"أن عليّ" - Translation from Arabic to Turkish

• gerektiğini
• gerektiği
• gerekecek
• zorundayım
• zorunda olduğumu
• gerekeceğini
• iyi olur
• etmeliyim

Bana sürekli seni dava etmem gerektiğini söyleyenler, hani şey için
.. الناس الذين يخبرونني .. أن عليّ مقاضاتكِ بسبب ماذا سمّوها؟

Bak, onun ağabeyim olduğunu biliyorum, onu sevmem gerektiğini de biliyorum, ama bir şey var ki, onda güvenemediğim bir şeyler var işte.
وكان حدوث مشكلة أمراً حتمياً اسمع ، أعرف أنه أخي وأعرف أن عليّ أن أحاول وأحبه .. ولكن ثمّة ثمّة ما يقلقني حياله

İşte o an oldu. Sizleri kendimle götürmem gerektiğini anladım.
هنا قُضي الأمر وحسم القرار، وأيقنت أن عليّ أن أضمكم

Tek bildiğim yoluma kim çıkarsa çıksın onu korumam gerektiği.
إنّي أعلم أن عليّ حمايته فحسب أيّما يقف في سبيل ذلك

Görünüşe bakılırsa sıraya girmem gerekecek.
لكن مع ذلك يبدو أن عليّ الانتظار في الطابور.

Çünkü bu mağara adamlarıyla anlaşmak zorundayım.
لا يكفي أن عليّ التعامل مع غريبي الأطوار

Film okulundaki ilk gün kuralları yıkmadan önce her kuralı öğrenmek zorunda olduğumu söylediler.
في أول يوم في مدرسة الفيلم، أخبروني أن عليّ أن أتعلم كل القواعد لكي لا أكسر أي منها.

Doğduğunda her saniye kızımın hayatından endişe etmemem için dünya daha iyi bir yer haline getirmem gerektiğini biliyordum.
منذ أن ولدت علمت أن عليّ تحسين حال العالم حتى لا أضطر للقلق حول سلامة ابنتي في كل تانية

Görevli yalnızca belge almam gerektiğini söylemişti.
الجوال على الضفة قال أن عليّ الحصول على بطاقات

Büyükannem, bir işaret beklemem gerektiğini söylüyor.
أجـل أنـا متأكدة ، والدة جدتـي قـالت أن عليّ انتظـار إشـارة

Ona yeni bir palto alacağım sorumlu olmamam gerektiğini düşündüğüm halde ki sorumlu benim.
لذا عليّ أن أشتري له معطفاً جديداً برغم أني لا أعتقد أن عليّ تحمّل المسؤولية برغم أنني المسؤولة.

O arkadaşın şu Han denen kızı da sevmem gerektiğini mi düşünüyor?
وهل يعتقد أن عليّ أيضا أن أحب تلك الفتاة هان؟

Ama artık sanırım gitmem gerektiğini söyleyeceksin.
لكنني سأفعل الآن وأفترض أنك ستخبرينني أن عليّ أن أرحل

Al. Doktor duygularımı yazmam gerektiğini söylemişti.
تفضـل ، قـال الطبيب أن عليّ كتـابة مشـاعري

Bu gece beş kişi vurulmuş gelmem gerektiğini söylediler.
قُتل 5 أشخاص اليوم يقول أن عليّ القدوم في يوم إجازتي

Ben mi? Ben akşam yemeği için geldim. Beklemem gerektiğini söyledi.
لقد أتيت لتناول العشاء وقال أن عليّ الإنتظار قليلاً

Ayık ve dikkatli olmam gerektiğini biliyordum.
كنت أعلم أن عليّ البقاء مستيقظاً ومتيقظاً

Akademi Ödülü adayı, televizyonda çalışmam gerektiğini düşünüyor.
مخرج ترشح للأوسكار يظن أن عليّ القيام بالتلفزة

Yaptığı şeyleri tek başına yapması gerektiği konusunda seni ikna etmemi söyledi.
قال أن عليّ أقناعك بأن كلّ ما اضطر لفعله، تحتم أن يفعله بمفرده.

Görünüşe göre melez korumalarımı artırmam gerekecek.
يبدو أن عليّ تعزيز الإجراءات الهجائنيّة الأمنيّة

Maalesef, şu an için aracınıza dönmenizi rica etmek zorundayım.
أخشى أن عليّ أن أطلب منك العودة إلى سيارتك

Bütün hayatım boyunca aşk ve saygı arasında seçim yapmak zorunda olduğumu düşündüm.
طوال حياتي كنت أظن أن عليّ الاختيار بين الحب، والاحترام

Ben de gerekli önlemleri almak için sahada olmam gerekeceğini düşündüm.
شعرت أن عليّ أن أكون بالقرب في حال طلب الدعم

Bunu ona arabamı çizmeden söylesem iyi olur sanırım.
أظن أن عليّ إخبارها بذلك قبل أن تقفل لي سيّارتي

Sanırım itiraf etmeliyim ki.. ..sana en derin ve karanlık sırlarımı söyleyeceğim.
أفترض أن عليّ الإفضاء بمكنوناتي وأخبرك بأعمق وأحلك أسراري.