| Belki geri dönüşümün ne kadar kolay olduğunun farkında değilsin. | Open Subtitles | ربما أنتِ لا تفهمين كيف أن إعادة التكرير أمر سهل |
| Benim için, tişörtümü giyen deli bir sürtükten başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لا تمثلين شيئاً بالنسبة لي. فقط مجرد ساقطة مجنونة ترتدي قميصي. |
| Beni dinlemelisin. Neyi temsil ettiğimizi bilmiyorsun. | Open Subtitles | يجبأنتصغيلي أنتِ لا تعلمين بمـا ندافع عنـه |
| Neden ki? Bir kızın benim yolumdan gitmesi Beni çok rahatlattı. | Open Subtitles | لماذا، أنتِ لا تدركي مقدار ارتياحي حين علمت أن هناك فتاة تفكر بنفس طريقتي. |
| Hayır, boşa harcamadınız. Hiç de bile. Ben bunun için buradayım. | Open Subtitles | لا، أنتِ لا تضيّعين وقتي أبدًا أنا هنا من أجلِ هذا |
| Yapayalnız kaldım. Söyleyecek önemli şeylerim var ama yardım etmiyorsun. | Open Subtitles | أنا وحدي، لدي أشياء مهمة أقولها و أنتِ لا تساعدينني |
| Dünyaya ne kadar güzel olduğunu göstermek istiyorum, anlamıyor musun? | Open Subtitles | أنتِ لا تفهمين أنني أيد أن أريى العالم هذا الجمال |
| - Ben de seni. - Sen Beni sevmiyorsun. Eğer Beni seviyor olsaydın, şu anda ben Hint takımında oynuyor olurdum. | Open Subtitles | أنتِ لا تحبينني ، لأنكِ إن كنتِ تحبينني لكنت الآن لاعباً في الفريق الوطني للكريكيت |
| Sorumlusunu da sen bilirim ve inan Bana bunun olmasını istemezsin. | Open Subtitles | وأنا أحملكِ شخصياً المسئولية، وصدقيني، أنتِ لا تريدين ذلك أن يحدث. |
| - Senden hoşlanmıyorum bile. - Hoşlanmakla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ـ أنتِ لا تعجبيني ـ الإعجاب ليس له علاقة بالأمر |
| Bana hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | مـا الذي جـاء بكِ؟ أنتِ لا تدينني بأيّ شيء |
| Bir yalan daha.Belki de farkında değilsin,ama yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | كذبة أخرى، ربما أنتِ لا تعرفين، لكنكِ تكذبين |
| Kendi hislerinden tam emin değilsin. Bu tartışmayı sonlandıralım. | Open Subtitles | أنتِ لا تدركين حقيقة مشاعرك هيا نضع نهاية لهذا الاجتماع |
| Yani bir Hükümet teşkilatından değilsin. | Open Subtitles | إذن أنتِ لا تعملين مع أي نوع من الوكالات الحكومية؟ |
| Beni şaşırtmaktan bıkmıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تتوقفين عن اثارة دهشتي بما تفعلين |
| Beni tanımıyorsunuz bile. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفينني حتى عادةً، يستلزم الأمر ساعات |
| Doğrusu ona Hiç benzemiyorsunuz. Karım biraz daha.... | Open Subtitles | في الحقيقة، أنتِ لا تشبهينها إطلاقاً زوجتي أكثر .. |
| - Ve sen de Hiç tanımıyorsun. Kızlar eğlenmekte özgür. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفيها أطلاقاً الفتيات هنا حرّات ليستمتعوا بوقتهن |
| Yapayalnız kaldım. Söyleyecek önemli şeylerim var ama yardım etmiyorsun. | Open Subtitles | أنا وحدي، لدي أشياء مهمة أقولها و أنتِ لا تساعدينني |
| Daha dün ameliyat oldu, ve sen nasıl olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | , لقد خضع لجراحة البارحة و أنتِ لا تعرفين كيف حاله؟ |
| - Kepekli yemediğimi biliyorsunuz. - Sen hiçbir şey yemiyorsun ki ucube. | Open Subtitles | تعرف أنني لا أستطيع أن آكل القمح أنتِ لا تأكلين أي شيئ يا غريبة الأطوار |
| Kadınların elleri alışveriş çantasıyla dolu olur. Silaha gerek bile yoktur. | Open Subtitles | أيادي الفتيات دائماً مملوءة بحقائب التسوق أنتِ لا تحتاجين حتى سلاح |
| Bunu istemiyorsun, birisi Onu içmiş, öyle mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تريدين هذا، أحدهم قد شربه، حسناً؟ |