| Tanrım, Stiles, Biliyorum işte. | Open Subtitles | كيف تعرف هذا ؟ -يا إلهي ، "ستايلز" ، أنا أعرف فقط |
| - Biliyorum işte. | Open Subtitles | - أنا أعرف فقط. |
| Ben de başka bir şey bilmiyorum. Tek bildiğim ölmüş olduğu. | Open Subtitles | لا، أنا لا أعرف الكثير عن ذلك في اي من الاتجاهين أنا أعرف فقط أنه ميت |
| Tek bildiğim, Spence gayet iyi götürüyordu ve sen her şeyi berbat ettin. | Open Subtitles | . أنا أعرف فقط أن لديهم وقتا طيبا وأنك أفسدت كل شيء. |
| Biliyorum, sadece bir Avatar ile çalıştım, ama fikrim değişmedi. Baksana! | Open Subtitles | أنا أعرف فقط أفتار آخر غيرك , لكن مع ذلك |
| I.S.S.'den kalma birkaç kelime biliyorum sadece. | Open Subtitles | -لا أنا أعرف فقط عدة كلمات من مهمتي على متن المحطة الفضائية الدولية لماذا؟ |
| Sadece şu anki yaşantından olduğu haliyle memnun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط بأنك كنت سعيداً في حياتك كما هي |
| Sadece biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط |
| - Biliyorum işte | Open Subtitles | - - أنا أعرف فقط. |
| Biliyorum işte. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط. |
| Tek bildiğim bugün iki iyi adam kaybettiğim. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط بأنني فقدت شخصين جيد اليوم. |
| Tek bildiğim, diyaromada gördüklerim. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط ما أراه في النماذج التمثيلية |
| Tek bildiğim Fogg'un yaşayan en dakik adam olduğudur. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط أن فوج" هو الرجل الأكثر دقة فى المواعيد على قيد الحياة " |
| Alfred bana ne söylediyse onu biliyorum sadece. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط ما يخبرني بهِ "ألفريد" |
| Sadece şu anda söylediğini biliyorum | Open Subtitles | أنا أعرف فقط ما تخبرني به |
| Sadece şu iki ismi anımsıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط هذين الإسمين. |