| Zor bir hafta geçirmenin ne demek olduğunu iyi bilirim. | Open Subtitles | حقاً، أعرف كيف يبدو عليه الأمر عندما تمر بأسبوع قاسي |
| Doğru halledildiğinde nasıl olduğunu görmek için bir şans bu. | Open Subtitles | هذه فرصة لترين كيف يسير الأمر عندما تفعلينه بشكل صحيح |
| Hayır, olmayacaksın. İyi olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuş haldesin. | Open Subtitles | لقد نسيت كيف كان الأمر عندما كنت على ما يرام |
| Kayıtlara bir bakalım derslere girdiğim zaman örnek gösterilecek notlar alıyorum. | Open Subtitles | وسيوضح هذا الأمر عندما أحضر محاضرة كنت أحصل على درجات نموذجية |
| Başka yerlerde olduğu zaman hiç bu kadar kafa yormamıştım. | Open Subtitles | أنا.. لم أفكر كثيراً في الأمر عندما يحدث بمكانِ آخر |
| Sadece biraz hareketli, hepsi bu. Eğer sıcaksa bir şey yapmaz. Kardeşim onu sıcak tutamamıştı. | Open Subtitles | كان لديها نشاط زائد ، هذا كل ما في الأمر عندما تشعر بالدفء تكون مسالمة، أخي تركها باردة |
| Bilirsiniz, bazen bir şeyler olduğunu hissedersiniz. | Open Subtitles | وتعرفون كيف يكون الأمر عندما تشعر بشيء أحيانا تشعر بحدوث شيء |
| Genel müdürlükte işler karışınca nasıl olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أعرف كيف يكون الأمر عندما تتراكم الأعمال بالمكتب الرئيسي. |
| Uyurken birinin ışığı açmasının nasıl olduğunu bilir misin? | Open Subtitles | أتعرفى ما هو الأمر عندما تكونى نائمة وشخص ما يفتح الضوء؟ كيف يؤذي، و أنت ترمشين، |
| O varken ne olduğunu biliyorum, o yokken de ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف الأمر عندما تكون هناك لا أريد ما هو مختلف |
| İnsanlar senin garip olduğunu düşünmesin diye saklanmak. | Open Subtitles | كيف يكون الأمر عندما تضطر للاختباء حتى لا يظنك الناس مسخاً |
| Çocuğuna yanlış davranıldığını düşünmenin nasıl bir şey olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو الأمر عندما تشعرين أن هناك من يعبث بطفلتك |
| Öğrencilerin tehditlerinin ardında çoğu zaman korku ve acı vardır. | Open Subtitles | معظم الوقت، هذا ما هو عليه الأمر عندما يعبر التلاميذ عن الخوف والألم |
| Birinden hoşlandığınız zaman nasıl olduğunu bilirsiniz. | Open Subtitles | تعرفين ماذا يكون الأمر عندما تهتمين لشخص |
| Evet, ayrıca dedi ki; eğer senden hoşlanmadan önce seninle yatsaymış, o zaman sen onu terkeden üzgün bir pislik haline dönüşmeden önce olayı atlatması daha kolay olurmuş. | Open Subtitles | نعم، قالت أيضاً أنها لو كانت قد ضاجعتك قبل أن تعجب بك كان هذا سيسهل من الأمر عندما تحولت إلي الوغد الذي تركها وحدها |
| Kendine gelecektir, gerçekleri kendinden niye sakladığımı anladığı zaman. | Open Subtitles | ستتكيًف مع الأمر عندما تتفهم لِمَ أبقيت الحقيقة عنها |
| Buraya gelmek ve seninle birlikte olmak bana yalnız olmamanın nasıl bir şey olduğunu hatırlattı. | Open Subtitles | المجئ هنا و وجودى معك يذكرنى كيف كان الأمر عندما لم أكن وحيدة |
| Senden hiçbir şey istemeyen uzun saatler çalışmana bir şey demeyen sen başka kadınlarla ilişki yaşarken görmezden gelen o kadın terkedince seni ayıltan karın için yap. | Open Subtitles | افعل ذلك من أجل زوجتك التي لا تطلب منك شيئاً التي لا تعقب على ساعات عملك الطويلة التي تتغاضى عن الأمر عندما تكون على علاقة بامرأة أخرى |
| Lisede olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيت كيف يكون الأمر عندما تكون في المدرسة العليا |