Benimle Sevgililer Gününde Empire State binasının tepesinde buluşmak istiyor. | Open Subtitles | تريد أن تقابلني على قمة الإمباير ستيت في عيد الحب |
O eski rehberden beri Yaptılar Empire State'i - Evime gel | Open Subtitles | لقد شيدوا الإمباير ستيت بعد هذا الدليل القديم |
Uçuş oyunları yok,Empire State Binası'nı teğet geçmek gibi. | Open Subtitles | لا تقم بالألعاب البهلوانية الآن مثل اللعب حول مبنى الإمباير ستيت |
Annie Reed bizimle Empire State Binasının tepesinde buluşmak istiyor. | Open Subtitles | آني ريد تريد أن تقابلنا على قمة الإمباير ستيت |
Yani şu anda Empire State binasının tepesinde olabilir mi? | Open Subtitles | إذن ربما يكون على قمة الإمباير ستيت الآن؟ |
Eyfel Kulesi'ni, Özgürlük Heykeli'ni ve Empire State binasını çıkaracaklar. | Open Subtitles | و عن تمثال الحرية و عن الإمباير ستيت ولكن إذا كانوا سيبحثون عنك أوعني |
Empire'ın kapılarını açık tutma şansım olur mu diye bekliyordum. | Open Subtitles | انتظرت رؤية إن كانت هنالك أيّ فرصة -لإبقاء "الإمباير" مفتوحاً |
Umarım Empire istediğin her şeydir çünkü artık elinde kalan tek şey bu. | Open Subtitles | عسى أن "الإمباير" كان كلّ شيء تريده لأنه كل ما تبقى لك الآن |
Ama eve gelmezsen Empire'ı kaybedeceksin. | Open Subtitles | لكنك إن لم تعد إلى الوطن، ستفقد فندق الإمباير |
Empire State binasının bu kadar tepesindeyken konum her şeydir. | Open Subtitles | بهذا العلو في مبنى "الإمباير ستايت" الموقع هو كل شيء. |
Burunlarının dibinde, Empire'da oda kiralamak çok dahiyane bir fikir. | Open Subtitles | تماماً تحت أنوفهم. حجز غرفة في "الإمباير" أمر عبقري |
- Empire'ı almakla kalmayacaksın amacın beni incitmekse, bunu başardın. | Open Subtitles | أعرف أن "الإمباير" ليس نهاية لعبتك وإذا كنت تهدف لجرحي، فقد تمكّنت |
Empire'ı geri almak için bir yol var ve evet, çok iğrenç bir yol ama aşkın hatırına yapılacak. | Open Subtitles | نعم ثمّة شخص بإمكانه إنقاذ "الإمباير"، ونعم، إنّه فظيع، |
Empire'ı satın aldığında sana inandığım için bunu başaracağını söylemiştin. | Open Subtitles | عندما اشتريت "الإمباير"، قلت لي أنني أمدّك بالقوّة |
Empire'ın değerini düşürdüğün için onu geri satmayı düşündüğünü söyleyeceksin. | Open Subtitles | وبما أنك أنزلت قيمة "الإمباير"، فأنت تريد إعادة بيعه |
Empire'dan biraz geç ayrıldım ama şimdi Westchester Havaalanı'na gidiyorum. | Open Subtitles | نعم, حسناً لقد تأخرت قليلاً في مغادره الإمباير , لكنني في طريقي الآن إلى مطار ويستتشيستر حالاً . |
Ya da aynı zamanda time warner binasınada gösterip Empire state in yaşlı bir aptal gibi hissetmesinidemi sağlıyorsun. | Open Subtitles | ام نريدين انعاش مركز تايم وورنر لجعل مبنى الإمباير يشعر كانه شايب احمق . |
Evet, Empire State binasını radarı dışında tutmak epey zor olacak. | Open Subtitles | أجل، سيكون تحدي لنا بأن نبقي على موضوع "الإمباير ستايت" دون علمها. |
Kutuyu Empire State binasında nasıl bulabileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كيف باستطاعتنا ايجاد الصندوق في مبنى "الإمباير ستايت". |
"Tarayıcıyı Empire State binasını aramak için kullanmayacağım." | Open Subtitles | لن أستخدم الماسِح الضوئي لأبحث في مبنى "الإمباير ستايت". |