| Yapmaya çalıştığınız şeyi takdir ediyorum koç, gerçekten. | Open Subtitles | أنا أحترم ما تحاول القيام به يا مدرب أنا حقاً أفعل |
| Bakın, kocanızı sevmenizi ve onun için bir şeyler yapmaya çalışmanızı takdir ediyorum ama demek istiyorum ki, şimdi yardım etmiyorsunuz. | Open Subtitles | إسمعي أنا أحترم بأنك تحبين زوجك و تريدين ما هو جيد لصالحه لكن أنت لا تساعدين الآن |
| Bu senin sadık ve güvenilir bir arkadaş olduğunu gösterir ve buna saygı duyarım. | Open Subtitles | هذا يظهر أنك وفى و جدير بالثقة, و أنا أحترم هذا |
| Sende gereken şey var, buna her şeyden çok saygı duyarım. | Open Subtitles | تُحسبُ لك شجاعتك أنا أحترم ذلك أكثر من اي شيئ |
| Saygı duyuyorum tabii, iş adamısın sonuçta, hayır kurumu değil. | Open Subtitles | أنا أحترم ذلك أنت رجل أعمال و لست جمعية خيرية |
| Pawnee İzcilerine büyük saygım var, 5 sene önce budalalardan oluşuyor olsa da. | Open Subtitles | أنا أحترم مجموعتك كثيراً وحتى إن كان هنالك حمقى منذ خمس سنوات مضت |
| Bu tarz kişilere saygım sonsuz. | Open Subtitles | أنا أحترم الرجل المٌدرك لحدوده |
| Kuşku duymamana hayranım, ama iyi ve kötü böylesine sübjektif birer kavramken doğru şeyi yaptığından nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | أنا أحترم بقينك لكن بما أن الخير و الشر مفهومان نسبيان كيف لك أن تعرف حقاً أن ما تقول به هو الصواب؟ |
| Yeni şirketler önererek yaptığın telafi çabanı takdir ediyorum. | Open Subtitles | أنا أحترم الجهود التي تبذلونها بإحالة عملاء جدد |
| Beyefendi, Submarine Supreme"deki yetkinize Saygı duyuyorum, güçlü konumunuzu takdir ediyorum, ama üzülerek sandviç sektöründen yine ayrılmak zorunda kalacağım, çünkü ben aslında bir çizgi filmciyim. | Open Subtitles | سيدي بالرغم من أنني أحترم صلتك هنا ...و أنا أحترم موقعك من القوة... ...صباحاً يجب علي أن أتراجع ثانية عن العمل هنا ... |
| Gayretini sahiden takdir ediyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أحترم هذا الجهد. أحترمه حقًا. |
| Girişimini takdir ediyorum Taylor. | Open Subtitles | أنا أحترم مبادرتك يا تايلور |
| Bir devlet memuruna saygı duyarım. | Open Subtitles | برفق وببساطة أنا أحترم كونك شرطيا تطبق القانون |
| Ölüye saygı duyarım, ama nişanlı bir kadın koca arıyor. | Open Subtitles | أنا أحترم الموتى لكن امرأةٌ مخطوبة ..وتبحث عن زوج |
| Ben dürüstlüğe saygı duyarım, bayım. | Open Subtitles | أنا أحترم النزاهة، يا سيّدي. أنا أحترمها تماماً. |
| Kendi dininize, kültürünüze ya da düşüncenize sahip olma ve bunu ifade etme hakkınıza Saygı duyuyorum ama bunların içerdiği her şeye saygı duymak zorunda değilim. | TED | أنا أحترم حقك في أن يكون لك دينك وأن تعبر عنه، أو ثقافتك أو رأيك، ولكن ليس بالضرورة أن أحترام محتواه. |
| Buna Saygı duyuyorum, ama lütfen, onu görebilir miyiz? | Open Subtitles | أنا أحترم ذلك ولكن، من فضلك، أيمكننا مقابلته؟ |
| İngilizlere çok büyük Saygı duyuyorum. Buraya bayılıyorum. | Open Subtitles | أنا أحترم الإنجليز كثيراً و أحب هذا المكان |
| Kütüphanede bir şeyin üzerinde çok çalıştığını farkettim. Buna saygım var | Open Subtitles | لقد لاحظت أنّكِ تبذلين الكثير من الجهد على شيئ في المكتبة، أنا أحترم ذلك |
| Tulumuna saygım var ama içindekine değil. İkile! | Open Subtitles | أنا أحترم بدلتكِ لكنها ليست متناسقة ، أبتعدي |
| Otoritene saygım sonsuz. Yatak odasının içinde de dışında da. | Open Subtitles | أنا أحترم سلطتكِ داخل وخارج غرفة النوم |
| Haklısın. İşini yapıyorsun. saygım sonsuz. | Open Subtitles | حسناً،قم بعملك فقط أنا أحترم ذلك |
| Yolunu ölüme izin vermeyenlere hayranım. | Open Subtitles | أنا أحترم أحداً لا يأبه أن يعترض الموت طريقه |
| Böylece kurallara saygı duydum. | Open Subtitles | على الصحن عند تمريره لي لذا أنا أحترم القوانين |
| Anladım, bir şey söyleyeceğin yok. Peki, buna saygı duyabilirim. | Open Subtitles | لن تخبرني بشئ ، لا بأس أنا أحترم موقفك |