| Başkalarının eşyalarıyla oynamayı bırakmalısın, Fez. | Open Subtitles | فيز , يجب عليك أن تتوقف عن البحث فياشياءالاخرين. |
| - Son çiziminden yola çıkarsak kendini resmin içinde çizmeye son vermelisin. | Open Subtitles | أن كان برسمتك الأخيرة أي أشارة، فهي أن تتوقف عن رسم نفسك بلوحاتك |
| Sana durmanı söylemeyeceğim ama belki arkasından iş çevirmek iyi bir fikir değildir. | Open Subtitles | و أنا لا أطلب منك أن تتوقف لكنربمافعلبعض الأشياءمندونعمله ليستبالفكرةالجيدة |
| Yani, konuşma fırsatı bulursan, sakın durma. | Open Subtitles | لذا، لو واتتك الفرصة للتحدّث إيّاك حينها أن تتوقف. |
| Demek istediğim uğraşmayı bırak. Bunun sonu iyi bir şeye varmayacak. | Open Subtitles | ألمح إلى أن تتوقف عن المحاولة فلن يقودك هذا لمكان طيب |
| Scotland Yard Masum, korkmuş bir kız ile zamanını boşa harcamayı bırakıp, | Open Subtitles | على الشرطة المحلية أن تقوم أن تتوقف عن تبذير المزيد من الوقت |
| Arkadaşımın etrafında dolaşıp durmayı keseceksin, anladın mı? | Open Subtitles | عليكِ أن تتوقف عن الحوم حول صديقي, فهمتي؟ |
| - Şu aptal bilgisayarını bırakır mısın? - Okusana işte! | Open Subtitles | هل من الممكن أن تتوقف أنت وكمبيوترك الغبي فقط إقرأ |
| Hey,hemen Kes şunu çünkü beni hasta ediyorsun. Ne var? | Open Subtitles | عليك أن تتوقف عن هذا حقاً لأنك تسبب لي الغثيان الآن، ما الأمر؟ |
| - Durmanı emrediyorum, yoksa vururum! - Çek şunu üzerinden ve dinle. | Open Subtitles | أنا آمرك أن تتوقف , توقف أو سأطلق أبعد يدك عنه ,وإستمع لي |
| Ve ikinci soru şuydu: "Bu işin durmasını mı istiyorsunuz, devam etmesini mi?" | TED | و السؤال الثاني كان: "هل تريد هذه الحركة أن تتوقف أو أن تستمر؟" |
| - Bence durmalısın. - Geri çekil. | Open Subtitles | . ـ أعتقد ان عليك أن تتوقف . ـ تراجع يا رجل |
| Hayır, Artık o lanet hapishane yemeklerini yemeyi kesmelisin. | Open Subtitles | لا , يجب عليك أن تتوقف عن أكل ذلك الطعام اللعين الذي يقدمه السجن |
| Şimdi ne olduğunu bilmiyorum, ama buna bir son vermeni istiyorum. | Open Subtitles | ،الأن أنا لا أريد أن أعلم ماذا تفعل ولكن أريدك أن تتوقف عن ذلك |
| Nasıl gidiyor, Jay? SGA personelini nöralize etmeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تتوقف عن محو ذاكرة أفراد المنظمة |
| Beni bu şekilde izlemeyi bırakmalısın. Bu iş gittikçe tuhaflaşıyor. | Open Subtitles | يجب أن تتوقف عن تتبعي هكذا يزداد هذا غرابة نوعاً ما |
| Bunu söylemeyi bırakmalısın. Demek istediğim, ben sakinliğimi kaybetmem. | Open Subtitles | ينبغي أن تتوقف عن قول ذلك المهم هو ، انا لا أفقد صوابي |
| Dinle, şu büyüleyici Fransız kendini aşağılama işine bir son vermelisin. | Open Subtitles | حسنا، سأحتاجه أنصت، يجب أن تتوقف عن نقد الذات الفرنسي الساحر هذا |
| Böyle konuşmaya son vermelisin. Bizim evimiz IS. | Open Subtitles | يجب أن تتوقف عن التحدث بهذه الطريقة هذه هي ديارنا |
| Çok iğrenç! Sana durmanı söylemiştim! | Open Subtitles | أخبرتك أن تتوقف ماذا يمكن أن أفعل؟ |
| Yani, konuşma fırsatı bulursan, sakın durma. | Open Subtitles | لذا، لو واتتك الفرصة للتحدّث إيّاك حينها أن تتوقف. |
| Sen yavaştan ilerlemeyi bırak ve ellerini başının arkasına koy. | Open Subtitles | عليك أن تتوقف عن المسير و ترفع يديك أعلى رأسك |
| Şu televizyona bakmayı bırakıp beni tatile götürmeye söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تتوقف عن مشاهدة التلفاز وتأخذني بعطلة |
| Arkadaşımın etrafında dolaşıp durmayı keseceksin, anladın mı? | Open Subtitles | عليكِ أن تتوقف عن الحوم حول صديقي, فهمتي؟ |
| Polis rolünü oynamayı bırakırsam şahit olmayı bir kenara bırakır mısın? | Open Subtitles | إذا أعدك أن تتوقف عن أن تكون شرطي، سوف تتوقف عن أن تكون شاهدا؟ |
| Yani, şu yaptığın işi kessen iyi olur, Ramon. Kes şunu. | Open Subtitles | والآن يجدر بك أن تتوقف عن فعل ذلك يا (رامون), توقف |
| - Durmanı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدونك أن تتوقف. |
| - Wall Street İstasyonu'na kuzeyden ve güneyden gelen bütün trenlerin durmasını ve beklemesini istiyorum. | Open Subtitles | كل القطارات المتجهه شمالا وجنوبا الى محطة ووول استريت يجب أن تتوقف وتظل مكانها |
| Fakat nezaman durman gerektiğini bilmelisin, di mi? durmalısın, fakat çok zor. Gerçekten çok zor. | Open Subtitles | أنت حقا تريد أن تتوقف عن أكلها, ولكن ذلك صعب صعب جدا |
| Kendini babanla karşılaştırmayı kesmelisin. İkiniz farklı insanlarsınız. | Open Subtitles | من الضروري أن تتوقف عن مقارنة نفسك بوالدك فأنتما شخصين مختلفين |
| Ölümüne sebep olmadan önce bu işe bir son vermeni istiyorum, baba. | Open Subtitles | أريدك أن تتوقف عن هذه يا أبى قبل أن تُقتل |
| Benden ve çocuklarından sakladığın bu sırlar Artık bitmeli.... ...Üzgünüm. | Open Subtitles | كل الأسرار عني وعن الأولاد يجب أن تتوقف أنا آسف |