| Bu dördüncü beyin sarsıntısı. | Open Subtitles | هذا هو الإرتجاج الرابع له، ألا ينبغي على أحد أن يقنعه بالتوقف ؟ |
| Ve bunun yanı sıra, eğer önceden beyin sarsıntısı geçirmişsem neden belirtileri yaşamadım? | Open Subtitles | وإلى جانب ذلك، إذا كان لدي هذا، هذا الإرتجاج من قبل، إذن لماذا لم يكن لدي أعراض؟ |
| Nanobiyotikler yaralanmalardan doğacak herhangi bir komplikasyonu önleyebilir ama beyin sarsıntısı için 12 saat gözlem altında tutulmalısınız. | Open Subtitles | النانوهات يجب أن تمنع أي تعقيدات من التمزق، لكن الإرتجاج يستحق الإبقاء لمدة 12 ساعة |
| Başındaki yara dikildi ama sarsıntı geçirdiği için hâlâ şaşkın. | Open Subtitles | لقد أصلحوا التمزق في فروة رأسه. لكن مازال مشوّشا بسبب الإرتجاج. |
| İlk bomba, bir "papatya kesici", ...düştüğünde sarsıntı tankımızı devirdi. | Open Subtitles | تعلم, أول قنبله ديزى كاترأنفجرت, الإرتجاج قلب الهمفى رأساً على عقب. و سقطنا فى وادي .هذا |
| NFL'in kendi rakamlarına göre sarsıntı geçiren oyunların yarısı tekrar oyuna dönmüştür. | Open Subtitles | لأنه وفقا إلى إحصائيات رابطة الدوري الشخصية نصف لاعبي الإرتجاج الدماغي يتم إرجاعهم إلى نفس المباراة |
| NFL'deki sarsıntısı araştırmasına çok aşinayım. | Open Subtitles | ذي دراية جيّداً ببحوث الإرتجاج .في لاعبين كرة القدم المحترفين |
| NFL, bu beyin sarsıntısı krizinin yıllardır farkındaydı. | Open Subtitles | رابطة كرة القدم الوطني علموا عن أزمة الإرتجاج العقلي هذا منذ سنين |
| Elinizdeki araştırma ligin beyin sarsıntısı ile ilgili temel kurallarını içeriyor. | Open Subtitles | مابين يديك هي دراسة علمية تلك الاستمارات هي الدليل الموجز لأساسيات الإرتجاج الدماغي للدوري |
| Geçirdiği beyin sarsıntısı nedeniyle mahkemece ifadesi değerlendirilmeyebilir. | Open Subtitles | شهادته ستكون قيمتها أقل في المحكمة بسبب الإرتجاج. |
| Beyin sarsıntısı testini geçene kadar seni taburcu edemem. | Open Subtitles | أنا لا يمكنني أن أدعك تخرج من هنا ..حتى أعلم بأنك نجحت بإختبار فحص الإرتجاج |
| Bisikletini sürerken karıştığı bisiklet/kamyonet kazasından sonra intraserebral kan pıhtısı ve kafatasında eziklere sebep olan beyin sarsıntısı sendromunun üstünden iki sene geçmiş. | Open Subtitles | بعد مرور عامين أُصيب بمُتلازمة ما بعد الإرتجاج مُتأثرًا بكسِر في قاع الجُمجُمة |
| Sanıyorum, beyin sarsıntısı geçiriyorum. Ben yatmaya gidiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني أعاني من الإرتجاج سأذهب للنوم |
| Bir kaburganın kırık olduğunu söyledi. Belki bir de hafif bir sarsıntı. | Open Subtitles | قالت أن لديك ضلع مكسور ربما بعض الإرتجاج. |
| - Kazadan kalma, sarsıntı sonrası sendromu geçiriyorum. | Open Subtitles | إنّي مُصاب بمُتلازمة ما بعد الإرتجاج من الحادث. |
| Zihnim sanki sarsıntı geçiriyor. | Open Subtitles | ذاكرتي مثل... إنها بسبب هذا الإرتجاج اللعين. |
| - sarsıntı sonrası sendromu diye bir şey var. | Open Subtitles | تسمى . متلازمة مابعد الإرتجاج تشارلوت . |
| sarsıntı sendromu deniyor. | Open Subtitles | إنّها تُدعى "مُتلازمة الإرتجاج". |
| sarsıntı testi yapmalıyız. | Open Subtitles | سأجري فحص الإرتجاج |