| Dilek 9... 16 yaşına geldiğimde insanlar bana çocukmuşum gibi davranmayı bıraksın! | Open Subtitles | الامنية رقم تسعة عندما ابلغ السادسة عشرة سيتوقف الناس عن معاملتي كطفلة |
| Foxtrot Golf Sierra, burası Zürih İstihbarat. Zürih'e inin ve rapor verin. | Open Subtitles | جبال خليج فوكستروت هذا مركز معلومات زيوريخ اهبط في زيوريخ و ابلغ |
| Polise haber vermek zorundayız. Arayacak mısın yoksa ben mi arayayım? | Open Subtitles | يجب أن نبلغ الشرطة هل ستفعل ذلك ام ابلغ أنا ؟ |
| Beni öldüreceklerini söylediler, bu yüzden şikayet edemedim. | Open Subtitles | اخبروني انهم سيقتلوني لذلك لم ابلغ عنهم. |
| Lütfen hanımefendiye bunu ilet. Turun keyfini çıkaracağım. | Open Subtitles | رجاء ابلغ المدام بانى ساستمتع بالجوله |
| 16 yaşıma geldiğimde vereceğim en iyi doğum günü partisi. | Open Subtitles | عندما ابلغ 16 سوف اصنع افضل حفلة على الاطلاق |
| iyi de o benimle beş yaşında arkadaş olmuştu... 17 yaşına kadar da bişey olmadı zaten | Open Subtitles | أحقّا ؟ ألهذا أصبح صديقا لي عندما كنت بالخامسة ؟ لذا هو يستطيع فعلها معي عندما ابلغ السابعة عشرة ؟ |
| 18 yaşına geldiğimde sen 28 olacaksın. | Open Subtitles | ذلك يعني عندما ابلغ الثمانية عشرة سيكون عمرك ثمانية وعشرون |
| Kendime derdim ki, "64 yaşına geldiğimde, buradan çok uzaklarda olacağım." | Open Subtitles | اخبرت نفسي , عندما ابلغ الرابعة والستون سأغادر هذا المكان |
| Bunu rapor etmeliyim. Belki treni durdurabilirler. | Open Subtitles | يجب ان ابلغ عن ذلك ربما كان بامكانهم ايقاف القطار |
| Bir makineye ne yapacağını söyleyemem. rapor edebilirim... | Open Subtitles | إنها الماكينة,لا أستطيع أن أفعل شئ أستطيع أن ابلغ |
| Hali hazirdaki bir soygunu rapor etmek istiyorum soygunmu? | Open Subtitles | أريد أن ابلغ عن عمليه سرقه عمليه سرقه , فى أى مكان؟ |
| Çinliler tuzağa düşürüldü. Karargaha haber ver. | Open Subtitles | لقد ابتلع الصينيون الطعم، ابلغ مقر القيادة |
| Bu kadını görürseniz, yerel yetkililere haber verin. | Open Subtitles | اذا رأيت هذه السيدة ابلغ عنها الى السلطات المحلية |
| Merhaba. Çok kaba bir adamı şikayet etmek istiyorum. | Open Subtitles | مرحباً, احتاج ان ابلغ عن رجل وقح جداً |
| Albert Riccardo, Birleşik Devletler Başsavcı Yardımcısı. Bu takside yolcuyum ve seni Motorlu Taşıtlar Dairesi'ne şikayet ediyorum. | Open Subtitles | انا "البرت ريكاردو"، محامي وسوف ابلغ عنك للنقابه |
| Lütfen Connor'a taziyemi ilet... | Open Subtitles | ارجوك ابلغ تعازي لكون الشيء السيء |
| Ona 16 yaşıma bastığımda her şeyden çok istediğim şeyin sadece bir günü baş başa geçirmek olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُها أردتُ حقاً عندما ابلغ 16, الذي أردتُ أكثر مِنْ أيّ شئ كَانَ فقط يوم واحد، فقط يوم واحد كلانا فقط. |
| Saraya bildir, parlamentonun açılışından önce yen bir bakan atayacağız. | Open Subtitles | ابلغ الملكة اني سأعين وزير جديد عند انعقاد البرلمان |
| Ama herşey değişmişti -- 46 yaşında bir tuğgeneraldim. | TED | فالامور تغيرت .. لقد كنت برتبة عميد .. وكنت ابلغ من العمر 46 عاماً |
| Şu an 20 yaşındayım ve bu benim görevimin üçüncü dönemi. | Open Subtitles | ابلغ من العمر عشرون عام وهذه هي ثالث مهمه في خدمتي |
| Yanımda karımı da onurlandırmayacaklarsa ödülü kabul etmeyeceğimi Nobel komitesine bildirin lütfen. | Open Subtitles | ارجوك ابلغ لجنة الجائزة انا لم اتوقع الجائزة لو لم يكرمو زوجني معي |
| Bir kamyoncu bildirdi, siyah bir SUV içinde umursamaz bir sürücü... 232 yolu üzerinde güneye gidiyormuş ve fena halde sallanıyormuş. | Open Subtitles | سائق شاحنه للتو ابلغ عن سائق متهور في سيارة دفع رباعي سوداء تتجه جنوبا على 232 و تنحرف بشكل خطير للغاية |
| Sihir Bakanı olarak size bildirmek benim görevim. | Open Subtitles | بصفتي وزير السحره يجب ان ابلغ السيد بوتر |