Niyetim sizi Rahatsız etmek değil, ama bu Palermo treni olduğuna göre siz de oraya gidiyorsunuz herhâlde? | Open Subtitles | أنا لا أريد التطفل, ولكن هذا القطار يتجه إلى باليرمو هل تسافرين إلى هناك؟ |
Hayır, Rahatsız etmek istemem. Üçüncü kişi fazlalık olur. | Open Subtitles | لا، لا أريد التطفل ثلاثة كثير على العشاء |
Davetsiz geldiğim için özür dilerim fakat bunu geri getirmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | انا اعتذر عن التطفل لكن اعتقد انه يجب ان أعيد هذه شكراً |
Sayın Başkan, Böldüğüm için özür dilerim ama bu çok önemli. | Open Subtitles | أيتها الرئيسة، أنا آسفة للغاية على التطفل لكن هذه حالة حرجة |
Burnumu sokmak istediğimden değil de Mike ile aranızda bir sorun mu var? | Open Subtitles | لا أقصد التطفل ، ولكن هل هناك مشكلة بينك و بين مايك ؟ |
Hey, üstüne vazife olmayan işlere burnunu sokmaman gerek. | Open Subtitles | منظمة اوكسفام الدولية ، لديك حاجة للذهاب التطفل. |
Bak, karışmak istemem ama babanla, annenle ilgili konu hakkında konuştuk. | Open Subtitles | استمعى,أنا لا أقصد التطفل, لكن كان عندى محادثة مع والدك,حول والدتك. |
Blue Lake'e doğru birkaç tane sürükleniyor. - İçeri girmek istememiştim. | Open Subtitles | قودنا البعض للبحيرة الزرقاء لم نقصد التطفل |
Ah, lanet olsun. General, izinsiz girmemi bağışlayın, ama Canavarlar'la problem yaşadığınızı duydum. | Open Subtitles | أخبرتني سوزان أن الاستحمام يشفي من غرابة الأطوار أعذرني على التطفل يا جنرال |
- Davetliysen Rahatsızlık vermezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التطفل إذا كنت مدعواً بالفعل. |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Kaplıca alanında cep telefonlarına izin vermiyoruz. | Open Subtitles | أعتذر عن التطفل نحن لا نسمح بدخول الهواتف الخليوية في المنتجع |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bağrışmalar duydum ve bir sorun olmadığından emin olmak istedim. | Open Subtitles | أنا آسف على التطفل ولكننى سمعت صراخ وأردت التأكد |
Sadece durum tespiti, hanımefendi. Rahatsız etmek istememiştim. | Open Subtitles | إنه مجرد إجتهاد مني سيدتي, لا أعني بذلك التطفل |
Seni Rahatsız etmek istemiyorum ama sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | من فضلك اتصلى بى انا لا اقصد التطفل انا اريد الاطمئنان انك بخير |
Burnumu sokmak istemem ama sanki bir şey seni çok Rahatsız ediyor gibi geldi. | Open Subtitles | لا أقصد التطفل لكن يبدو أنّك تحمل عبأ ثقيل |
Ben de Davetsiz gelmek istemedigimi soyledim. | Open Subtitles | قلت له إنّني لا أريد التطفل على خصوصيّاتكم |
Davetsiz geldiğim için özür dilerim, ama aramalarıma cevap vermediniz. | Open Subtitles | اعتذر عن التطفل ولكنكَ لم تقم بالرد علي اي من اتصالاتي |
- Dr. Garner? Böldüğüm için üzgünüm ama sınıfınıza kaydolmak istiyorum. | Open Subtitles | آسف على التطفل لكني كنت أرغب في الانضمام لصفك |
Bu kutsal günü Böldüğüm için beni bağışlayın Kumandanım. | Open Subtitles | سامحيني على التطفل بهذا اليوم المقدس يا قائدة |
Burnumu sokmak istemem ama emrinde çalışanlara hep böyle mi davranırsın? | Open Subtitles | أنا لا أقصد التطفل لكن أهكذا تعامل كل من هو دونك؟ |
Haftalardır bunları imzalıyorum, şirket işlerine Burnumu sokmak istemem ama.. nedir bunlar? | Open Subtitles | لقد كنت أوقع كومات من هذه لمدة أسابيع وأنا أكره التطفل ، ولكن ما هي؟ |
Belki de bir dahaki sefere işine burnunu sokmadan önce iki kere düşünür. | Open Subtitles | ربما ستفكر مرتين في المرة القادمة التي تقرر فيها التطفل على عملك |
karışmak istemem ama gördüğüm kadarıyla dindar bir kadınsın oğlumdan daha iyisini hak ediyorsun. | Open Subtitles | لا اقصد التطفل لكنكِ إمرأةٌ صالحه و تستحقين رجلاً أفضل من ابني |
Afedersiniz. Araya girmek istemem, ama merak ettim. | Open Subtitles | اعذرني لا اقصد التطفل ولك من باب حب الاستطلاع |
İzinsiz girişimiz için özür dileriz ancak, bir yardım çağrısına cevap vermiştik. | Open Subtitles | نحن نعتذر على التطفل نحن نستجيب لطلب استغاثه |
Rahatsızlık için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر عن التطفل |