"أن أخذت" - Translation from Arabic to Turkish

    • aldım
        
    • çektiği için
        
    • elinden aldığımdan
        
    Hayatta kalma eğitimin uzun süre önce aldım, ama eminim ki bu kursta öğretilmiyor. Open Subtitles لقد مضى وقت طويل منذ أن أخذت تدريب النجاة ولكن أنا متأكدة أن هذه لم تكن مشمولة في الدورة التدريبية
    Ben de şunu yaptım, değerliliği gördüğüm, insanların bu şekilde yaşadığı tüm görüşmeleri aldım ve sadece bunlara baktım. TED لذلك ما فعلته هو أن أخذت كل المقابلات حيث وجدت إستحقاق ، حيث رأيت الناس يعيشون بهذه الطريقة ، ونظرت لهؤلاء .
    Ben duş aldım zaten. Open Subtitles سبق أن أخذت حماماً.
    Bütün gün fotoğraf çektiği için Amelie dehşete kapılmış bir şekilde televizyonun önünde oturup büyük bir yangından iki tren kazasından ve bir uçak kazasından kendisini sorumlu tuttu. Open Subtitles بعد أن أخذت الصور ... كلمساء أميلي تبقى خائفة تحدق في التلفزيون وتشعر بالذنب
    Bütün gün fotoğraf çektiği için Amelie dehşete kapılmış bir şekilde televizyonun önünde oturup büyük bir yangından iki tren kazasından ve bir uçak kazasından kendisini sorumlu tuttu. Open Subtitles بعد أن أخذت الصور ... كلمساء أميلي تبقى خائفة تحدق في التلفزيون وتشعر بالذنب
    Charles'ı elinden aldığımdan beri gerçi ikiyüzlü biri olduğu için, bunu kabul etmeyecektir! Open Subtitles -دعيها تتحدث يا مللي إنها تكرهني منذ أن أخذت أخيك تشارلز منها إنها منافقة لدرجة تمنعها من الإعتراف بذلك
    Kredi kartlarını elinden aldığımdan beri kötüleştiler. Open Subtitles أصبحوا أسوأ منذ أن أخذت بطاقات إئتمانها
    Evet, sonra da parmağını hatıra olarak aldım. Open Subtitles و بعد أن أخذت أصبعه كتذكار
    ZF:Bende bu sesli mesajları aldım, ve onların izni ile MP3'e çevirdim, ve ses editörlerine dağıttım onlarda bu kısa sesli mesajlar ile kısa sesler oluşturdular. TED زي فرانك: فكان ما فعلته أن أخذت تلك الرسائل الصوتية, وبإذنهم , حولتهم لملفات صوتية أم بي ثري( MP3) ووزعتهم على محرري صوت الذين أنشأوا صوتيات قصيرة بإستخدام تلك الرسائل الصوتية فقط.
    Bütün mailleri aldım, ve Angrigami denen bir şeye dönüştürdüm, ki bu da bir origami şablonuydu bütün bu değersiz şeylerden oluşan. TED فكان ما فعلته, أن أخذت كل تلك الرسائل الإلكترونية, وجمعتها معا في شيء يدعى (أنجريغامي)--(مطوية غاضبة) وكانت أنماط من الأوريغامي (فن شعبي ياباني لطي الورق) مصنوعة من من تلك الأشياة الوضيعة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more