"أنه طريق" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yol
        
    • yol olduğunu
        
    daha rahat bir yol var mı? belki de lüks içinde? Open Subtitles أم أنه طريق سهل للغاية، وربما يعتبر مرفهًا؟
    Prensiplerine göre bir yol seçti ve bu da kişilik demektir. Open Subtitles ألا وهو طريق الصواب أنه طريق أساسه المبدأ الذي يقود للخلق السويّ
    Fırtına sığınağımızdaki şeyle, nüfus kağıdında yazanın arasında çok uzun bir yol var. Open Subtitles لنقل أنه طريق طويل بين ما هو في قبونا وما هو مكتوب في شهادة ميلادك
    Ölmek için çok asil bir yol olduğunu düşünüyorum özellikle Gus gibi bir adam için. Open Subtitles أعتقد أنه طريق نبيل جدًا لمواجهة خالقه خصوصـًا لرجل مثله
    Eğer erkek severse, çıkmaz bir yol olduğunu bile bile acı çeker. Open Subtitles وعندما يحب، فإنه يعاني، ويعلم أنه طريق مسدود"
    "Vay canına, bu ilginç bir yol" diye düşünüyordum. Open Subtitles كُنتُ فى مغامرة روحية وكنت أُحسّ أنه طريق مُثير. تعرف ما أعنى.
    Yukarı kadar epey uzun bir yol varmış gibi görünüyor. Open Subtitles بالتأكيد يبدو أنه طريق طويل للصعود إلى هناك
    Bayan Fraser'a da söylediğim gibi dar, dolambaçlı, gün ışığında zor fark edilen karanlıkta bulunması imkânsız bir yol. Open Subtitles كما قلت للسيدة فريزر، أنه طريق ضيق متعرج من الصعب رأيته في النهار ومستحيل إيجاده في الظلام
    O topuklularla yürümek için çok uzun bir yol. Open Subtitles قامت بدعوة الدخيل الى داخل المبنى أنه طريق طويل جداً للسير بتلك الكعوب
    Aşkı ve ızdırabı, çıkmaz bir yol olduğunu bile bile. Open Subtitles وعندما يحب، فإنه يعاني، ويعلم أنه طريق مسدود"
    Bir randevu için uzun bir yol. Open Subtitles أنه طريق طويل للذهاب لموعد غرامي
    Bu dönüşü olmayan uzun bir yol dostum. Open Subtitles أنه طريق طويل وصعب يا صديقى
    Yeni bir yol. Open Subtitles أنه طريق جديد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more