"أن تتوقف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bırakmalısın
        
    • son vermelisin
        
    • Sana durmanı
        
    • durma
        
    • bırak
        
    • bırakıp
        
    • durmayı
        
    • bırakır
        
    • Kes şunu
        
    • - Durmanı
        
    • durmasını
        
    • durmalısın
        
    • kesmelisin
        
    • son vermeni
        
    • Artık
        
    Başkalarının eşyalarıyla oynamayı bırakmalısın, Fez. Open Subtitles فيز , يجب عليك أن تتوقف عن البحث فياشياءالاخرين.
    - Son çiziminden yola çıkarsak kendini resmin içinde çizmeye son vermelisin. Open Subtitles أن كان برسمتك الأخيرة أي أشارة، فهي أن تتوقف عن رسم نفسك بلوحاتك
    Sana durmanı söylemeyeceğim ama belki arkasından iş çevirmek iyi bir fikir değildir. Open Subtitles و أنا لا أطلب منك أن تتوقف لكنربمافعلبعض الأشياءمندونعمله ليستبالفكرةالجيدة
    Yani, konuşma fırsatı bulursan, sakın durma. Open Subtitles لذا، لو واتتك الفرصة للتحدّث إيّاك حينها أن تتوقف.
    Demek istediğim uğraşmayı bırak. Bunun sonu iyi bir şeye varmayacak. Open Subtitles ألمح إلى أن تتوقف عن المحاولة فلن يقودك هذا لمكان طيب
    Scotland Yard Masum, korkmuş bir kız ile zamanını boşa harcamayı bırakıp, Open Subtitles على الشرطة المحلية أن تقوم أن تتوقف عن تبذير المزيد من الوقت
    Arkadaşımın etrafında dolaşıp durmayı keseceksin, anladın mı? Open Subtitles عليكِ أن تتوقف عن الحوم حول صديقي, فهمتي؟
    - Şu aptal bilgisayarını bırakır mısın? - Okusana işte! Open Subtitles هل من الممكن أن تتوقف أنت وكمبيوترك الغبي فقط إقرأ
    Hey,hemen Kes şunu çünkü beni hasta ediyorsun. Ne var? Open Subtitles عليك أن تتوقف عن هذا حقاً لأنك تسبب لي الغثيان الآن، ما الأمر؟
    - Durmanı emrediyorum, yoksa vururum! - Çek şunu üzerinden ve dinle. Open Subtitles أنا آمرك أن تتوقف , توقف أو سأطلق أبعد يدك عنه ,وإستمع لي
    Ve ikinci soru şuydu: "Bu işin durmasını mı istiyorsunuz, devam etmesini mi?" TED و السؤال الثاني كان: "هل تريد هذه الحركة أن تتوقف أو أن تستمر؟"
    - Bence durmalısın. - Geri çekil. Open Subtitles . ـ أعتقد ان عليك أن تتوقف . ـ تراجع يا رجل
    Hayır, Artık o lanet hapishane yemeklerini yemeyi kesmelisin. Open Subtitles لا , يجب عليك أن تتوقف عن أكل ذلك الطعام اللعين الذي يقدمه السجن
    Şimdi ne olduğunu bilmiyorum, ama buna bir son vermeni istiyorum. Open Subtitles ،الأن أنا لا أريد أن أعلم ماذا تفعل ولكن أريدك أن تتوقف عن ذلك
    Nasıl gidiyor, Jay? SGA personelini nöralize etmeyi bırakmalısın. Open Subtitles عليك أن تتوقف عن محو ذاكرة أفراد المنظمة
    Beni bu şekilde izlemeyi bırakmalısın. Bu iş gittikçe tuhaflaşıyor. Open Subtitles يجب أن تتوقف عن تتبعي هكذا يزداد هذا غرابة نوعاً ما
    Bunu söylemeyi bırakmalısın. Demek istediğim, ben sakinliğimi kaybetmem. Open Subtitles ينبغي أن تتوقف عن قول ذلك المهم هو ، انا لا أفقد صوابي
    Dinle, şu büyüleyici Fransız kendini aşağılama işine bir son vermelisin. Open Subtitles حسنا، سأحتاجه أنصت، يجب أن تتوقف عن نقد الذات الفرنسي الساحر هذا
    Böyle konuşmaya son vermelisin. Bizim evimiz IS. Open Subtitles يجب أن تتوقف عن التحدث بهذه الطريقة هذه هي ديارنا
    Çok iğrenç! Sana durmanı söylemiştim! Open Subtitles أخبرتك أن تتوقف ماذا يمكن أن أفعل؟
    Yani, konuşma fırsatı bulursan, sakın durma. Open Subtitles لذا، لو واتتك الفرصة للتحدّث إيّاك حينها أن تتوقف.
    Sen yavaştan ilerlemeyi bırak ve ellerini başının arkasına koy. Open Subtitles عليك أن تتوقف عن المسير و ترفع يديك أعلى رأسك
    Şu televizyona bakmayı bırakıp beni tatile götürmeye söz vermiştin. Open Subtitles لقد وعدتني أن تتوقف عن مشاهدة التلفاز وتأخذني بعطلة
    Arkadaşımın etrafında dolaşıp durmayı keseceksin, anladın mı? Open Subtitles عليكِ أن تتوقف عن الحوم حول صديقي, فهمتي؟
    Polis rolünü oynamayı bırakırsam şahit olmayı bir kenara bırakır mısın? Open Subtitles إذا أعدك أن تتوقف عن أن تكون شرطي، سوف تتوقف عن أن تكون شاهدا؟
    Yani, şu yaptığın işi kessen iyi olur, Ramon. Kes şunu. Open Subtitles والآن يجدر بك أن تتوقف عن فعل ذلك يا (رامون), توقف
    - Durmanı istiyorlar. Open Subtitles يريدونك أن تتوقف.
    - Wall Street İstasyonu'na kuzeyden ve güneyden gelen bütün trenlerin durmasını ve beklemesini istiyorum. Open Subtitles كل القطارات المتجهه شمالا وجنوبا الى محطة ووول استريت يجب أن تتوقف وتظل مكانها
    Fakat nezaman durman gerektiğini bilmelisin, di mi? durmalısın, fakat çok zor. Gerçekten çok zor. Open Subtitles أنت حقا تريد أن تتوقف عن أكلها, ولكن ذلك صعب صعب جدا
    Kendini babanla karşılaştırmayı kesmelisin. İkiniz farklı insanlarsınız. Open Subtitles من الضروري أن تتوقف عن مقارنة نفسك بوالدك فأنتما شخصين مختلفين
    Ölümüne sebep olmadan önce bu işe bir son vermeni istiyorum, baba. Open Subtitles أريدك أن تتوقف عن هذه يا أبى قبل أن تُقتل
    Benden ve çocuklarından sakladığın bu sırlar Artık bitmeli.... ...Üzgünüm. Open Subtitles كل الأسرار عني وعن الأولاد يجب أن تتوقف أنا آسف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more