"أنا أعرف إنّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyorum
        
    Beni dinlemek için bir sebebiniz olmadığını biliyorum ama sizi öldürmek istemiyorum. Open Subtitles أنا أعرف إنّ لا سبب يدفعكم للحديث و لكنني لا أُريد قتلكم
    Zor olduğunu biliyorum ama yanlış ümitlere vaktimiz yok. Open Subtitles أنا أعرف إنّ هذا صعب القبول, ولكننا لا نملك الوقت لأملٍ زائف
    Dinle, işe gitmen gerektiğini biliyorum, ama bir kaç dakikalığına konuşabilir miyiz? Open Subtitles أصغي .. أنا أعرف إنّ عليكِ الذهاب للعمل و لكن هل بوسعنا أنْ نتكلّم لدقيقة ؟
    Zor olduğunu biliyorum ama yanlış ümitlere vaktimiz yok. Open Subtitles أنا أعرف إنّ هذا صعب القبول، ولكننا لا نملك الوقت لأملٍ زائف
    Dışarıdan safça görülebileceğini biliyorum ama yeteri kadar zamanımız olduğunda her şeyi yapabileceğimizi düşünüyorum. Open Subtitles و أنا أعرف إنّ التالي قدْ يبدو ساذجاً: و لكنّي أشعر بأنّه مع الوقت يمكننا فعل أيّ شيءٍ
    O korkuluğun oraya ait olmadığını da biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف إنّ تلكَ الفزّاعة لمْ تكُ جزءاً منه
    - Kabul etmesi zor, biliyorum ama kalan vaktini, simülasyonları tekrar uygulamakla harcayacaksan kimse sana karşı çıkmaz. Open Subtitles أنا أعرف إنّ هذا صعب التقبّل ولكن إنْ كنت ترغب في قضاء ما تبقى لك من الوقت في المحاكاة بكل الوسائط, يمكنك فعل ذلك
    Evlat... Bunun senin için kolay olmadığını biliyorum. Open Subtitles يا بني, أنا أعرف إنّ هذا لمْ يكُ يسيراً عليكَ
    biliyorum Lourdes ve diğerleri huzur ve aşk hakkında bir dinden bahsediyorlar. Open Subtitles أنا أعرف إنّ (لورديس) و الآخرين يتحدثون كمعتوهين عن الحب و السلام
    Geleneklerimizin böyle olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف إنّ ذلك ليس من تقاليدنا
    Bu vatanseverlerin doğuda ve Plains Nation'da topraklara el koyduğunu biliyorum ama patron anlaşma istiyor. Open Subtitles أنا أعرف إنّ هؤلاء (الوطنيون) يستحوذون على الأراضي في الشرق و في (أمّة الأراضي المنبسطة) و لكن الزعيم يريدُ معاهدةً
    Clarke... Hayatım, başka bir şeyin olduğunu biliyorum. Open Subtitles كلارك), يا صغيرتي, أنا أعرف) إنّ هنالكَ أمراً آخر يسؤكِ
    Bunun kulağa çılgınca geldiğini biliyorum, Connor ama savaşı durdurmamız için son şansımız o. Open Subtitles أنا أعرف إنّ ذلكَ جنون يا (كونور) و لكنّه الفرصة الأخيرة لدينا لنوقف الحرب
    Dr. Jordan, mümkün değil biliyorum ama bana çok tanıdık geliyorsunuz. Open Subtitles (د.جوردان), أنا أعرف إنّ هذا غير ممكن و لكنّكِ تبدين مألوفة لي
    Charlotte, beni duyduğunu biliyorum! Open Subtitles تشارلوت), أنا أعرف إنّ بوسعكِ سماعي)
    Grunwald'un kız kardeşi olduğunu biliyorum. Open Subtitles (أنا أعرف إنّ (غرونوالد هي شقيقتكِ
    Geçen hafta içerisinde Remy'nin birkaç saatlik uykudan fazla uyuyamadığını biliyorum. Open Subtitles ...أنا أعرف إنّ (ريمي) لم تنم أكثر من بضعة ساعات في الأسبوع الماضي
    Miles ile ilişkin olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف إنّ لكِ علاقة (مع (مايلز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more