| Çoğaltan sınıfına dahil aura ile doğarsanız Çoğaltan'a ait yetenekleri öğrenmeniz ve ustalaşmanız çok kolay olur. | Open Subtitles | لو ولد أحدكم مُتّسمًا بطاقة التعزيز، فسيجد التعزيز أسهل أسلوب في التعلُّم. |
| Suyun miktarı değişirse bu senin bir Çoğaltan olduğunu gösterir. | Open Subtitles | إذا تغيّرت كميّة المياه، فهذا يعني أن طاقتك هي "التعزيز". |
| Hem Çoğaltan hem de Efsuncu sınıfında tam anlamıyla uzmanlaşmış mı yoksa? | Open Subtitles | "أمعقول أنّه أجاد كلًّا من التعزيز والحواء؟" |
| Asıl soru şu, destek kuvvetler gelene kadar fare kilisesinin yollarını öğrenebilecekmiyiz? | Open Subtitles | يبقى السؤال ممتداً حتى التعزيز هل يمكننا تعلم طرق فئران الكنيسة ؟ |
| Yaşam destek ünitesine bağlı olduğu sürece başka uzmanlara görünmesini tavsiye etmem. | Open Subtitles | لا أوصي بإرساله لطبيب متخصص إلّا حين تتسنّى له إزالة أجهزة التعزيز. |
| Ekosistem nakavt olmuş ve kendi kendini takviye etmeye devam etmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنّ النظام الإيكولوجي تغلّب على الحصار وإستمر في التعزيز الذاتي فحسب. |
| Edimsel koşullanmanın iki temel bileşeni vardır: pekiştirme ve ceza. | TED | يوجد مكونان رئيسيان للاشتراط الإجرائي: التعزيز والعقاب. |
| Çoğaltan | Open Subtitles | "{\cHF8F8F0\2cH0208FB\3cH9A8C43\4cH001305}"التعزيز |
| Çoğaltan Salgıç | Open Subtitles | "التعزيز" "الإصدار" "التحوُّل" "الحواء" "التلاعب" "الإختصاص" |
| Sanıyorum aurası Çoğaltan sınıfıyla uyumluydu. | Open Subtitles | أظنّ هالة الطاقة هذه ضمن مستوى "التعزيز". |
| Her iki yetenek de Çoğaltan'dan fersah fersah uzakta. | Open Subtitles | كلا المهارتين أبعد ما يكون عن مهارة "التعزيز". |
| Bu sonuç benim auramın Çoğaltan sınıfına girdiğimi gösterir. | Open Subtitles | هذا يظهر أن طاقتي تؤول لمستوى التعزيز. |
| Evet ama temelim Çoğaltan. | Open Subtitles | أجل، لكنّ سجيّة طاقتي هي التعزيز. |
| Bu yüzden pozitif destek her zaman cezalandırmadan daha iyidir. | TED | هذا لأن التعزيز الإيجابي دائمًا ما يحقق نتائج أفضل من أي شكل من أشكال العقاب. |
| Gliya önceden sadece yapısal destek için var sanılıyordu ve işlevleri hâlâ tam bilinmiyor ama bazıları kendi sinyallerini üretebiliyorlar. Bu sinyaller bilgi işlenmesini etkilerler. | TED | الخلايا الدبقية كان يُعتقد أنها فقط للحصول على التعزيز البنيوي، ووظائفها ما تزال عصيّة الفهم، لكن على الأقل بعضها يستطيع توليد إشاراته الخاصة التي تؤثر على معلومات المعالجة. |
| Pozitif destek nedir bilir misiniz? | Open Subtitles | هل تعلم معنى التعزيز الإيجابي؟ |
| Bir sürü destek aldım. | Open Subtitles | حصلت على الكثير من التعزيز الإيجابي. |
| Yakında destek gelecektir. | Open Subtitles | هم سيكونون هنا قريبا التعزيز |
| Çünkü bilselerdi, muhtemelen takviye kuvvet gönderirlerdi. | Open Subtitles | لأنّهم لو كانوا يدركون ذلك لقاموا بطلب التعزيز |
| Ben daha çok pozitif takviye adamıyım. | Open Subtitles | أنا نوع من الأشخاص التي تعطي التعزيز الإيجابي |
| takviye güçleriniz gecikti. | Open Subtitles | قوات التعزيز الخاصة بكم تم تأخيرها |
| pekiştirme ve ceza pozitif ya da negatif olabilir ama bu iyi ve kötü oldukları anlamına gelmez. | TED | التعزيز أوالعقاب قد يكون سلبي أو إيجابي، لكن هذا لا يعني جيد وسيء. |