| Ne gerçeğin değiştirilmiş versiyonunu ne de benim duymak istediğimi düşündüğün şeklini. | Open Subtitles | ليس نسخة من الحقيقة ، ليس ما تظن أني أريد أن اسمعه |
| Sayın hakim, eğer Max Duggenfield müvekkilimin onu öldürtmek için 40.000$ verdiğine inanıyorsa bunu mahkemede duymak isterim. | Open Subtitles | ..لو أن ماكس دوجانفيلد يعتقد إن موكلي دفع 40 ألف دولار ليقتله فأنا أريد ان اسمعه يؤكد ذلك في جلسة محكمة علنية |
| Siz o sesi çıkarıyorsunuz, benim tek duyduğum şey ise sevgi. | Open Subtitles | أنت تصدر كل هذا الضجيج وكل ما اسمعه منك هو الحب |
| Bu Steinberg'in Yahudi tatili saçmalığından beri duyduğum en utanç verici mazeret | Open Subtitles | هذا عذر لئيم اعرج لم اسمعه منذ هــراء عطلة شتاينبيرج اليهودية . |
| Taşlar ayaklarımı deliyor ve arkamdan bağırdığını duyuyorum. | Open Subtitles | والصخور كانت تنهش قدماى وكنت اسمعه وهو يصيح خلفى |
| Kadın kapıyı çarçabuk kapattı ama ben duydum. | Open Subtitles | وقد اغلقت الباب باسرع ما أمكنها, ولكنى مازلت اسمعه |
| duymadım ama davranışlarına bakınca çok belli oluyor. | Open Subtitles | لم اسمعه لكن برؤية كيف تتصرفين فهو و اضح |
| Ama önce söylediğini duymak istiyorum. Gitmeden bir kez olsun söylemeyecek misin? | Open Subtitles | ما انا منتظر لكى اسمعه الن تقوليها و لو لمرة قبل ان اسافر؟ |
| Senden duymak istediğim tek şey acı dolu haykırışlar. | Open Subtitles | كل ما اريد ان اسمعه منك هو اعترافك بالهزيمه |
| Tek duymak istediğim bu yerle sonsuza dek işinin bittiği. | Open Subtitles | كل ما اردت ان اسمعه منك انك انتهيت من الاستمرار هنا |
| Aşk, genç Theo bana duymak istediğim her şeyi söyler. | Open Subtitles | الحب ايها الشاب ثيو يخبرني ما احب ان اسمعه |
| Sesini duyduğum Mustang mıydı? Evet. | Open Subtitles | اهذا هو صوتك سيارتك الموستنج الذى اسمعه نعم ، انها كذلك |
| Çünkü tek duyduğum, "Hadi, Meeker!" | Open Subtitles | لان كل الذى اسمعه الصراخ هيا هيا هذا الشخص ساخن |
| Üzgünüm, tek duyduğum ağzıma kadar gelen kalbimin küt küt atması. | Open Subtitles | ... ــ آسف كل ما اسمعه التوتر العصبي وقلبي في فمي |
| Tek duyduğum babamın sesiydi. "Berbat ettin Arnold. | Open Subtitles | كل ما كنت اسمعه ان ابى يقول مصيبة ارنولد |
| Kapıdan giriyorum ve her zaman şunu duyuyorum, Def ol! | Open Subtitles | ادخل الى البيت وكل ما اسمعه اخرج من المنزل |
| - Kızın öpücüğü bunu sersem etmiş. - Ben de duyuyorum. | Open Subtitles | قبلة النادلة تركته مصاباً بالدوار - انا اسمعه أيضا - |
| - Göğsünde atam yaşam için... küçük beyaz bir kuş gibi pır pır ettiğini duydum. | Open Subtitles | بقلبك الذى يدق فى صدرك اسمعه يرفرف كطير ابيض |
| Hemen hemen hiç duymadım... Hatta hiç duymadım. Sessizlik haaa... | Open Subtitles | أنا اسمعه بصعوبة أو لا أسمعه أبداً, الهدوء |
| Çok garip çünkü alarmı hem buradan hem de senin ...telefonunda duyabiliyorum. | Open Subtitles | غريب لأنني اسمعه من هنا و من خلال السماعة |
| Evet, dinle. Tabii boyundan sarkan yağlar kulaklarını tıkamazsa. | Open Subtitles | أجل اسمعه إذا لم تكن الدهون التى على رقبتك سدت أذناك |
| Onu güldürdü! Onun ağzından akıllıca bir laf çıktığını hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لقد جعلها تضحك، لم اسمعه من قبل يقول شيئاً مضحكاً أو ذكياً |
| Şu an burada Duyduklarıma inanamıyorum. | Open Subtitles | انا مو مصدق الخراط الي جالس اسمعه الحين |
| Şu geliştirdiğiniz şey hakkında sürekli duyduklarım ne olacak? | Open Subtitles | ما هذا الذي اسمعه عن تطويركم لهذا.. ؟ |
| Ama tek duyabildiğim o iki ahmağın avazları çıktığı kadar Morris Day'den bahsetmeleriydi. | Open Subtitles | وكل الذى استطيع ان اسمعه هم هؤلاء الاثنين وهم يصرخون عن يوم موريس بكامل طاقتهم |
| Bu kaseti bana gönderen kişi onun öldürüldüğünü duymamı istedi. | Open Subtitles | من أرسل لى هذا الشريط فانه يريدنى أن اسمعه. |
| İşte yatakta senden duymaya alıştığım cümleler: | Open Subtitles | الآن، أترين؟ هذا ما كنت اسمعه منكِ في الفراش |