| Yaptığım her şey, verdiğim her karar başıma gelen her kötü ve harika şey beni tam da buraya getirdi, bu ana, senin yanına. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ قمتُ به، وكلّ خيار اتخذته، وكلّ شيءٍ فظيع ورائع حدث لي على الإطلاق، كل ذلك قادني إلى هنا، إلى هذه اللحظة معكِ. |
| Gelecekte, bir gün bu ana dönebilirsen, kendini tokatlayacaksın. | Open Subtitles | ؟ إن عاد مستقبلك إلى هذه اللحظة سوف يصفعك |
| Her şey beni bu ana getirdi, bütün hayatım. | Open Subtitles | كل شيء قادني إلى هذه اللحظة أتعلم ، حياتي كلها |
| Temyiz Mahkemesi kararının bozulması gerektiği saptandı. Guildford'daki pub bombalama olayını gerçekleştirdiklerini... itiraf eden IRA üyeleri... bu suçtan dolayı yargılanmadılar. | Open Subtitles | رجال الجيش الجمهوري الإيرلندي" المتسببون بالتفجير لم يتم تقديمهم للمحاكمة بهذه التهمة ,وهم لايزالون يقبعون بالسجون البريطانية إلى هذه اللحظة |
| Tüm hayatım beni bu noktaya getirdi. | Open Subtitles | حياتي بأكملها أدت إلى هذه اللحظة. |
| bu ana gelene kadar zorlu bir süreç geçirdik pek çok tartışma oldu, bazı anlaşmazlıklar oldu. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة صعبة لنصل إلى هذه اللحظة الكثير من المناقشات والقليل من سوء الفهم يسعدني وجودك هنا |
| Bence yıllar boyunca aldığımız psikoloji eğitimimiz bizi bu ana getirdi. | Open Subtitles | وأعتقد أن كل السنوات من التدريب النفسي قد اوصلنا إلى هذه اللحظة |
| Uğruna çalıştığımız ve fedakarlık yaptığımız her şey bizi bu ana getirdi. | Open Subtitles | كل ما عملنا لتحقيقه وكل شيء ضحيّناه أوصلنا إلى هذه اللحظة |
| Senin tüm hayatın bizim tüm hayatımız bizi bu ana getirdi. | Open Subtitles | طول حياتك طول حياتنا كانت تقود إلى هذه اللحظة. |
| Kader ve yaşananlar, bizi bu ana geri döndürdü çay fincanının parçalandığı ana. | Open Subtitles | ،القدر والظروف أعادونا إلى هذه اللحظة لحظة تحطم فنجان الشاي |
| Gelecek zamanı inceleyerek, tam bu ana bakarak çok uzun yıllar geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت عدة سنوات أمعن النظر عبر الزمن أنظر إلى هذه اللحظة بالضبط |
| Sizi bu ana götüren hayatınızdaki olayları gözünüzde canlandırın. | Open Subtitles | تصور أحداث حياتك التي أدت بك إلى هذه اللحظة. |
| Ama bu ana kadar nasıl bir yaratık olduğunu fark edememişim. | Open Subtitles | ولكن إلى هذه اللحظة لم اكن اتصور مدى بشاعتك القبيحة |
| Onlardan uzaklaşmak için yaptığım her şey beni bu güne getirdi, bu ana. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ فعلته للإبتعاد عنهم... جلبني إلى هذا اليوم، إلى هذه اللحظة بالضبط. |
| İkimizin her şeye hükmedeceği bu ana gelmenin tek yolu buydu. | Open Subtitles | كان هذا السبيل الوحيد لنصل إلى هذه اللحظة حيث يمكننا أنا وأنت أن نمتلك كل شيء |
| Binlerce an beni bu ana getirdi. | Open Subtitles | ملايين اللحضات قادتني إلى هذه اللحظة. |
| Temyiz Mahkemesi kararının bozulması gerektiği saptandı. Guildford'daki pub bombalama olayını gerçekleştirdiklerini... itiraf eden IRA üyeleri... bu suçtan dolayı yargılanmadılar. | Open Subtitles | رجال الجيش الجمهوري الإيرلندي" المتسببون بالتفجير لم يتم تقديمهم للمحاكمة بهذه التهمة ,وهم لايزالون يقبعون بالسجون البريطانية إلى هذه اللحظة |
| Her şey beni bu noktaya getirdi. | Open Subtitles | كل شيء قادني إلى هذه اللحظة |