Ama ben bu konuda iyimserim, ve bu konuda yapabileceğimiz belirli şeyler var. | TED | لكنني متفائل إزاء هذا, واعتقد بأن هناك بعض الأمور الواضحة التي يمكن فعلها. |
bu konuda nasıl hissettiğimiz, tam olarak ne kadar yenilikçi olabileceğimizi belirleyecek. | TED | كيف نشعرُ إزاء هذا سيحدد تماماً كيف يمكننا أن نكون مبتكرين. |
ama itiraf et, bu konu hakkında biraz hassassın. | Open Subtitles | لكن اعترف أنك تشعر بحساسية إزاء هذا الهراء |
Tanık ve delillere rağmen polis bu konuda hiçbir şey yapmıyor. | Open Subtitles | بالرغم من وجود شهود عيان و أدلة ، يعتقدون أن.. الشرطة لن تفعل شيئاً إزاء هذا |
bu nedenle, "Bununla ilgili ne yapmalıyız?" | TED | و سألتهم ، " ماذا تظنون أننا يجب أن نفعل إزاء هذا الأمر؟ " |
Bence haklısın. bu konuda ne yapacağız? | Open Subtitles | أخالك محق ماذا سنفعل إزاء هذا الأمر؟ |
Ama tekrar tekrar söylüyorum bu tip şeylere karşı Sıfır Tolerans politikamız vardır. | Open Subtitles | ولكنني أؤكـد ..مرارا وتكرارا أنني لن أتسامح مطلقاً إزاء .. هذا النوع من النشاط { LadyPop} |
Belki bu konuda bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | لعل علينا القيام بشيئ إزاء هذا الوضع. |
Sanırım bu bağımlılık şeyi beni baya endişelendiriyor. | Open Subtitles | مجرد التفكير في أنني أشعر بالقلق إزاء هذا الشيء كله المدمن، تعلمون؟ Mmm-هم. |
Pek sessizsin bu konuda. | Open Subtitles | أنت صامت جدًّا إزاء هذا النقاش. |
Harold, bu hayat ile ilgili bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | هارولد) ينبغى علينا) أن نفعل شيئا إزاء هذا الكائن الحيّ ماذا؟ |
Nasıl halledeceksin bu meseleyi? | Open Subtitles | كيف ستتصرفين إزاء هذا الأمر ؟ |
bu konuda anlaştığımızı sanıyordum, Jack. | Open Subtitles | أعتقد أننا كنا واضحين إزاء هذا الأمر يا ( جاك) |
bu duruma baban ne diyor? | Open Subtitles | ما هو شعور والدكَ إزاء هذا ؟ |
Jonathan, bu konuda endişelenme. | Open Subtitles | (جوناثان)، لا تقلق إزاء هذا الأمر |
Audrey, bu bana doğru gelmiyor. | Open Subtitles | (أودري)، لست مرتاحا إزاء هذا |