| Bunu, sarhoşken polis arabasının üzerine işeyenlerin kredi alabilitelerinin yüksekliğine dayanarak mı söylüyorsun? | Open Subtitles | وذلك على الأساس الفطري الائتماني لدى البشر الذين يسكرون ويتبولون في سيارة الشرطة؟ |
| kredi notum o kadar kötü ki borç batağına bile sürüklenemiyorum. | Open Subtitles | تصنيفي الائتماني سيئ للغاية لا أستطيع حتي أن أصل إلي الدين |
| Bu mortgage bonoları üzerinden satmak için 5 milyon kredi Temerrüt Sigortası hazırladık. | Open Subtitles | نعم نحن مستعدين أن نبيع لك خمسة ملايين على التبديل الائتماني على هذه السندات الرهنية |
| Bakarsın vakıf fonlarının anahtarını sana verir. | Open Subtitles | لنري إن كان سيعطيكي كلمة السر للصندوق الائتماني |
| - vakıf fonu çekimi almak için annemin beni zorla çalıştırması yeteri kadar kötü zaten ama asıl kötü olan, iş sabahın köründe başlıyor. | Open Subtitles | الامر سيئ بما فيه الكفاية أن والدتي تجعلني اعمل للحصول على اموالي في حسابي الائتماني ولكن العمل يبدأ بالصباح |
| Babam trust fonu hesabıma tonla para yatırmış. | Open Subtitles | و أبي وضع طن من المال في حسابي الائتماني |
| Ayrıca kredi limitini arttırmaları için aradım. | Open Subtitles | على الجانب الاعلى ، حصلت عليها من أجل رفع مبلغك الائتماني |
| Earl'deki çocuğun kredi sınıfı kaç? | Open Subtitles | ماهو التصنيف الائتماني للرجل من المسلسل؟ |
| Daha fazla şampanya almak için duracaksam belgelerde kullanılan kredi kartını kullanayım mı? | Open Subtitles | لو توقفت لشراء المزيد من الشامبانيا هل استخدم الكارت الائتماني المسجل عندي |
| Banka hesabında ya da kredi kartında bir hareket yok. | Open Subtitles | ليس هناك اي اجراء على حسابها المدين او الائتماني |
| Güneş gözlüğü firmasını aradım ve kredi limitimi $80'a çıkarttırdım. | Open Subtitles | ماذا؟ لقد اتصلت بكوخ النظارات الشمسية ورفعوا الحد الائتماني لبطاقتي 80 دولار |
| kredi geçmişini yok etmiş ama ailesi beş gün önce bir depoda küçük bir çatı katı kiralamış. | Open Subtitles | انها ذكية,لقد أخفت تاريخها الائتماني لكن والديها استاجرا شقة في منطقة المستودعات قبل 5 أيام |
| Bu arada kredi kartı limitini 300 dolar aştın. | Open Subtitles | على فكرة، تجاوزت حدك الائتماني ب 300 دولار في بطاقة البنك خاصتك |
| Bu bonoların kredi notu nedir? | Open Subtitles | ما هو التصنيف الائتماني على هذه السندات بالضبط؟ |
| Ve evet, bir sütyen yüzünden kötü kredi puanım olabilir. | Open Subtitles | وصحيح أن تاريخي الائتماني سيء بسبب صدرية |
| O zaman Avrupa, Euro krizinin tam ortasındaydı. Tüm haber başlıkları Avrupa ülkelerinin notunun ABD'deki kredi derecelendirme kuruluşları tarafından düşürüldüğü ile alakalıydı. | TED | كانت أوروبا في ذلك الوقت وسط أزمة اليـورو وكانت جميع الأخبار عن الدول الأوروبـية التي حصلت على تقييم متـدني ومنخفض من قبل وكالات التصنيف الائتماني في الولايات المتحدة الأمريكية. |
| Dinledim ve kendi kendime düşündüm, "kredi derecelendirme kuruluşları nedir ve neden herkes bunların yaptıkları işlerden dolayı üzgün?" | TED | استمعت الى الأخبار وقلت لنفـسي "ما هي وكالات التصنيف الائتماني ولماذا يبدو الجميع منزعجاً من عملهم؟" |
| Bunu alıp 21 yaşına gelene kadar dokunamayacağı bir vakıf fonuna yatıracağım. | Open Subtitles | أريد أن أخذ هذا الشيك وأريد أن أقوم بإيداعه في الصندوق الائتماني حيث لايمكنها فتحه حتى تبلغ 21 |
| Normal bir zamanda vakıf fonunun gittiğini duyunca kafayı sıyırıp delirirsin, ama ben bu olayın ailemizin başına gelen en güzel şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أقصد بالتأكيد سمعتِ بأن صندوقي الائتماني ذهب، بالتأكيد أنت خائفة بسبب ما يحدث لكني أفكر أن هذا الشيء من الممكن أن يصبح أفضل شيء حصل لهذه العائلة |
| Aslına bakarsan senin o vakıf fonu var ya... | Open Subtitles | في الواقع, صندوقك الائتماني... |
| Al Fayeed vakıf fonu gibi bir şey. | Open Subtitles | أجل. صندوق (الفايد) الائتماني أو ما شابه؟ |