| Büyükannem onunla yaşamamı istiyor, ama ben Frank'le kalmak istiyorum. | Open Subtitles | تريدني جدتي العيش معها وأريد البقاء مع "فرانك" |
| Arkadaşlarımla birlikte olmak mı salaklık? | Open Subtitles | ما التخلف في الرغبة في البقاء مع أصدقائك؟ |
| Moo Taek Jung Bok ve Jae Hun'la kalmak isterdi. | Open Subtitles | أعتقد أنهُ يريدُ البقاء مع جانغ بوك وَ جاي هون سنباي. |
| annesi ile kalmak ya da aslan sürünü takip etmek. | Open Subtitles | البقاء مع الأم أو اللحاق بالعائلة |
| Eğer bir ev arkadaşı ötekine, biriyle hiç görüşmeyeceğine dair söz verdirse ama gene de o kişi, onunla beraber olmak istiyorsa sence o kişinin ne yapması gerekir? | Open Subtitles | إذا وعد شخص زميله في السكن بعدم التواجد مع شخص آخر لكنها تريد البقاء مع ذلك الشخص ما الذي تظن أنه عليها فعله؟ |
| Son zamanlarında Jor-el'in yanında kalmak istedim. | Open Subtitles | أردت البقاء مع " جور-أل"في الساعات النهائية |
| Eğer Toby Bunny için geri dönersek, babayla birlikte kalmak zorundayız. | Open Subtitles | لو عدنا لتوبي الأرنب , يتعين علينا البقاء مع والدك |
| Babanla kalıp, kızım için bir yuva kurmamalıydım. | Open Subtitles | ما كان ينبغي لي البقاء مع والدك وتكوين منزل لابنتي |
| Kuzenimde kalacağım. Buradan birkaç sokak uzakta. | Open Subtitles | البقاء مع ابن عمي، فقط على بعد بضعة مبان. |
| "Meg ona bakıyor ve Amy de March Hala ile kalmalı." | Open Subtitles | " ميغ ستلد قريبا وايمي عليها البقاء مع العمة مارش |
| Başkan, bu iş bitene kadar adamlarımdan biriyle kalmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافق الرئيس على البقاء مع واحد من رجالي حتى ينتهي هذا. |
| Artık Steve'le kalmak istemiyorlar. | Open Subtitles | لا يريدون البقاء مع ستيف |
| Emma, Sam'le kalmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | "إيما" تقول أنها تريد البقاء مع "سام". |
| - Sam'le kalmak istiyorum! - Onu yere indir! | Open Subtitles | - "أريد البقاء مع " سام! |
| Çünkü yapmak istediğim hayatımı geçirmek istediğim şey, kızınızla birlikte olmak. | Open Subtitles | ...ما يجب أن افعله من اجل لقمة العيش,هي البقاء مع إبنتك. |
| Amerika'ya gitme düşüncesi vardı ve elbette, Richard ile birlikte olmak. | Open Subtitles | كانيهمنيأنهاأميركاو.. وطبعاً البقاء مع ريتشارد |
| Cruz'la kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد البقاء مع كروز |
| İzninizle efendim, burada Daniel ile kalmak istiyorum. | Open Subtitles | * بعد إذنك سيدى أود البقاء مع * دانيال |
| Tek bir kişiyle beraber olmak doğaya aykırıdır. | Open Subtitles | البقاء مع إمرة واحدة ضد الطبيعة. لَن يفلح الأمر. |
| Bize verilen emir bombacıların yanında kalmak. | Open Subtitles | أوامرنا تنص على البقاء مع القاذفات. |
| Margaret ile birlikte olup David ile birlikte kalmak güzel olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن الأمر كان جيداً مع مارغريت و البقاء مع ديفيد |
| Birinin Audrey'yle kalıp en azından elektrik geri gelene kadar Croatoan'un ona ulaşamayacağından emin olmalı. | Open Subtitles | شخص ما يجب عليه البقاء مع اودري تأكد من عدم قدرة كروتوان من المجيء اليها على الأقل حتى يعود كل شيء الى العمل |
| Seon Hwa'larda değil Kyong Song Konağında kalacağım. | Open Subtitles | سأبقى في نزل كيونغ سيونغ بدلاً من البقاء مع سيون هوا |
| "Meg ona bakıyor ve Amy de March Hala ile kalmalı ." | Open Subtitles | " ميغ ستلد قريبا وايمي عليها البقاء مع العمة مارش |
| Başkan, bu iş bitene kadar adamlarımdan biriyle kalmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافق الرئيس على البقاء مع واحد من رجالي حتى ينتهي هذا. |