| Çünkü savaş ülkeyi, Federal Rezerv Bankası'ndan daha çok faizli borç almaya zorlar. | Open Subtitles | ل، يُجبرُ البلادَ لإسْتِعْاَرة لدرجة أكبر مالِ مِنْ المصرف الإحتياطي الفدرالي في الإهتمامِ. | 
| ülkeyi baştan başa 30 günde geçebilir, ama atının eğerini bulamıyor. | Open Subtitles | يُمْكِنُه أَنْ يَعْبرَ البلادَ في 30 يوما ، لَكنَّه لا يَستطيعُ إيجاد خفايا حصانه. | 
| Evlenmezseniz, ülkeyi terketmek zorunda değil mi? | Open Subtitles | حَسناً، هَلْ هي لَيْسَ مِنْ واجِبهِ أَنْ تَتْركْ البلادَ إذا أنت هَلْ لا تَتزوّجُها؟ | 
| 24 saat sonra tekneyle ülkeden ayrılacağım. | Open Subtitles | يَتْركُ مركبُي البلادَ في خلال 24 ساعةِ. | 
| Yarın ülkeden ayrılmalıyız. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نَتْركَ البلادَ غداً. | 
| Stratejik olarak kızıllar ülkeyi ikiye böldü. | Open Subtitles | بِمُصْطَلَحٍ استراتيجي ... يُمكننا القَولُ بأنهم قَسَّمُوا البلادَ لشطرين | 
| Tüm ülkeyi harabeye çevirse bile devam edeceklerdir. | Open Subtitles | حتى لو هتخرّبُ البلادَ. | 
| ülkeyi terk edeceğiz. | Open Subtitles | سنَتْركُ البلادَ | 
| Bu gece ülkeden ayrılıyorum. | Open Subtitles | أَتْركُ البلادَ اللّيلة. |