيبتي عن 6 فصول، بحث و أمتحان نصف الترم |
| Yeğenim avukatlık sınavını yeni geçti. Ben de onu firmada kıdemsiz ortak olarak işe aldım. | Open Subtitles | ابنة أخي تجاوزت أمتحان المحاماة مؤخراً وأنا وظفتها هنا كمساعدة في الشركة. |
| Fen sınavına girmek istemedim çünkü yapamayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | لم أريد أن أظطر أن أخذ أمتحان العلوم. لانني عرفت بأنني سأرسب. |
| aşk seni anlayan kolay bir yol değildir... cesurca geçilmesi gereken ateşten bir geçittir. | Open Subtitles | الحبّ لَيسَ طريقاً سهلا إفهمْ ذلك جميعاً. أنة أمتحان بالنارِ يجب أن يعبر بشجاعة |