| Tüm yolcuların dikkatine, bu British Airways'in 42. uçuşu için yapılan son çağrıdır. | Open Subtitles | إنتباه لجميع المسافرين بالخطوط البريطانية هذا هو النداء الأخير على الرحلة رقم 40 |
| Müttefik güçleri Avrupa 'nın yarısında Almanya 'ya yapılacak son saldırı için toplanıyordu. | Open Subtitles | قد جمع الحلفاء أنفسهم من جميع أرجاء أوروبا للهجوم الأخير على ألمانيا |
| Isa'nïn yasadïgïnï ve son güne kadar da yasayacagïnï biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بان المخلصين لي سيحيوا، و بذلك سيبقي حتى اليوم الأخير على الأرض. |
| Peki güvenli olup olmadığı konusunda son kararı kim veriyor ? | Open Subtitles | من يقوم بوضع الحكم الأخير على امان القطع ؟ |
| Bu arada son paramı da bir melek için harcadım. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، صَرفتُ سنتي الأخير على ملاكِ. |
| son konumlarını 110 km uzaklıkta bildirdiler. | Open Subtitles | حددوا موقعهم الأخير على بعد 70 ميلاً منهنا |
| Seattle, Sör Trevor'ın veda turnesinin son durağı. | Open Subtitles | تَرى، سياتل السّيرُ تريفور الموقف الأخير على جولتِه التوديعيةِ. |
| En son üç hafta önce biri atlamıştı. Hiç değilse bu milyoner olarak ölmüş. | Open Subtitles | لقد مضت 3 أسابيع منذ القافز الأخير على الأقل هذا مات مليونيراً |
| ...duygularımın içine ettin ve şu an tamamiyle konuşmak istediğim en son insansın. | Open Subtitles | ولأنك الشخص الأخير على الاطلاق الذي أريد التحدث معه الآن |
| Gezegendeki son insan bile olsan senin için çalışmazdım! | Open Subtitles | لن أَعْملَ لَك لو كُنْتَ الشخص الأخير على الكوكبِ |
| Telefonundaki son web aramaları dün 06:00'dan sonra yapılmış. | Open Subtitles | حقاً ، بحثها الأخير على شبكة الإنترنت من هاتفها بعد الـ 6 مساءً من يوم أمس |
| Yarın son bölüm yayınlanacak ve ben daha görmedim. | Open Subtitles | سيُنشر الفصل الأخير على الإنترنت غداً ولم أرَه بعد |
| Ama bu zorlanma sürecinde insanoğlu sıra dışı şeyleri başardı ve son hududu aştı. | Open Subtitles | أن حققت البشرية العُجاب وفتحت حقل الإكتشاف الأخير على مصراعيه |
| Ishihara'nın ofisine yapılan son saldırıdan sonra gençlerden birkaçı sizi koruyacak. | Open Subtitles | ,بسبب الهجوم الأخير على مكتب إيشيهارا بعض من جنودنا الصغار سيقومون بحمايتك |
| Bu dünyadaki son günün. | Open Subtitles | لماذا لم ترحل؟ هذا يومك الأخير على الأرض |
| Bu, dünyadaki son günüm olabilir mi dersiniz. | Open Subtitles | وتتسأل إذا كان هذا قد يكون جيدا جدا يومك الأخير على الأرض |
| Merak ediyorum, Baidley müdürü olarak, Booth Hill hakkında yazdığımız son makaleyle ilgili ne yorum yapmak istersiniz? | Open Subtitles | كنت أتساءل إذا، كما سيد باديلي، سوف تفعل أي تعليق لجعل ردا على مقالنا الأخير على بوث هيل. |
| Doğru yerlerde tanıdıkları olduğu kesin ama benim çatım altımda son sözü ben söylerim. | Open Subtitles | إنه بالتأكيد لديه أصدقاء في الأماكن الصحيحة، لكن لدي القول الأخير على الذين يعيشون في سجني. |
| Potansiyel olarak dünyadaki son günümüzde brunch'a mı gideceksin? | Open Subtitles | أنتظرى هل ستذهبين للغذاء حقاً فى يومنا المحتمل الأخير على الأرض ؟ |
| Lydia Davis'e ulaşmakta kesin zorlanıyorsundur ki kendisi başarısız girişimini başarısızlıkla sonlandırman için gereken son isim. | Open Subtitles | وأراهن بأنك تمر بوقت صعب لتجد ليديا ديفيس كما لديك خبره كبيره بوضع المسمار الأخير على النعش |