| Metellus, kardeşinin hükmünün feshini reddediyorum ve daimi tasdikle durumunu koruyorum. | Open Subtitles | ميتيلوس، أنا أرفض نقض حكم أخيك بل سأظل ثابتا على تأكيده |
| Ve ben de tekrar o füzenin helikopteri vuruşunu dinlemeyi reddediyorum. | Open Subtitles | و أنا أرفض الاستماع مرة أخرى لصوت ذلك الصاروخ يصيب المروحية. |
| - Hain sözlerini dinlemeyi reddediyorum! | Open Subtitles | هذا خائن شمالى أنا أرفض الإنصات لحديثك الوضيع، سيدي |
| Kendimi kandırmayı reddediyorum ve kendime acımayı sevmiyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن أخدع نفسى, و لا أحب الشفقة على النفس |
| Haklı olduğuma dayanarak cevabını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | بناء على حقيقة أنّني محق، أنا أرفض إجابتك. |
| Vatandaşlarımın kasaplığını yapan bir erkeği sevmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن أحب رجل يعمل كجزار لأبناء وطني |
| Hayır, Daphne. Onu çok faziletli biri gibi göstermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | كلا أنا أرفض إختراع مظاهر لا تملكها المرأة |
| Gördüğüm ve tecrübe ettiğim onca şeyin ardından, bunun yalan olduğuna inanmayı reddediyorum. | Open Subtitles | بعد كل ما رأيته وجربته, أنا أرفض أن أصدق أن كل هذا ليس حقيقياً. |
| Sadece bir daha bebek sahibi olamayacağım gerçeğinden dolayı mutsuz olmayı reddediyorum... | Open Subtitles | أنا أرفض أن أكون حزينة حول حقيقة كوني لن أحصل على طفل آخر |
| Araştırmaya devam edilmesini reddediyorum. Kalıntıları bir süre bekleteceğiz. | Open Subtitles | أنا أرفض الاستمرار بالتحقيق في هذه المرحلة سوف نقوم بتخزين البقايا بشكل مؤقت |
| Bu iddiaların karşısında durmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن يرشح نفسه ل مثل هذه الادعاءات. |
| Tanrı'nın espri anlayışının bu kadar alçalabileceğine inanmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن أصدق بأن الأمر قد يصل إلى هذه الدنائة |
| Bu çok kötü. Buna cevap vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | فهذا سيكون , اللعنه , سيئا جدا أنا أرفض الإجابه عن ذلك |
| Aslında, her hangi bir kimseye zorbalık yapılmasını reddediyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا أرفض أن يتعرض أي أحد للتخويف |
| Gray bana güveniyor ve India Jourdain'e başarısızlığımı izlemenin mutluluğunu vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | جراي تعتمد عليّ و أنا أرفض أن أعطي إنديا جورداين الرضاء لمشاهدتي و أنا أفشل |
| Hayatım, olmamış bir şey için kavga etmeyi reddediyorum muhtemelen de olmayacak. | Open Subtitles | حبيبتي، أنا أرفض الشجار بشأن شئ لم يحدث و ربما لن يحدث أبداً |
| Hayır, hayır, hayır, çıldırmış eski bir erkek arkadaş olmayı reddediyorum. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا، أنا أرفض أن أكون الصديق السابق الفاشل المجنون |
| Telefon hattımı geri alana dek buradan ayrılmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن أغادر هذا المكان حتى أستعيد رقم هاتفي |
| O zaman bu sorgulamaya daha fazla boyun eğmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | كابتن، أنا أرفض الخضوع لمزيد من هذا الاستجواب |
| Talebimizin bu şekilde nitelendirilmesini kabul etmiyorum. | Open Subtitles | وبالتالي لا يتعرض لمعايير اعتماد الهيئة الصارمة أنا أرفض هذا التصوير لدوافعنا |
| kabul etmiyorum. Yeni bir yarış istiyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض قبول ذلك و أتحداك فى سباق أخر |