| Çünkü bakmam gereken bir ailem vardı. her an senin de olabilir. | Open Subtitles | بل لأني املك عائلة، وفي أي دقيقة هنا ستكون لك عائلة أيضاً |
| Paranoya mantık dışı bir takip edilme ve her an ifşa olma korkusudur. | Open Subtitles | الإرتياب هو الخوف اللامنطقي أن هناك أحدا يلاحقك أنك ستفضح في أي دقيقة |
| her an başlayabilirler, yola çıkmışlar. Değil mi bayım? | Open Subtitles | أي دقيقة من الآن إنهم في الطريق ، أليس كذلك ؟ |
| Birazdan Gonca buraya gelecek... sana bakacak, topu parkın dışına kadar yollamak... ya da kötü şekilde kaçırmak için bir tek şansın olacak. | Open Subtitles | الآن وفي أي دقيقة روز بد ستأتي للوقوف هنا انظر إلى نفسك وسيكون لديك فرصة واحدة لترمي إلى خارج الحديقة أو خارجاً ببؤس |
| Acele et. Güneş her an doğmak üzere. Gemi Birazdan gelir. | Open Subtitles | إمضي، ستغرب الشمس في أي دقيقة والمركب في طريقه |
| Çünkü her an içimizden biri daha ölebilir. | Open Subtitles | لأنه، في أي دقيقة الآن سيكون واحداً منا ميتاً |
| Doktor her an olabilir diyor. | Open Subtitles | بخير، الطبيب يقول أني سألد في أي دقيقة الآن |
| Bebek her an gelebilir. Harekete geçsek iyi olur. | Open Subtitles | الطفل سيولد في أي دقيقة من الأفضل ان نبدأ التحرك |
| Sosyal hizmet görevlisi her an gelebilir! | Open Subtitles | هيا با ليلو، الأخصائي الاجتماعي سيكون هنا في أي دقيقة |
| Resepsiyonist yarım saat önce aramış. her an burada olabilir. | Open Subtitles | الكاتب غادر قبل ساعة يجب أن يكون هنا في أي دقيقة |
| Çünkü kocan her an cinayetten tutuklanabilir. | Open Subtitles | لأن في أي دقيقة الآن سيتم القبض على زوجكِ بتهمة القتل |
| Bunun her an yanlış bir uyarı olduğunu söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | في أي دقيقة , أعتقد أنك ستخبرنا أنه كان إنذار كاذب |
| Buz almaya kadar gitti. her an gelebilir. | Open Subtitles | خرج للحصول على بعض الثلج، سيعود في أي دقيقة |
| Bak. her an yeni polis şefinden telefon alabilirim. | Open Subtitles | أيها القائد، في أي دقيقة الأن، ستأتيني مكالمة |
| Çünkü işler her an heyecanlı bir hal alabilir. | Open Subtitles | لأنه، في أي دقيقة العمل قد يكون مثيرا جدا |
| Morgan her an burada olabilir. | Open Subtitles | تم ترتيب حضور مورغان في أي دقيقة من الآن |
| Polisi aramıştım. her an gelebilirler. | Open Subtitles | لقد أستدعيت الشرطة , هم سيكونون هنا في أي دقيقة |
| Evet, Birazdan senin için gelecekler. | Open Subtitles | أجل يجب أن يكونوا هنا من أجلك في أي دقيقة |
| - Birazdan kalkacağız. | Open Subtitles | سأضعها في الدرجة الأولى عند المقدمة سنصعد في أي دقيقة |
| Birazdan Princeton'dan biri gelecek. | Open Subtitles | سيصل الرجل من برينستن في أي دقيقة |