| Bir çavuşun elinde büyüdüm... ...geri çekilmeden, teslim olmadan. | TED | رأيت العسكري الرقيب يرفع يده، لا تراجع، لا إستسلام. |
| Amerikan askerlerinin hayatta kalmaları için tek seçenek teslim olmalarıdır. | Open Subtitles | الإجتمال الوحيد ليجنب القوات الأمريكية من الإبادة الشاملة هو إستسلام مُشرف |
| Ben Chamdo'da bulunduğum sürece teslim olunmayacaktır. | Open Subtitles | لَنْ يكون هناك إستسلام طالما أَنا في تشامدو. |
| Başbakan olarak kalan şu kısa zamanım süresince asla teslimiyet anlaşması imzalamayacağım. | Open Subtitles | كمستشار ولو لفترة قصيرة لن أوقّع معاهدة إستسلام |
| Bunu söylemeyi bırakmamı ister ama bırakamayacağımı söylerim. Çünkü bırakmak Vazgeçmek olur. | Open Subtitles | تخبرني بألّا أخبرها ذلك ، لكن أخبرها لا أستطيع، لأن هذا سيكون إستسلام |
| Ve bizlere Lord Cornwallis'in teslimiyetinin... | Open Subtitles | وأحضر لنا أخباراً رائعه "عن إستسلام اللورد "كورنوال |
| Herkes pes etmeden savaşıyor. | Open Subtitles | فهمت، كل شخص يحارب بدون إستسلام |
| Böylece Müttefikler savaş meydanında yapamadıkları Almanya'nın koşulsuz teslim olmasını kağıt üzerinde başarma yoluna gittiler. | Open Subtitles | لذلك عرض الحلفاء أن ينجزوا على الورق ما حققته جيوشهم في الميدان الحصول على إستسلام ألمانيا الغير مشروط |
| O zaman seni öldürmeliyim. Führer teslim olmayı yasakladı. | Open Subtitles | اذاً يجب أن أقتلك الفوهرر يمنع أيّ إستسلام |
| O zaman seni öldürmeliyim. Führer teslim olmayı yasakladı. | Open Subtitles | اذاً يجب أن أقتلك الفوهرر يمنع أيّ إستسلام |
| Bunu, eski kentin teslim edilmesine dair yapılacak anlaşmanın şartlarını belirleyerek yapabiliriz. | Open Subtitles | بتَسهيل عمليةِ الإنتقالِ بأن تتفاوضي على شروط إستسلام المدينة القديمة |
| İki kaçağın teslim edilmesini istiyorlar. Ayrıca beyaz kaçakçının da teslim edilmesini istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون إستسلام الإثنين الغير شرعيين ثانياً، يريدون إستسلام المهرّبة الغير مواطنة |
| Bu yüzden bu tek seferliğine geçerli olan teslim olma şartlarını sunmaya geldim ki başınız derde girmesin. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا هنا مع عرضي لمرة واحدة ولن يكرر. إستسلام غير مشروط الآن وسأدعكم تذهبون. |
| "teslim olun" demeden onlara teslim olmalarını emretti. | Open Subtitles | قام بجعلهم يستسلمون قبل أن يستخدم كلمة إستسلام |
| Hükümet teröristle müzakere etmez. - teslim ol. | Open Subtitles | الحكومة لا تتفاوض مع الإرهابيين ، لذا إستسلام |
| Dahası, paraşütler salındığında resmi bir teslim olma çağrısı iletmek üzereydim. | Open Subtitles | في الواقع، كنتُ في صدد إصدار إستسلام رسمي، عندما أطلقوا تلك المظلات |
| ABD'nin derhal ve koşulsuz olarak Loveless Birliği'ne teslim olması. | Open Subtitles | الفوري والغير مشروط إستسلام الولايات المتحدة ... إلىاتحادلفليز |
| Başbakan olarak kalan şu kısa zamanım süresince asla teslimiyet anlaşması imzalamayacağım. | Open Subtitles | كمستشار ولو لفترة قصيرة لن أوقّع معاهدة إستسلام |
| - Bu bir teslimiyet. - Bu İngilizlerin yaptığından daha fazla bir teslimiyet mi? | Open Subtitles | هل يوجد إستسلام أكثر مما فعله البريطانيون؟ |
| Başka hiçbir şart olmadığı gibi teslimiyet de gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | ليس هناك شروط، ولن يكون هناك إستسلام |
| Vazgeçmek olarak düşünme. | Open Subtitles | لا تفكري بها على أنها إستسلام . |
| Ve bizlere Lord Cornwallis'in teslimiyetinin; ve onların savaş suçlusu ordusunun bizim şanlı generalimiz komutasındaki ordumuza; ve ekselansları Count de Grasse komutasındaki Fransız filosuna teslimiyetinin, şanlı haberlerini getirdi." | Open Subtitles | وأحضر الأخبار الرائعه "عن إستسلام اللورد "كورنوال و جيشه المسجون إلى جيش الحلفاء |
| Bunu pes etmek olarak düşünme. | Open Subtitles | لا تفكر في ذلك على أنه إستسلام |