"أَتْركَه" - Translation from Arabic to Turkish

• izin

- Onun kaçmasına izin vermeyeceğim. - Kapıyı aç, seni aptal!
ـ أنا لَنْ أَتْركَه يَهْربُ مني ـ إفْتحُ البابَ ، أنت أبله

Muhasebeme senden başkasının dokunmasına izin vermem.
أنا لَنْ أَتْركَه. أنا لَنْ أَتْركَ أي شخص آخر يَمْسُّ كُتُبَي.

Okulda pek iyi değildi, ama onun bırakmasına izin veremezdim.
هو ما كَانَ جيدَ جداً في المدرسةِ، لَكنِّي لا أَتْركَه تَركَ.

Buna izin veremezdim. Çocuklar yüzünden.
أنا لا أَستطيعُ أَنْ أَتْركَه يَكْذبُ على الأطفال.

Eğer buna gerçekten inanmasam evimde kalmasına izin vermezdim.
النظرة، أنا لا أَتْركَه يَبْقى في البيتِ إذا أنا لَمْ أُعتقدْ ذلك.

Yaptığı şeyin cezasız kalmasına izin vermem.
أنا لَنْ أَتْركَه إذهبْ بدون عقابَ لما هو يُعْمَلُ إلينا.

Bu benim hikayem ve ben bunun olmasına izin vermeyeceğim.
هذه قصّتُي ولَنْ أَتْركَه يَحْدثُ.

Tatlım, seni incitmesine izin vermeyeceğim.
الحبيبى، أنا لَنْ أَتْركَه آذاك.

İzin veremezdim.
أنا لا أَستطيعُ أَنْ أَتْركَه.

Seni öldürmesine izin vermem.
أنا لَنْ أَتْركَه يَقْتلُك.

Bu kez buna izin vermeyeceğim.
لَنْ أَتْركَه يَحْدثُ ثانيةً.

Seni incitmesine izin vermem.
أنا لَنْ أَتْركَه آنذاك.

-Böyle bitmesine izin vermeyeceğim.
- انظر، لَنْ أَتْركَه يينتهي هكذا.

Buna izin vermeyeceğim.
أنا لَنْ أَتْركَه.