"إن وصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelirse
        
    • ulaşırsa
        
    Bunu bilmiyordum efendim. Kurye gelirse beni arayın! Open Subtitles إن وصل ساعي بريد، تبلّغوني إن وصل فاكس، تبلّغوني
    Bırakalım istinaf mahkemesi uğraşsın tabii oraya kadar gelirse. Open Subtitles لندع محكمة الإستئناف تتعامل مع ذلك إن وصل الأمر إلى هناك أصلا
    Dediğimi anlayabilecek duruma gelirse... haberini ona iletirim. Open Subtitles سأنقل له الأخبار التي أخبرتني بها إن وصل إلى مرحلة يمكنه فيها فهم ما أقوله
    Da Vinci Gök Kubbe'ye ulaşırsa Yaprak Kitabı onun olur. - Leonardo senin için gelecek. Open Subtitles إن وصل دافنشي للقبة السماوية كتاب الأرواح سيكون ملكًا له
    Dostum, eğer o yangın yakıt deposuna ulaşırsa uçak topyekün havaya uçar... Open Subtitles يا رجل، إن وصل الحريق إلى خزان الوقود، ستنفجر كامل الطائرة...
    Clark, oraya senden önce ulaşırsa, onu tek başına durdurman mümkün olmaz. Open Subtitles (كلارك)، إن وصل إلى هناك قبلك، فلا توجد طريقة يمكنك أن تقف فيها ضده لوحدك
    Eve gelirse çıkmamasını söyleyin ve beni arayın. Open Subtitles حسناً, إن وصل المنزل أخبره أنه ليس بإستطاعته الرحيل و أتصل بي, شكراً
    Eğer akşam 9:00'da eve gelirse şanslı sayılıyorduk. Open Subtitles يكون محظوظاً إن وصل للمنزل حوالي الساعة 9: 00 مساءً
    Olay o noktaya gelirse, sana saldırdığını gördüklerine yemin edecek şahitler bulurum. Open Subtitles يمكنني إيجاد بعض الناس الذين سيشهدون برؤيته يتعدى عليك، إن وصل الأمر لهذا
    Eğer kızı görürsek, onu alıyoruz ve Darrell'in gelmesini bekliyoruz, gelirse. Open Subtitles إذا أتت الفتاة, نأخذها, ننتظر داريل أن يصل, إن وصل
    I mr kapsayabilir. Hashimoto payı, bu o gelirse. Open Subtitles أنا أستطيع أن أغطي حصة السيد أوشيموتو، إن وصل الأمر إلى ذلك
    Olay o noktaya gelirse, sana saldırdığını gördüklerine yemin edecek şahitler bulurum. Open Subtitles يمكنني إيجاد بعض الناس الذين سيشهدون برؤيته يتعدى عليك، إن وصل الأمر لهذا
    Aileni burada memnuniyetle ağırlarım. - Eğer işler o noktaya gelirse. Open Subtitles أرحب باحتماء أسرتك هنا إن وصل الأمر لذلك.
    Bu evde yaşıyorsun, ve eğer sıra ona da gelirse, burada ölebilirsin de. Open Subtitles .. لقد عشتَ في هذا المنزل ،و .. إن وصل الأمر لهذا يمكنك أن تموت فيه
    İş o raddeye gelirse işimi kendim de görürüm. Open Subtitles إن وصل الأمر إلى ذلك فسأفعله بنفسي
    Ya Eyal ilk olarak ulaşırsa? Open Subtitles ماذا إن وصل إليها أولًا ؟
    Bir füze. Güneş'e gidiyor. Ona ulaşırsa, Dünya ve Kandor yok olacak. Open Subtitles هذا الصاروخ متجه للشمس، إن وصل هناك ستُدمر الأرض و(كيندور) معها.
    Dekker'a önce Peter ulaşırsa ve o da Dawson'a işaret ederse... Open Subtitles إن وصل بيتر الى (ديكر) أولا (و قام (ديكر (بذكر إسم (داوسون
    Kral, ona ulaşırsa... Open Subtitles ...إن وصل إليه الملك فسوف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more