| Hiç kimse dokuz yaşında Bir çocuğun bunu yaptığına inanmaz. | Open Subtitles | لا أحد سيعتقد أن طفل يبلغ من العمر تسع سنوات ويفعل كل هذا. |
| 7 yaşında Bir çocuğun... böyle bir problemi çözmek zorunda olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن اصديق أن طفل بعمر سبعة سنوات يجب أن يحل هذا النوع من المعادلة |
| 7 yaşındaki Bir çocuğun bu soruyu çözdüğünü gördüğümde şok oldum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن اصديق أن طفل بعمر سبعة سنوات يجب أن يحل هذا النوع من المعادلة |
| Bir yerde ailenin bebeğinin her zaman ilgiye ihtiyacı olduğunu okumuştum, which is why we tend to be so obnoxious. | Open Subtitles | لقد قرأت هذا الشيء الذي يقول أن طفل العائلة دائماً ما يحتاج إلى الإنتباه و لهذا السبب أصبحنا مكروهين جداً |
| Asıl yapmanız gereken ise, Vergi Dairesi'ni Dee'nin bebeğinin öldüğüne ikna etmek. | Open Subtitles | لكن ما تحتاجون فعله في الحقيقة هو ان تقنعوا الضرائب أن طفل ديي ميت |
| O boyutta Bir çocuğun yaptığını düşünmek saçma... | Open Subtitles | من السخف التفكير أن طفل بهذا الحجم... |
| Bir çocuğun yaptığını söylemiştin. | Open Subtitles | -قلتَ لي أن طفل فعلها |
| Bu sahneyi, kapının arkasına ya da tuvalete saklanmış küçük Bir çocuğun izlediğini farzedin.... | Open Subtitles | تخيل المشهد كما لو أن طفل صغير يختبئ داخل خزانة ملابس ..أو خلف باب |
| Bir çocuğun o kadar sert vurabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تعتقدي أن طفل يمكن أن يضرب بهذه القوة |
| Kehanet küçük penisli şişko Bir çocuğun, bir gün bir ineği süsleyip kızıl hâle getireceğini söylüyordu. | Open Subtitles | النبؤة هي أن طفل سمين مع قضيب صغير سيزين يوم ما بقرة لتبدوا حمراء |
| Bir çocuğun ölümden döndüğünü hatırlatmama gerek yoktur sanırım. | Open Subtitles | احتاج تذكيرك أن طفل قارب على الموت بين يديه |
| 9 yaşında küçük Bir çocuğun kızımın kalbini kıracağını düşünmek ve sonra tüm yeteneğime ve imtiyazlı bilgilerime rağmen hala daha aslında bunun benim alnıma yazılı olduğunu görecek kadar zeki olmadığımı, bunu bilecek kadar zeki olmağımı keşfetmek. | Open Subtitles | التفكير في أن طفل في التاسعة من عمره قد حطم قلب ابنتي واكتشاف أنه رغم كل المواهب الخاصة بي كل صلاحياتي ومعرفتي، لا أمتلك الذكاء الكافي لأرى |
| Bir çocuğun çikolatayı görüp içine düştüğünü düşünmüyorsunuz, değil mi? Hayır. | Open Subtitles | أتعتقد أن طفل رأى الشوكولاته وسقط فيها؟ |
| Bir çocuğun o kadar sert vurabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تعتقد أن طفل يمكن أن يضرب بهذه القوة |
| İkinci Bir çocuğun kaçırılacağını nereden bildin? | Open Subtitles | كيف علمتِ أن طفل ثانٍ سوف يتم إختطافه؟ |
| Bir çocuğun objektifin öteki tarafa döndüğü 15 saniye içinde grubun öbür başına koşabilmesini anlıyorum. | Open Subtitles | آنسة (كاثكارت) يمكن أن أفهم أن طفل يجري على طول الخط خلال 15 ثانية المستغرقة للكاميرا لتقوم بالمسح |
| Şu senin uzay bebeğinin hayatta kaldığını nereden çıkarıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تتأكد أن طفل الفضاء هذا ظل حياً؟ |