"الأمور ليست" - Translation from Arabic to Turkish

    • İşler
        
    • işlerin
        
    İşler eskiden olduğu gibi değil artık, Ryan. Open Subtitles الأمور ليست هي نفسها كما كانت عليه من قبل.
    Ben öyle düşünmüyorum. Artık öyle düşünmüyorum. Çünkü işler yolunda değil. Open Subtitles لا أعتقد بأن ذلك أمر صائب، ليس بعد الآن، لأن الأمور ليست على ما يرام
    Neal, bazen "her şey yolunda" demeyi severiz çünkü gerçekten işler yolunda değildir. Open Subtitles نيل، أحيانا نقول أن كل شيء على مايرام لأن، حقاً، الأمور ليست على مايرام
    E-postadaki bir ipucunun, işlerin iyi olmadığını belirten bir işaretin. Open Subtitles ربما تلميحاً في رسالته، أو علامة تدل على أن الأمور ليست جيدة
    Çektiğin mesajın tonundan bu sabah işlerin iyi gitmediğini mi anlayayım? Open Subtitles لقد فهمتُ من مضمون رسالتكِ أنّ الأمور ليست على ما يرام هذا الصباح؟
    Kahrolası çip beynime takıldığından beri işler yolunda gitmiyor. Open Subtitles منذ أن حصلت علي تلك الشريحة الملعونة في رأسي , الأمور ليست علي ما يرام
    - İşte bu yüzden doğru kişi sensin. - İşler hiç iyi gitmiyor. Open Subtitles لهذا أنتى الشخص المناسب ولكن الأمور ليست على ما يرام
    İşler burada da pek iyi gitmiyor. Ne oldu? Open Subtitles الأمور ليست على ما يرام هنا أيضا ما أخبارك
    Kural bir: işler her zaman göründüğü gibi olmayabilir. Open Subtitles أولاً : الأمور ليست دائما على ما تبدو عليه
    İşler iyi değil. Open Subtitles الأمور ليست جيده نحن نتوقع أن تنفذ منا الأموال
    Bildiğiniz gibi, Dollhouse'da işler her zaman göründüğü gibi değildir. Open Subtitles "كما ترى, في "بيت الدمى الأمور ليست دائماً كما تبدو
    İşler iyi gitmiyor. En azından şimdilik, sonuna geldik demiyorum. Open Subtitles الأمور ليست على ما يُرام لست أقول بأنها النهاية , على الأقل ليس الآن
    Ya da kötü anlamda mı burada değil? Yani işler kötüye gidiyor. Open Subtitles أو من أنه ليس سيئا هنا، مثل الأمور ليست جيدة؟
    İşler eskisi gibi olmasa da New York yine de yorgunluktan perişan Mavi Kazlara biraz yardımda bulunuyor. Open Subtitles على الرغم من أن الأمور ليست كما كانت عليه في السابق, التفاحة الكبيرة تعطي بعض المساعدة إلى إوز الثلوج المنهكين.
    Bazen işler göründüğü gibi olmaz. Open Subtitles في بعض الأحيان، الأمور ليست الطريقة التي ينظرون بها
    Bazen işler göründüğü gibi değildir. Open Subtitles في بعض الأحيان، الأمور ليست الطريقة التي ينظرون بها
    Evde işlerin yolunda gitmediğini haykıran kukumun yardım çağrısıydı. Open Subtitles ذلك كان طلب المساعدة من فرجي بقول أن الأمور ليست جيدة في المنزل
    Çünkü, işlerin göründüğü gibi olmadığını erken yaşta öğrenmiştim. Open Subtitles لأنني علمت منذ سنّ مبكر أن الأمور ليست كما تبدو عليه
    Onur Kilisesi'nde işlerin pek iyi gitmediğini söyledi. Open Subtitles وأخبرتني أن الأمور ليست على ما يرام في كنيسة "ديجنتي".
    - Ha? - İşlerin başka türlü olması gerektiğini söylersin. Open Subtitles أنتِ تحتجين بأن الأمور ليست صحيحة.
    Evde işlerin iyi gitmediğini biliyorum, Ryan. Open Subtitles أعلم أن الأمور ليست جميلة في المنزل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more