"أن تشهد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Anlattıktan
        
    • tanıklık etmek
        
    • şahitlik etmeni
        
    • şahit olmanızı
        
    • tanıklık etmesi
        
    • tanıklık yapmanı
        
    • şahitlik yapmanız
        
    • tanıklık edebilir
        
    • tanıklık edecekti
        
    • tanıklık edebilecek
        
    " Anlattıktan sonra daha iyi hissedeceksin " Open Subtitles ♪ سوف تشعر بشعور أفضل بمجرد أن تشهد ♪ - ♪ أشهد ♪ -
    " Anlattıktan sonra kendini daha iyi hissedeceksin " Open Subtitles ♪ سوف تشعر بشعور أفضل بمجرد أن تشهد
    Oğlumun peşinden gitmek yerine, kocamın aleyhinde tanıklık etmek acaba size yetmiyor mu? Open Subtitles لم يكن كافياً لك أن تشهد ضد زوجي بدون ملاحقتك لابني؟
    Uyum içinde çalışan gölge hükümetin var gücüyle seni ezmek için geldiğine tanıklık etmek üzereyiz. Open Subtitles لكنك على وشك أن تشهد القوة الكاملة لحكومة الظل والتي ستعمل في تناسق من أجل سحقك
    Ama önce bu abazan sokak itine karşı şahitlik etmeni istiyorum. Open Subtitles ولكن أولاً أريدك أن تشهد ضد هذا المغفل الشره جنسياً
    Şerif, şahit olmanızı istiyorum. Open Subtitles أيها الشريف, أريدك أن تشهد على هذا
    O hala hayatta çünkü bir kaç kişinin ölümüne tanıklık etmesi gerekiyor. Open Subtitles نجتْ لأنّها ما زال يجب .عليها أن تشهد العديد من الوفيات
    Ayrıca Baxter ve federaller senden ne konuda tanıklık yapmanı istediler biliyorum. Open Subtitles وأعرف كذلك أنه سبب الذي يجعل باكستر والفيدراليين يريدون منك أن تشهد.
    Bir anlaşma konusunda şahitlik yapmanız gerekiyor Şerif. Open Subtitles عليك أن تشهد على بعض المشاجرات أيها العمدة
    Senin değil de, Alyssa'nın onu vurduğuna dair tanıklık edebilir. Open Subtitles هى الوحيدة التى تستطيع أن تشهد بانه ليس أنت من أطلق عليها
    Bridget bir cinayet davasında tanıklık edecekti. Open Subtitles كان من المفترض أن تشهد (بريدجيت) في محاكمة بجريمة قتل.
    Orada o çifti öldürmediğine tanıklık edebilecek bir kadın olduğunu söylemişsin. Open Subtitles قلت إنك كنت صحبة امرأة تلك الليلة بإمكانها أن تشهد أنك لم تقتل ذلك الثنائي
    " Anlattıktan sonra daha iyi hissedeceksin " " Anlat " Open Subtitles ♪ سوف تشعر بشعور أفضل بمجرد أن تشهد ♪ - ♪ أشهد ♪ -
    " Anlattıktan sonra kendini daha iyi hissedeceksin " Open Subtitles ♪ سوف تشعر بشعور أفضل بمجرد أن تشهد
    Hayatta kalan bu cesur insanların tekrar kendi öz değerlerine, ailelerine, onlara değer veren toplumdaki yerlerine yeniden bağlanmaya çalıştıklarını görmek, tanıklık etmek bir onur, adalet aramak bir ayrıcalıktır. TED عندما أرى هؤلاء الناجيات الشجاعات تكافحن من أجل للوصول مرة أخرى لقيمتهن الذاتية، لعائلاتهن، إلى مكانهن في مجتمع يقدرهن، إنه لشرف أن تشهد. إنه لشرف لطلب العدالة.
    Bir yasayı çiğnediğine tanıklık etmek zorunda değilsin. Open Subtitles لا يجب أن تشهد بأنه خرق أية قوانين
    Charlie, şahitlik etmeni istiyorum. Open Subtitles (تشارلي)، أريدُكَ أن تشهد
    Hainliğine bu mektupla birinci elden şahit olmanızı istedim. Open Subtitles أردتكَ أن تشهد على خيانته مباشرةً بحبره
    Genç kadın, Lily Stoppard'ın iki gün içinde tanıklık etmesi planlandı. Open Subtitles المرأة الشابّة، (ليلي ستوبارد) من المُقرّر أن تشهد بعد يومين.
    Bu yüzden federaller Senden tanıklık yapmanı istiyorlar. Open Subtitles هناك سبب يجعل المحقّقون الفيدراليون يريدونك أن تشهد
    Ona karşı şahitlik yapmanız anlayışla karşılanır. Open Subtitles من الحس السليم أن تشهد ضده.
    Bayan Hewes'un ebeveyn uygunluğu hakkında tanıklık edebilir. Open Subtitles إنها تستطيع أن تشهد ضدكِ بكافاءة ولي الأمر
    Ellen Parsons tam da bugün sizin aleyhinizde tanıklık edecekti. Open Subtitles ألين بارسونس) من المقرر) أن تشهد ضدكِ هذا اليوم
    İtalya topraklarında, eğer ellerinden gelse tanıklık edebilecek 300 tane cansız beden var. Open Subtitles وهناك 300 جثة في إيطاليا... يمكنها أن تشهد بهذا لو كانت قادرة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more