| Görgü kuralları gereği, başka biri saygı gösterip kendi parmak eklemlerini benimkilere hafifçe vurmayana değin bu yumruğu indirmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنزل هذه حتى يعطيني أحد إحترام قبضة شخص آخر تضرب بقبضتي بطريقه خفيفه لكن حازمه في نفس الوقت |
| Ve anne, eğer onu torbasından yumruklarsan, sana sadece saygı duyarım. | Open Subtitles | ويا أمي ، إذا ضربتيه تحت الحزام فلن أواجهك بقلة إحترام |
| Eğer bayram sezonumuzun kapsamlı olmasını istiyorsak keçileri kaçırmışların da görüşlerine saygı göstermeliyiz. | Open Subtitles | إذاً رغبنا فعلاً بجعل موسم الإجازة، شاملاً علينا جميعاً إحترام وجهات النظر المضروبة |
| Çünkü saygın yoktur. | Open Subtitles | يمكنك تفعل أى شئ لشخص غبى لأنه لا يوجد إحترام |
| Babamın saygısını, kolay yoldan onu başkan yaparak, tekrar kazanmayı düşünmenin.. | Open Subtitles | لقد كنت أحمقا بإعتقادي بأنه يمكنني أن أرجع إحترام والدي لي |
| saygısızlık etmek istemem ama hayattayken benimle tek muhabbeti aşağılamalardan dalga geçmelerden ya da alay etmelerden ibaretti. | Open Subtitles | حسناً لا أقصد قلة إحترام لكن طوال معرفتي بها لم تقل شيئاً لم يكن مستكبراً ساخراً إزدرائي |
| - Polis otoritemize karşı saygısı yok. - Yapma ya. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال لا يبدون أى إحترام لسلطتنا كضباط شرطة |
| Liderlik konusunda hiçbir şey bilmiyor saygı anlayışı diye bir yok. | Open Subtitles | ليست لديه أي فكرة عن القيادة لا توجد لديه ذرة إحترام |
| Liderlik konusunda hiçbir şey bilmiyor saygı anlayışı diye bir yok. | Open Subtitles | ليست لديه أي فكرة عن القيادة لا توجد لديه ذرة إحترام |
| Divan sana zarar teşkil etmiyor. Sana yüksek saygı duyuyorlar. | Open Subtitles | المحكمة لا تنوي لك الأذى، إنهم يكنون لك إحترام بالغ |
| Onlara meraklılar deriz, ama ama bu saygı duymaya başlamadan önceydi. | Open Subtitles | إعتدنا أن نسميهم المغفلين, ولكن كان ذلك قبل إجتماع إحترام الذات |
| Divan sana zarar teşkil etmiyor. Sana yüksek saygı duyuyorlar. | Open Subtitles | المحكمة لا تنوي لك الأذى، إنهم يكنون لك إحترام بالغ |
| Bu arada demokrasi tüm insanların bilgeliğine saygı duymak demektir-buna da geleceğiz. | TED | بالمناسبة ان الديموقراطية .. تعني إحترام أفكار وثقافة جميع البشر .. وسوف أعود إلى هذا لاحقاً |
| Sürekli bir mekandan diğerine geçmemeyi, zamanın akmasına izin vermeyi izleyiciye saygı olarak görüyorum. | TED | أعتقد أن الأمر بمثابة إحترام للمشاهد فلا نكثر من القطع هنا و هناك و نترك الزمن ليمضي. |
| Ama gördüğüm kadarıyla senin ne bu kuruma ne de başka hiç bir şeye saygın yok. | Open Subtitles | لكني أرى بأنك لا تبدي أي إحترام لهذه المؤسسة و لا غيرها |
| Derin düşüncelere hiç saygın yok, farkında mısın? Evet. | Open Subtitles | ليس لديك أى إحترام لأحلام اليقظة هل تعرف هذا؟ |
| Biz asla sintinelere girmeyiz. Chien'in saygısını istiyorsan dışında dur. | Open Subtitles | إننا لا نذهب أبداً إلى باطن السفينة.و لو أنك تريد كسب إحترام تشين فإبق بعيداً عنه |
| saygısızlık etmek istemem, efendim, ama bilmek hakkım. Adama ben söz verdim. | Open Subtitles | بكل إحترام سيدي، أريد توضيحاً قطعت وعداً على ذاك الرجل |
| Fakat anladım ki o gün... evli olduğum adamın bana hiç saygısı olmadığını farkettim. | Open Subtitles | لكن هذا كان اليوم الذي أدركت فيه الرجل الذي تزوجته ما كان عنده إحترام لي مطلقا |
| Size karşı her zaman saygılı olacağım efendim ve tüm içtenliğimle siz ve ailenize en iyi dileklermi sunuyorum. | Open Subtitles | على أن تكون فعالة على الفور سأكن لك دائما أقصى إحترام , سيدي و أتمنى لك و لعائلتك الأفضل |
| Tüm saygımla efendim, bekleyip bunun nasıl devam edeceğini görsek mi? | Open Subtitles | بكلّ إحترام يا سيدي، ألا يمكننا الإنتظار لرؤية كيف سيجري هذا؟ |
| "Ruhsal sıkıntılara karşı saygım yok, bu yüzden ağlayarak bana gelmeyin. | Open Subtitles | أنا ليس لي إحترام للمعاناة العقلية كذلك لا تأتي للرثاء لي |
| Bu yüzden ne kurala ne kanuna saygıları var... toplum düzenini düşünmüyorlar... ya da bireysel sorumlulukları. | Open Subtitles | بأن ليس لديهم أي إحترام للقانون مطلقاً .. وبالتأكيد لا يوجد هناك مفهوم مثل الجالية أو مسؤولية مدنية |
| İlk olarak sizi, mahkemelerin yüceliğine saygıyı öğretmek için soğuk bir hücreye tıkabilirim. | Open Subtitles | الأول، يمكننى أن أدعك تتنتظر طويلا فى زنزانتك ..حتى تتعلم إحترام كرامة |
| Sizin saygınızı kazanamam çünkü sizin kendinize saygınız yok. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع كسب أحترامكم بسبب أن ليس لديك إحترام لنفسك |
| Ve onu da işin içine çekmen bencilce, saygısızca ve aptalcaydı. | Open Subtitles | و توريطها بالأمر من قبيل الأنانية،وعدم إحترام وحماقة |
| Bu yüzden, bizim sistemimize saygıyla yaklaşman senin tavrın olmalı. | Open Subtitles | و لذلك من الأفضل أن تعامل نظامنا الشرعى بكل إحترام |
| Ben saygıdan daha fazlasını yaptım. Ona inandım. | Open Subtitles | أنا أفعل أكثر من إحترام هذا أنا أصدقه |
| Yani, bu kadar düzgün konuşabilen insanları takdir etmek gerek. | Open Subtitles | أعني، لا بد من إحترام من يتحلى بهكذا لباقة |