| Aslında amigo kız gayet iyi olacak. Sen bu garson kızı kurtarmalısın. - Hangi garson? | Open Subtitles | في الواقع ، المشجعة ستكون على ما يرام يجب أن تنقذ النادلة |
| Artık kötü prensesleri öldürdüğüne göre iyi prensesi kurtarmalısın. | Open Subtitles | الآن بما إنك ذبحت الأميرات الشريرات فيجب أن تنقذ الميرة الطيبة |
| Malcolm, eğer bu kızı kurtarmak istiyorsan, elinden geleni yap. | Open Subtitles | أتعلم يا مالكولم، اذا أردت أن تنقذ الفتاة فذلك جيد |
| RP: Hayat kurtarabilecek tıbbi becerileri sergilemek için eğitildiler. | TED | ر.ب: إنهم مدربون على أداء المهارات الطبية التي يمكنها أن تنقذ حياة الناس. |
| Dünya'yı ya da kızarkadaşını kurtar.. | Open Subtitles | ,إما أن تنقذ العالم أو أن تنقذ صديقتك |
| NE YAPTIĞINI GÖRDÜM. DÜNYAYI kurtarmak SENİN GÖREVİN. kurtar ONU. | Open Subtitles | رأيت ما فعلته، من واجبك أن تنقذ العالم، فأنقذه |
| Parayla benekli baykus bile kurtarabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تنقذ البوم المهدد بالانقراض بالمال |
| Birçok insanı kurtarabilirsiniz. | Open Subtitles | أنت ممكن أن تنقذ أناس كثيرين |
| Çocuğumu bu lanetten kurtarmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تنقذ إبني .. بإبعاد اللعنـة |
| Dünyayı kurtarmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تنقذ العالم |
| Kendini kurtarmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تنقذ نفسك |
| Adamlarınızın hayatını kurtarmak zorundasınız. | Open Subtitles | واجبك الآن واضح, كابتن يجب أن تنقذ حياتهم |
| Onların hayatlarını kurtarmak zorundasınız. | Open Subtitles | واجبك الآن واضح, كابتن يجب أن تنقذ حياتهم |
| Senin hayatını kurtarmak için çalışıyor kız yukarı gibi? | Open Subtitles | مثل تلك الفتاة في الأعلى التي تحاول أن تنقذ حياتك ؟ |
| Hayatını kurtarabilecek aletler elinde. | Open Subtitles | تمسك بيديك الأدوات، التي يمكن أن تنقذ حياتك. |
| Hayatını kurtarabilecek aletler elinde. | Open Subtitles | تمسك بيديك الأدوات، التي يمكن أن تنقذ حياتك. |
| Vampir türünü soyu tükenmeden kurtarabilecek özellikler. | Open Subtitles | خصائص بإمكانها حتى أن تنقذ مصاصي الدماء من الانقراض |
| Ve neden Rohit Mehra'yı kurtarmak istiyorsun? | Open Subtitles | ولماذا تريد أن تنقذ ، روهيت ميهرا ؟ |
| O gece hayatımı kurtar dedim mi? | Open Subtitles | هل طلبت منك أن تنقذ حياتي في تلك اللية ؟ |
| Diyelim yanan bir bina var... ve içeri girip yalnızca bir şeyi kurtarabilirsin: | Open Subtitles | و بإمكانك أن تهرع بداخله يمكنك أن تنقذ شيئاً واحداً فقط |
| Şunları kurtarabilirsiniz... | Open Subtitles | هناك منزل يحترق يمكنك أن تنقذ "أ" |
| Benim yerime dünyayı kurtarman gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تنقذ العالم بدلاً مني |
| O sadece hayat kurtarmaya çalıştı. | Open Subtitles | لم تفعل شئ خاطئ، لقد كانت فقط تحاول أن تنقذ حياة بعض الأشخاص |
| demek gereken "cin,hayatımı kurtarmanı istiyorum." anladın mı? tamam. hadi Aladdin! | Open Subtitles | "يجب أن تقول، "جني أريدك أن تنقذ حياتي، هل فهمت؟ |
| Ziyaretçi ilaçlarının birçok hayat kurtaracağını söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن الزوار لديهم علاجات طبية يمكن أن تنقذ الأرواح. |