"اقتلاع" - Translation from Arabic to Turkish

    • oymak
        
    • söküp
        
    • çıkarmaya
        
    • koparmak
        
    • çığ olmadan
        
    Diğer gözünü de oymak ister misin? Open Subtitles ؟ هل تريد اقتلاع عينه الاخرى؟
    Göz oymak ve kulak ısırmak da. Open Subtitles لا اقتلاع عين أو قرص أذن
    Evet, biyolojik babam ve bu resmi her gördüğümde yüzündeki gülümsemeyi söküp atmak istiyorum. Open Subtitles أجل, والديالحقيقي, كلماانظرإلىتلك الصورة, أرغب في اقتلاع هذه البسمة من على وجهه
    Açıklayabilir, ama onların saldığı şeyin nasıl arabalarının kapılarını söküp hepsini öldürebildiğini açıklamaz. Open Subtitles هذا ممكن، لكنه لن يفسّر كيف تمكّن .ما حرروه من اقتلاع باب سيارتهم وقتلهم جميعاً
    Dün seks suçundan tutuklandım, bugün gözümü çıkarmaya çalışan eski devlet görevlisi çatlaklardan kaçıyorum. Open Subtitles البارحة تمّ اعتقالي من أجل جريمة جنسيّة، اليوم أنا أهرب من حكوميين سابقين مجانين يريدون اقتلاع عيني
    Yazamadığım, kendimden kaçamadığım zaman, kafamı koparmak, taşaklarımı kesip meyve kovasına koymak ve haykırarak sokakta koşmak istiyorum. Open Subtitles عندما لا أستطيع الكتابة والهروب من نفسي، حيث أريد اقتلاع رأسي، والجري صارخا في الشارع،
    Bu yüzden kartopu çığ olmadan durmanın en iyi karar olacağını düşünüyor. Open Subtitles ولهذا السبب مَن الأفضل اقتلاع البرعم.
    Gözleri oymak ne olacak? Open Subtitles ماذا عن اقتلاع الأعين؟
    Yakınında ot olmamalı. Çimenle yabani ot yan yana yaşayamaz. Otları kökünden söküp atmalısınız. Open Subtitles اقتلاع العشب الضار الذي لا يمكن أن يكون مع الاعشاب أمر مهم
    - O zaman Alibi'a gidelim. - Onun kalbini söküp çikarmak istiyorum. Open Subtitles اذا سنذهب للحانة - أود اقتلاع قلبها للخارج -
    Kalbi göğsünden söküp alınmış. Open Subtitles تمّ اقتلاع قلبه من صدره
    Birinin gözünü çıkarmaya ramak kalmıştı. Open Subtitles قريباً جداً من اقتلاع عين أحدهم
    Köy halkı toplanmadan önce her yeni evli erkek bir horozun kafasını koparmak zorundadır. Open Subtitles حيث يتجمع الرجل المقبلون على الزواج ...وعلى كل واحد اقتلاع رأس الديك
    Ama ben o ördekleri parçalamak isterdim, biliyor musun? Küçük kafalarını koparmak isterdim. Open Subtitles كانت لديّ رغبة في تكسيرها اقتلاع رؤوسها
    Belki de kafamızı koparmak istiyorlardır. Open Subtitles ‫أو ربما تود اقتلاع رؤوسنا
    "Kartopu çığ olmadan" konuşmasını mı kullandın? Open Subtitles لقد استعملت خِطاب "اقتلاع البرعم"؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more