| Bu yapmanın en güvenli yolunu bulmaya çalışmak henüz çözülememiş bir mesele. | Open Subtitles | نحاول إكتشاف كيفية فعل هذا بطريقة آمنة إنه شيء لم يثبت بعد |
| Neredeyse 50 yıl önce yer çekimi anormallikleri tespit etmeye başladık. | Open Subtitles | لقد بدأنا في إكتشاف شذوذ في الجاذبية تقريباً منذ 50 عام. |
| Bu uzun ve çetin bir kişisel ve ruhsal keşif yolculuğudur. | Open Subtitles | إن العلاج النفسي هو رحلة طويلة شاقة من إكتشاف الذات والروح |
| Şüpheliyim. Ama hayatımın 15 gününü bunu bulmak için harcamaya gönüllüyüm. | Open Subtitles | أشك بذلك,لكن أرغب في أن أمضي الإسبوعين التاليين في إكتشاف ذلك |
| John ile tanışmak büyük mutluluğun keşfi ve büyük mutsuzluğun yok edilmesiydi. | TED | كان لقائي بجون بمثابة إكتشاف قمة السعادة وأيضا القضاء على التعاسة الكبرى، |
| Şimdi içerisinden bir şey geldi mi onu anlamaya çalışacağız. | Open Subtitles | الآن نحاول إكتشاف إن قامَ أي شيئ بالعبور من خلالها |
| Çünkü burada Leydi Litton'ı sorgulamayı deneyip kocasının nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لأنني أحاول هنا أن أستجوب السيده ليتون. أحاول إكتشاف أين هو زوجها. |
| Bu adamların kaybolduğu üç mevkide de özellikle bir araç fark edildi. | Open Subtitles | تم إكتشاف عربة مماثلة توجدات بثلاثة أماكن مختلفة حيثما أختفوا هؤلاء الأشخاص |
| Bunun nasıl meydana gelebileceğini de bilim ancak çözmeye başladı. | TED | و اليوم فقط، بدأ العلم إكتشاف كيف يعمل كل هذا. |
| Kısaca-- Michelangelo bir keresinde işinin, "kilin içerisindeki figürü keşfetmek" olduğunu söylemiş. | TED | بسرعة -- مايكل آنجلو قال مرة أنه هناك لـ "إكتشاف الصورة الضمنية" |
| Torunuma gerçekte ne olduğunu bulmaya çalışan birilerinin olduğunu bilmek güzel. | Open Subtitles | حسناً,انا سعيد بأن هناك أناس يحاولون إكتشاف ما حدث الى حفيدى. |
| O günden beri beni alaşağı etmenin bir yolunu bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وقد كان يُحاول إكتشاف طريقة ليجذبني إلى العلن منذ ذلك الحين. |
| Şu anda sahip olduğumuz araçlar beyindeki bu değişiklikleri, semptomlar ortaya çıkmadan çok önce, daha erken tespit etmemize izin veriyor. | TED | الأدوات التي لدينا تمكننا من إكتشاف تلك التغيرات الدماغية بشكلٍ مبكر، قبل ظهور الأعراض. |
| Hatırlayın, bu dizide kullandığımız evrimsel olarak korunan sekanslarımız yeni veya tanımlanmamış virüsleri bile tespit etmemizi sağlıyor, çünkü evrime bakıp neyin korunmuş olduğunu anlıyoruz. | TED | تذكروا تسلسل الجينات التراتبي غير المتأثر بتطوير الجينات نستعمله هنا ليمكننا من إكتشاف الفيروسات غير المصنفة أو البسيطة لأننا نختار ما هو محفوظ عبر التطور |
| Her yeni keşif, bir tanrı gereğini daha da azalttı. | Open Subtitles | ومع كل إكتشاف جديد تزول بشكل أبعد الحاجة الى إله |
| Babam, Drakula'nın inini bulmak için saatlerce o tabloya bakardı. | Open Subtitles | أبي كان يحدق بهذه الخريطة لساعات طويلة محاولاً إكتشاف مخبأه |
| Hiperbolik uzayın keşfi, matematikte Öklitsel olmayan geometri adı verilen bir alanı doğurdu. | TED | إن إكتشاف الفراغ الزائدي في مجال الرياضيات قاد لما يسمى بالهندسة غير الايقليدية. |
| Hiçbir biliminsanı bu eğriye itiraz etmiyor, fakat tüm dünyada laboratuvarlar neden bu şekilde olduğunu anlamaya çalışıyor. | TED | ولا يوجد خلاف بين العلماء حول هذا المنحى, ولكن ما تزال المختبرات حول العالم تحاول إكتشاف كنه هذا الشي. |
| Başka neleri var görmeye, eğer zayıf bir yanı varsa öğrenmeye. | Open Subtitles | لرؤية ما يملكه أيضاً من سلاح أو لربما، إكتشاف نقطة ضعف |
| Ancak tepede uçan robotlar bunu kolaylıkla kendileri fark edebilir ve sonra çiftçiye bahçenin bu kısmında bir sorun olduğunu raporlayabilirler. | TED | والروبوتات تطير فوقها ويمكنها إكتشاف ذلك بشكل تلقائي تم ترسل تقريرًا للمزارع بأنه لديه مشكلة في هذا الجزء من البستان. |
| Hayır efendim, hâlâ o Quinjet'e ne olduğunu çözmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لا، سيّدي، مازلنا نحاول إكتشاف ما حدث مع تلك الطائرة. |
| Meslektaşlarımla birlikte 10 yıldır bu kayıp dünyayı tekrar keşfetmek üzere Mannahatta Projesi adlı bir projeyle uğraşıyoruz. | TED | أنا و زميلي عملنا لمدة عشر سنوات لإعادة إكتشاف العالم الضائع، في مشروع نسميه، مشروع مانهاتا. |
| Her yeni buluş, bir hayalle başlamıştır, dostum. Senin HCL'i seyreltmen de dâhil. | Open Subtitles | يبدأ كلّ إكتشاف جديد بحلم يا رجل، بما في ذلك إماهتك لحمض الهيدروكلوريك. |
| Burada garip şeylerin döndüğünü anlamak için dâhi olmaya gerek yok diyorum. | Open Subtitles | لايحتاج لعبقرية ، إكتشاف أن شيئاً ما غريباً يجري هنا ، تعلمين؟ |
| Bir sürü kuyrukluyıldız buldum ve şu anda 21.sini keşfetme işine dahil oldum. | Open Subtitles | وجدت الكثير من المذنّبات ساعدت فى إكتشاف 21 منهم لا شيء مثل الليل |
| Bu nedenle sadece teknede etrafıma bakınmam, bu kürekleri neyle onarabileceğimi bulmam ve devam etmem gerekiyordu. | TED | و لذلك بدأت فى البحث من حول القارب محاولة إكتشاف ما يمكن أن أستخدمه لإصلاح ألواح التجديف حتى أستطيع الإستمرار |