| Derisi bizden ince olmadığı sürece, bu piçe bir zararı olmaz. | Open Subtitles | هذا لن يدمر المخلوق الا اذا كان جلدة اخف من جلدنا |
| İyi bir sebep olmadığı sürece seni kazıklamayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى اننى لا اريد ازعاجك الا اذا كان يوجد سبب جيد |
| İyi bir sebep olmadığı sürece seni kazıklamayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى اننى لا اريد ازعاجك الا اذا كان يوجد سبب جيد |
| Tabi eğer Sholto'nun varisi yaptıklarını telafi etmek istiyorsa ve bu gizemle ilgili bir şey biliyorsa ayrı. | Open Subtitles | بدات ترسل فور وفاه شولتو الا اذا كان وريث شولتو يعرف شيىء ما عن اللغز |
| Anlamıyorum. Tabi eğer endişelendiği bir şey varsa... | Open Subtitles | انا لن احصل عليه الا اذا كان هناك شيئا تخشاه |
| Eğer silah zoruyla olmasaydı, orijinal Tori Birch marka bir çantadan vazgeçeceğimi gerçekten düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقدين انني سوف اجعل شخص ما يسرق حقيبتي التوري بريتش الا اذا كان يهددني بسلاح؟ |
| Deli olmadığı sürece kim yapar ki böyle bir şeyi? | Open Subtitles | كيف من الممكن ان يفعل احدهم هذا الا اذا كان مجنون |
| Çok büyük bir olay olmadığı sürece, koruma detaylarını gizlemezler. | Open Subtitles | انهم لا يخفون تفاصيل عمليات الحمايه الا اذا كان الامر مهماً |
| Sizi doğru düzgün tanımıyorum, ve işle ilgili olmadığı sürece sizinle konuşmak zorunda değilim. | Open Subtitles | بالكاد اعرفكما ولست مضطرة لاتكلم معكما الا اذا كان بشأن العمل |
| Gerçek olmadığı sürece kafam rahat etmiyordu. | Open Subtitles | وكأني لا أستطيع الاستمتاع بالأمر ، الا اذا كان حقيقياً |
| Eğer söyleyeceğin bir şey varsa, söyle sıkıcı olmadığı sürece. | Open Subtitles | اذا كان لديك شيء تريد قوله ,فقط قله الا اذا كان ممل |
| Onlarla alakan olmadığı sürece bunun olacağını nereden bilebilirdin? | Open Subtitles | كيف من الممكن ان تعلمى ان هذا كان سيحدث الا اذا كان لك علاقه بحدوثه 11 00: 00: |
| Şu kapıdan giren ilk kişinin kamburu ve Notre Dame'de ikinci bir evi olmadığı sürece ben de kendimi pek iyimser hissedemem! | Open Subtitles | نعم , حسنا, الا اذا كان الشخص الذي سيأتي من هذا الباب احدب ولديه ومنزل اخر في (نوتردام) (نوتردام: حي في باريس بني به اول كنيسة في فرنسا) |
| Tabi eğer not defteri bizde değilse. | Open Subtitles | الا اذا كان لدينا دفتر ملاحظاتها مهلا,انتظري |
| Tabi eğer bizi kurtaracak cesaretin ve merhametin yoksa. | Open Subtitles | الا اذا كان لديكى الشجاعة النعمة |
| Tabi eğer Joel şu biftek yemeyen New York'lu kişilerdense değilse. | Open Subtitles | الا اذا كان جويل احدسكان نيويورك اللذين لا ياكلون اللحم وعندها ذلك سيصبح... |
| Tabi eğer bu çok gerekli değilse. | Open Subtitles | الا اذا كان امرا مهما. |
| Çöpçatanlık yaptığın bir sır olmadığına göre, aklında uygun başka biri olmasaydı bu adımı atmayacağını farz ediyorum. | Open Subtitles | مثل ماانك لم تجعلي امر التوفيق هذا سرا وافترض انك لم تتحذي هذه الخطوة الجرئية الا اذا كان لديك شخص اخر مناسب |
| İşin gerçeği Edward Darby senin elinde bir koz olmasaydı bu anlaşmayı yapmazdı. | Open Subtitles | الحقيقة هي ان ادووارد داربي لن يقوم بعمل هذه الصفقة الا اذا كان لديك نفوذ و تعلم ان داربي لا يمكن ان يخسر |
| Ve o olmasaydı eminim ki şu an burda dikiliyor olamazdım. | Open Subtitles | وانني متاكده تماما اننا لن نكون واقفين هنا ... . الا اذا كان من اجلها |