| Afrika topraklarında yeni bir terör hakim. | Open Subtitles | هناك إرهاب جديد في دماء الأراضي الأفريقية |
| Bombalarını kontrol kazanmak, intikam almak ve terör saçmak için yaparlar. | Open Subtitles | يَصْنعونَ القنابلَ لكَسْب السيطرةِ، يُصبحُ الإنتقام، إرهاب خنزيرةِ |
| terörizm yaşandı, bombalar atıldı. | TED | لقد كان هناك إرهاب. لقد كانت هناك قنابل عشوائية. |
| terörizm Çin'i teslim aldı. | Open Subtitles | حاولت إرهاب بقية الصين للإستسلام القيادة العليا اليابانية قامت بمذبحة |
| İran Masası kayıp bir terörist finansörüne yoğunlaşmış durumda. | Open Subtitles | المكتب الفارسي يكثف البحث عن مستثمر إرهاب مفقود |
| Artık hiçbir keskin korku beni içten içe kemiremez. | Open Subtitles | ولا يمكن لأيّ إرهاب عميق أن يقتلني من الداخل الآن |
| Süperego sadece uç boyutta bir terör, kayıtsız şartsız bir emir ...ve dış fedakarlıkların talepleri değildir. | Open Subtitles | الأنا العليا ليست فقط إرهاب مفرط أو إنذار نهائي بالتضحية الكاملة |
| Uçakta olanların ardında basit bir terör olayından çok daha tehlikeli bir şey olabilir. | Open Subtitles | ماحدث في هذه اطائرة ربما يكون ذا علاقة مع شيء أخطر من مجرد إرهاب تقليدي |
| Ben kimseye terör estirmek istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب في إرهاب أي احد أردت أن أكون طبيعيا |
| Ama bu bombayı böylesine güçlü bir terör silahı yapan şey harici bölge. | Open Subtitles | لكن ما يجعل هذا من هذا القبيل سلاح فعال الارهاب لكن ما يجعل هذا سلاح إرهاب فعّال هي المنطقة الخارجيّة |
| Bu kongre üyesi, başarıyla gerçekleşen bir anti terör operasyonundan bahsetti. | Open Subtitles | ذلك يا عضو الكونغرس، هو تقرير لعمليّة مكافحة إرهاب ناجحة. |
| Onun tarifene göre terör hareketlerinin başladığı yer güneydoğu asya'mış. | Open Subtitles | وصفها لـ أشخاص من جنوب شرق أسيا يقومون بأعمال إرهاب فـ تسلط الضوء علينا |
| İnsanlar "Arap" sözcüğünün "terörizm" anlamına gelmediğini anlamak zorunda. | Open Subtitles | الناس يجب أن يفهموا أن كلمة عربي ليست مرادف لكلمة إرهاب |
| Sorunlu bir ülke, fakat nükleer terörizm tehtidi var. | Open Subtitles | إنها مشكلة بلاد، لكن لدينا حالة إرهاب نووي في اليدين. |
| Siber terörizm saldırıdan sorumlu kişiyi tanımlamayı başarabildi. | Open Subtitles | إرهاب الإلكترونى قادر على التعرف على مقبض الشخص المسؤول. |
| - İç Güvenlik terörizm olarak düşünmüştür. | Open Subtitles | لابدّ أنّ إدارة الأمن الوطني يظنون أنّ هذا إرهاب. |
| Kimliği belirsiz bir terörist bir silah ve bebekle TGY güvenliğinden geçmeyi başardı. | Open Subtitles | غضب مروع تلاه إرهاب من شخص غير معروف تمكن من الخروج عن انظمة هيئة امن المراحيض الامنية بسلاح و طفل |
| - Ve her şey çözümlenmemiş bir terörist saldırısı olarak kalır. | Open Subtitles | و سيصبح الأمر كعمل إرهاب داخلي غير محلول وصلنا |
| Son duanı et, ördek! Korku: isim. Bir terör duygusu. | Open Subtitles | ما هذا, إنه إرهاب |
| Çok kısa bir süre önce Minneapolis'in bu sakin mahallesi aniden, dehşet bir olayla sarsıldı. | Open Subtitles | فقط قبل وقت قصير... ضرب إرهاب حقيقي على مايبدو هذا الحي الهادئ... على أطراف مدينة مينيابلوس... |
| Bu korkutma taktiğiydi. | Open Subtitles | هذه المكالمة وسيلة إرهاب معروفة هذا ما يريدون |
| Başkalarının zihnine izinsiz rüya sokmak terörizmdir. | Open Subtitles | غرس أحلام في عقول الناس هو إرهاب |
| Sizi buraya toplamamın sebebi; artık sizin terörünüz katlanmayacağımı ...bildirmek istememdi. | Open Subtitles | سبب جمعي لكم هنا أنا فقط أريد أن أخبركم أنني لا أريد أن أتلقى أي إرهاب منكم بعد الآن |