| Kendi başına mı? Bay Rumsin, beyin fırtınasında söylediğim şeyi beğendi. | Open Subtitles | أُعجب السيد رومسنبما فعلته في جلسة العاصفة التفكيرية |
| Bence benden hoşlandı. | Open Subtitles | أعتقد أنه أُعجب بي |
| - Evet, çok sevmiş. | Open Subtitles | كلاّ، في الحقيقة لقد أُعجب به |
| Ona istersen hayran ol, ama bütün yolu gideceğine emin olmadan Uzakdoğu sporlarına girme. | Open Subtitles | أُعجب به إن أردت لكن لا تتعلم فنون الدفاع عن النفس .مالم تكون راغباً في السير طوال الطريق |
| Bilemedim, belki bebek bizde kalır. Kızı sevmeye başladım. | Open Subtitles | لستُ أدري، ربّما نحتفظ بالطفلة، بدأتُ أُعجب بهذه الفتاة. |
| Tüm bu sebeplerden, her yerdeki insan avcılar kurda hayranlık duyar. | Open Subtitles | لكل هذه الأسباب، أُعجب الصيّادون من كلّ مكان بالذئب. |
| Başka bir şövalye zırhı beğenirse diye ticari sembolüm. | Open Subtitles | علامتى البخارية فى حال أُعجب فارس آخر بالدرع |
| İşinize olan bağlılığınızı takdir etmekle birlikte şu ana kadarki hünerlerinizden pek etkilenmiş değilim. | Open Subtitles | أقدر التزامك. لم أُعجب بقدرتُكِ لغاية الآن. |
| Beni manipüle etmek için çöp fikir hazırlayıp gerçek fikrinden hoşlanmamı mı sağladın? | Open Subtitles | أتُخبرُني بأنك دبرتَ فكرةً مُخادِعة لكي تتلاعب بي لكي أُعجب بفكرتك الحقيقية؟ |
| Myron tavsiyelerimizi çok beğendi ve partide bizim sahneye çıkmamızı istiyor. | Open Subtitles | إذاً مايرون أُعجب حقاً بأقتراحتنا لذلك قرر بجعلنا نؤدي |
| AM: Yaklaşık 50 fotoğrafımı beğendi, arka arkaya, gece yarısı PA: Gördüğüm, kendini doğruya ve adalete adamış bir sanatçıydı-- o çok güzeldi, ama konuyu dağıttım. | TED | "آجا": أُعجب هو بـ 50 صورةٍ لي واحدة تلوَ الأخرى في منتصفِ الليل "فيليب": رأيتُ فيها فنّانةً ملتزمةً بالحقيقةِ والعدالة هيَ جميلة، لكن هذا ليسَ موضوعنا. |
| - Erkekler yukatanı beğendi mi? | Open Subtitles | هل أُعجب الفتيان بالياكوتا خاصّتك ؟ |
| Sanırım senden hoşlandı. | Open Subtitles | أظن أنهُ أُعجب بكِ |
| - Kim önce hoşlandı mı? | Open Subtitles | من أُعجب بمن أوّلاً؟ |
| - Selmak ondan gerçekten hoşlandı. | Open Subtitles | سيلماك * أُعجب به جداً * |
| - Kitabını sevmiş mi yani? | Open Subtitles | لقد أُعجب بكتابك؟ |
| Parlak bir denizci olan Cook'un mütevazi bir geçmişi vardı ve maddi açgözlülüğü olmayan yerlilere çok hayran kaldı. | Open Subtitles | كان "كوك" ملاحاً رائعا وقد جاء من خلفية متواضعة ولقد أُعجب بشدة بالسكان بسبب عدم جشعهم تجاه المواد الخام |
| Bilemedim, belki bebek bizde kalir. Kizi sevmeye basladim. | Open Subtitles | لستُ أدري، ربّما نحتفظ بالطفلة، بدأتُ أُعجب بهذه الفتاة. |
| Çocukken şampiyon misketçiye, en hızlı koşana, büyük lig oyuncularına, en sert boksörlere hayranlık duyardınız. | Open Subtitles | عندما كنتم أطفالاً جميعكم أُعجب بـ أبطال الرماية والعدائين السريعين |
| Eğer Kral bunu beğenirse, o zaman biz masumuz. | Open Subtitles | إذا أُعجب الملك بمـا نقدم, فنحن أبريــاء. |
| Harding performansın karşısında o kadar etkilenmiş ki seni silah olarak kullanmanın yollarını arıyor. | Open Subtitles | أُعجب (هاردينغ) جداً بأدائك، لدرجة أنّه يبتكر خططاً لتحويلك إلى سلاح |
| Beni kandırarak ondan hoşlanmamı sağlayamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك خداعي لجعلي أُعجب بها. |