"أن يضعك" - Translation from Arabic to Turkish

    • seni
        
    seni tekrardan kendi bencil gerekçeleri için tehlikeli bir yola koymasından nefret ediyorum. Open Subtitles أنا أكره أن يضعك في طريق خطر مرة أخرى لأسباب أنانية شخصية به
    seni başka bir davaya sürükleyip aleyhine ifade vermeye zorlamak istemedi. Open Subtitles لم يرد أن يضعك في محاكمة أخرى ليجبرك على الشهود ضده
    Bu da seni ya ömrünün sonuna kadar hapse sokacak ya da iğneyle idam için bir masaya oturtacak. Open Subtitles والذي من شأنه إما أن يضعك في السجن مدى الحياة أو ملقي على طاولة بالإنتظار كي تعدم بالحقنة المميتة
    Birisi sizinkine, seni kapak yapmalı. Open Subtitles شخصاً ما يريد أن يضعك فى مكانه أنت و أخوك
    Hatta, seni hiç karıştırmaması gerekir. Open Subtitles في الحقيقة لا يجب أن يضعك في هذا الموقف حتى
    Onun en büyük numarası... seni, kendisinin sen olduğuna inandırmaktı... Open Subtitles اكبر فخ ممكن أن يضعك فيه هو أن يجعلك تظن أنك أنت هو
    Hayatının sonuna kadar seni hapiste tutacak bir kanıtı ortadan kaldırdığımı hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكرين بأني من اكتشف الدليل الذي يمكن أن يضعك في السجن لبقية حياتك ؟
    Baban dikkat çekeceğinden endişeleniyorsa seni 11 yaşında bir grup çocuğun arasına koymalı. Open Subtitles إن كانَ والدكَ قلقاً من دخولكَ المدرسة عليهِ أن يضعك في حشد مِن أولاد بعمر الحادية عشر هل أنا محقة أم ماذا؟
    seni riske atmış olurum. Bunun olmasını istemezsin. Open Subtitles هذا ممكن أن يضعك بالخطر وأنتِ لا تريدين ذلك
    O da yağ çekebilsin diye seni maça getiriyor. Open Subtitles أقصد بأنه هو من جلبك للعرض إذا هو يستطيع أن يضعك في مكان أفضل.
    seni neden oraya kapatsın ki? Open Subtitles لم عساه يفعل ذلك، أن يضعك هناك؟
    seni hep normal aktivitelere sokmak isterdi. Open Subtitles لقد كان يحاول أن يضعك في أنشطة عادية
    Oz'a gidip işe seni vermesini söyleyeceğim. Open Subtitles لقد كنت سأخبر أوز أن يضعك مسؤولاً
    Cidden seni iyi inandırmış, değil mi? Open Subtitles عجباً! لقد استطاع حقاً أن يضعك حول إصبعه!
    Bu seni ona yaklaştıracaktır. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}.ينبغي أن يضعك ذلك على مقربة
    Eğer House benim yerime seni gönderseydi o zaman burada ben değil, sen olurdun. Open Subtitles كان يمكن أن يضعك (هاوس) مكاني كان يمكن أن تمرضي أنتِ
    Bir tarafım seni kız kardeşimin arabasına atıp Canvey Adası'na götürüp boğazına kadar gömüp yüzünü hamburger köfteleriyle kaplamam gerektiğini söylüyor. Open Subtitles أتعلم ، هناك شعور بداخلي يريد أن يضعك في أسفل سيارة اختي و تقود و انت موجود بالأسفل إلى أن تصل إلى جزيرة" كانفي"،ثمتقومبحرقرقبتكالسميكةتلك،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more