"الآن وقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir zaman
        
    • vakti geldi
        
    • sırası
        
    • zamanı geldi
        
    Gerçekten oyuna devam etmek için uygun bir zaman değil. Open Subtitles في الحقيقة أنا لا أعتقد الآن وقت طيب لمُوَاصَلَة اللعبةِ.
    Zirveye tırmanan biri var karşında... ve beni kaçırmaman için bunun iyi bir zaman olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles سوف تشدني معك للقمة وأظن أن الآن وقت جيد لتأخذ بيدي
    Kabul et, Sid. Güzel şeyler yaşadık ama... Gitme vakti geldi artık. Open Subtitles واجه الأمر يا "سيد"، لقد قمنا معا بأعمال عظيمة لكن حان الآن وقت الانتقال
    Şimdi bir istekte bulunmanızın vakti geldi. Ama lütfen acele edin. Open Subtitles الآن وقت عمل الطلب و لكن رجاء سريعاً
    Tamam, sırası gelmişken tatil yeri ince kravatı için kötü bir zaman mı? Open Subtitles حسنا، هل الآن وقت مزعج لأَخْذ شَقّ إلجأْ إلى ربطةِ عادية؟
    -Bizi yönetme zamanı geldi. Open Subtitles لكن الآن وقت القيادة قد حان0 عندما كنت وحيداً
    Neyin peşinde olduğunu bilmiyorum, ve gerçekten bilmek istemiyorum, ama biraz seyahat etmen için güzel bir zaman olabilir. Open Subtitles ما الذي تورط فيه وأنا حقاً لا أريد أن أعرف لكن ربما الآن وقت جيد للسفر
    Hayır, aslında, mükemmel bir zaman. Open Subtitles . لا ، فى الحقيقة ، الآن وقت مثالى
    Şey, bu öğrenmek için iyi bir zaman. Open Subtitles الآن وقت جيد للتعلُّم
    Duvardaki herşeyi sökeceğin için şu an neyi atıp neyi saklayacağını düşünmek için güzel bir zaman. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تَأْخذَ كُلّ شيءَ مِنْ الحيطانِ على أية حال... الآن وقت جيد لاتخاذ القرار... مالذى سَيبقي ومالذى سَتَتخلّصُ مِنْه.
    Evet ama uyanma vakti geldi. Open Subtitles أعرف، ولكن الآن وقت الاستيقاظ
    Selamlar. Mikrofonlarınızı takma vakti geldi. Open Subtitles الآن وقت ان نوصلكم بالاسلاك
    Övgüye vakti geldi. Open Subtitles حان الآن وقت التأبين.
    İşte kaçıyorlar, saldırmanın tam sırası. Open Subtitles ، نحن نراهم على المدى الآن وقت الهجوم
    Dinleyin, saldırmanın tam sırası. Open Subtitles قلت لك الآن وقت الهجوم
    Satış yaptı. Tam sırası. Open Subtitles لقد باعت شيء، الآن وقت جيد.
    Sadede gel. Şimdi de o gemiye binip mesajı iletmenin zamanı geldi. Open Subtitles حان الآن وقت دخول تلك السفينة و إدخال تلك الرسالة
    Bu kadar güreş yeter. Sokak dövüşünün zamanı geldi! Open Subtitles يكفي مصارعة، حان الآن وقت القتال الحقيقيّ
    Artık gerçekleri söyleme zamanı geldi. Open Subtitles الآن وقت الصراحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more