| Galiba onu gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أنني رأيته |
| Yemin ederim onu gördüm. | Open Subtitles | أقسم أنني رأيته. |
| onu gördüm diyemem. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني رأيته |
| Diğer dosyalarda Gördüğümü sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني رأيته مسبقاً في هذه الملفات. |
| Herkes o gece benim bir şeyler Gördüğümü sanıyor. | Open Subtitles | لا اعرف ما الذي يظنون أنني رأيته في تلك الليلة |
| Saçma geldiğini biliyorum, fakat onu gördüğüme yemin ederim. | Open Subtitles | أنا اعلم أنه يبدو جنونيا، لكنني أقسم أنني رأيته للتو |
| İLginç, çünkü bu sabah onu gördüğüme yemin edebilirim. Evet. | Open Subtitles | هذا غريب، أكاد أقسم أنني رأيته هذا الصباح |
| Bodruma indim. onu gördüm. | Open Subtitles | .لقد كنت في القبو .أنني رأيته |
| Evet onu gördüm. | Open Subtitles | أعلم أنني رأيته |
| Bakın, size Sean'ı soruyorum çünkü onu gördüm. | Open Subtitles | (انظري، سبب سؤالي عن (شون هو أنني رأيته |
| Size söylüyorum ya, onu gördüm Bay March. | Open Subtitles | أؤكد لك أنني رأيته يا سيد (مارتش) |
| Onu görür görmez yine kayboldu, ama onu Gördüğümü biliyorum. | Open Subtitles | واختفى مجدداً بالسرعة ذاتها التي ظهر فيها لكنني أعلم أنني رأيته |
| Bir an onu Gördüğümü düşündüm ama sonra kaybettim. | Open Subtitles | اعتقدت أنني رأيته في مكان ما لكن بعد ذلك لم أرهـ |
| Ha Ryu, onu burada Gördüğümü öğrenirse onun yüzüne bakamam. | Open Subtitles | لو عرف هاري أنني رأيته هنا لن اتمكن من النظر بوجهه |
| - Üzgünüm, Homer. Bana bir Ray-teist demelisin, çünkü onu gördüğüme inanmıyorum. | Open Subtitles | آسف يا (هومر) ، سمني كافراً بـ(راي) فأنا لا أظن أنني رأيته |
| onu gördüğüme yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم أنني رأيته |
| onu gördüğüme eminim. | Open Subtitles | أعلم أنني رأيته |