| ...bu olduğunu fark etti. | Open Subtitles | إعتذر أن هذا كان ألطف إطراء قد تلقته على الإطلاق |
| İtfaiye şefi, patlamanın kaynağının bu olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | رئيس وحدة الإطفاء يقول أن هذا كان مصدر الإنفجار. |
| Kaderimin bu olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | و أنا ظننت أن هذا كان إنتهاء رحلتي. |
| Everything about you tells me this was meant to be | Open Subtitles | كل شيء حولك يخبرني أن هذا كان مُقدراً # |
| Everything about you tells me this was meant to be | Open Subtitles | كل شيء حولك يخبرني أن هذا كان مُقدراً # |
| bunun zor olduğunu biliyorum, ve seninle çok gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا كان صعباً عليكِ لكنني فخورة جداً بكِ |
| Son konuşmamızda yeni hedefin bu olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | آخر مرة تحدثنا، كنت ألمح أن هذا كان target- - الخاص بك المقبل |
| Ağlama sebebimin bu olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنين أن هذا كان سبب بكائي؟ |
| Ruth, son tekliflerinin bu olduğunu söylediler. | Open Subtitles | ـفقط.. ـ (روث) إنّكِ سمعتِ السيدة تقول أن هذا كان عرضهم النهائي. |
| Her şeyin bu olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أظن أن هذا كان كل شيء |
| Bir bakıma meselenin bu olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا كان المغزى |
| Hayalimin hep bu olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أن هذا كان حلمي الابدي |
| İşinin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن هذا كان عملك |
| Yalnız cevabının bu olduğunu unutma çünkü o takım elbise Robin. | Open Subtitles | ولكن (تِد) تذكر أن هذا كان جوابك ، لأنه .. الحلّة هي (روبن) ... |
| - İstediğinin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | -اعتقدتُ أن هذا كان ما أردتَه . |
| Onlara bunun özellikle yapılmadığını ve kesinlikle kişisel olmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبريهم أن هذا كان غير مقصود , وليس شخصيا أبدا |