| Buraya birileri girmeye çalışıyordu da. | Open Subtitles | أخبرهم أنت حسنآ شخص ما آخر اقتحام هذا المكان |
| Birinin evine yasa dışı olarak girmek konusundaki görüşün nedir? | Open Subtitles | ما هو موقفكِ تجاه شرعيّة اقتحام المنازل بشكل غير مشروع؟ |
| haneye tecavüz vakaları artıyor gibi. Bir sürü kıdemli olay mahallinde. | Open Subtitles | يبدو أنّها حالة اقتحام وسرقة ساءت مجرياتها، هنالك عدة سوابق بالمنطقة |
| Birkaç ay önce hırsızlık oldu. | Open Subtitles | كان هناك اقتحام منذ عدة شهور سرقة داخلية |
| Sonuçta, bir nükleer tesise illegal şekilde girip kahraman gibi davranılmasını beklemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك اقتحام محطة طاقة نووية ثم تتوقع أن تُعامل كبطل حرب |
| Üniversite güvenliğini ara. Birinin laboratuvara girmeye çalıştığını söyle. | Open Subtitles | اخبر الامن ان احد ما يحاول اقتحام معمل الهندسه. |
| -Bu hafta 2 kere markete zorla girmeye çalıştılar. | Open Subtitles | لقد حاولوا اقتحام المخزن مرتين في اسبوع اوه.. |
| Evimize gizlice girmeye, yatağımızı kirletmeye, ve aile fotoğraflarımızı ayağınızla parçalamaya nasıl cesaret edersiniz? | Open Subtitles | كيف تجرؤن على اقتحام منزلنا وتدنيس فراشنا وتحطيم صورنا العائلية بقدمكم؟ |
| Hastaya gelirsek, ofisine izinsiz girmek pek kolay olmayacak gibi. | Open Subtitles | لن يكون من السهل اقتحام مكتبها ربما ترغبون بالبدء بمنزلها |
| Khalar Zym'ın kalesine girmek ejderhanın altından yumurtalarını çalmak gibidir. | Open Subtitles | اقتحام قلعة كالر زام كالتسلل على تنين نائم لسرقت بيضه |
| Bu haneye tecavüz değil. Sadece arkadaşımın evini kontrol ediyordum. | Open Subtitles | لم يكُن اقتحام عنوة، إنما كنت أطمئن على بيت صديقة. |
| Sadece tıbbi yeteneğinle değerlendirilmek istediysen, ...belki haneye tecavüz etmeseydin iyi olurdu. | Open Subtitles | إن أردت أن يحاسبك الناس على شجاعتك الطبية فحسب ربما ليس عليك اقتحام منزل أحدهم |
| Michael, hemen buraya gelmelisin, hırsızlık oldu. | Open Subtitles | .مايكل, أريدك أن تأتي هنا لقد حصل اقتحام |
| Sana ne anlattı bilmiyorum ama hırsızlık veya cinayet hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف بماذا أخبركِ لكنني لا أعرف شيئاً بشأن أيّ اقتحام أو جريمة قتل |
| Hiçbir şey yapmadın ama evine zorla girip onu konuşmaya | Open Subtitles | لا شيء سوى اقتحام منزله واجباره على التحدث؟ |
| Manu ve adamları evimize girip seni dövmeye cesaret edebilirlermiydi? | Open Subtitles | هل كان سيجرؤ مانو ورجاله على اقتحام منزلنا ، والتغلب عليك ؟ |
| Ve bir daha evime böyle girme. Hiç hoş değil. | Open Subtitles | وأرجوك لا تكرر اقتحام منزلي مرة أخرى إنه أمر مزعج |
| Marcello binasında kapı veya pencerelerin herhangi bir zorla giriş oldu. | Open Subtitles | لا توجد علامات اقتحام لأي من أبواب أو نوافذ بيت مارسيللو |
| Görünüşe göre polis kanıt deposuna zorla girilmiş. | Open Subtitles | يبدو أنه كان هناك.. اقتحام في مستودع الشرطة لحفظ الأدلة |
| Evet ama okulun bilgisayar sistemine girmek Fort Knox'a girmekten biraz daha az zor. | Open Subtitles | أجل , لكن اخترق نظام الحاسوب أصعب قليلاً من اقتحام حصن نوكس |
| Ama bilirsin, zamanımın çoğunu çeşitli idare binalarını işgal ederek geçirdim. | Open Subtitles | لكن، كما تعلم، قضيت معظم وقتي في اقتحام الـمـبـانـي الإداريـّة |
| Uçağa baskın kalkışmasına ateşle karşılık verildi. | Open Subtitles | حاليا بالبث الحي المباشر محاولة اقتحام الطائره |
| Ama önce bana soygun gecesini anlatın, bu oda karanlık mıydı? | Open Subtitles | لكن أولا أخبريني ليلة اقتحام المكان هذه الغرفة كانت مظلمة ؟ |
| Bizi aradılar. Eve biri mi girmiş? | Open Subtitles | تلقينا مكالمة كانت عن اقتحام على ما أذكر |
| Yani Rollins, Murphyler'in evine girmeyi göze alıyor. | Open Subtitles | اذن رولينز تكبد عناء اقتحام منزل آل ميرفي |
| Milli muhafiz ya da SWAT ekibi göndermeleri gerek çünkü ben hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | سيحتاجون لكي يرسلوا الحرس الوطني و فريق اقتحام سريع لأني لن أذهب لأي مكان |