| Tamam, arabalar geçene kadar bekle sonra sol şeride dön. | Open Subtitles | حسنا.انتظر الى ان يهدا السير و بعد ذلك التف الى داخل الخط الايسر |
| - Üç kere sola dön, sonra sağa ve sola. Solundaki kapı. | Open Subtitles | التف الى اليسار ثلاث مرات ثم الى اليمين ثم الى اليسار مجددا الباب الثالث على يسارك |
| Böyle dön, yüzünü dön, peruğunu çıkart. | Open Subtitles | التف حولك ثم انظر إلي اخلع الشعر المستعار |
| Adamlarını al, kasabanın etrafından dolaşıp arkadan saldırın. | Open Subtitles | التف برجالك خلف القريه و هاجمهم من المؤخره |
| Dizini kır, parmağında kalkarak dön ve gücünü kalçandan al. | Open Subtitles | اضرب بركبتيك, أشر بأطراف أقدامك, التف وتحرك باستخدام العكازات. |
| dön ve çık. Burada bulunamazsın. | Open Subtitles | التف ، غادر المكان ، لا يُمكنك التواجد هُنا |
| Arkanı dön. Kollarını yana aç. Kaldır. | Open Subtitles | التف من أجلي اليدين إلى الأعلى، الأعلى |
| Biraz daha içe doğru dön. | Open Subtitles | التف قليلا بعض الشيء الى الداخل |
| Geri dön. Sana yardım edeceğiz. | Open Subtitles | التف وعد أدراجك سنقوم بمساعدتك |
| Sırtını dön ki arkadan nasıl öldürüleceğini göstereyim. | Open Subtitles | التف, لكي أريها كيف تطعن من الخلف |
| Çekçeği çeken kardeşine bakmış şöyle bir, sonra "dön, bir daha deneyeceğiz" demiş. | Open Subtitles | لذا التف على أخيه, الذي كان يجر العربة, قال, "عد حيث كنا. سنحاول مجدداً." |
| Bu tarafa dön Şef! | Open Subtitles | التف ايها الزعيم |
| Geri dön ve ellerinin üzerine otur. | Open Subtitles | التف و أجلس على يديك. |
| East Broadway'den sola dön. | Open Subtitles | التف يسارا على شارع برودواي الشرقي... |
| Batıya. - Bu tarafa dön. | Open Subtitles | التف إلى الغرب - استدر بهذا الإتجاه - |
| dön, dön, tamam, otur. | Open Subtitles | التف,التف, هنا اجلس. |
| İşte böyle. Yavaşça sırtını dön. | Open Subtitles | هذا هو ، التف بهدوء و ببطء |
| Wesson, arkadan dolaş, şu lanet hayvanı yakalayalım! | Open Subtitles | ويسون التف من حوله يجب ان نحاصر الحيوان اللعين |
| Sonra rahat hissetmesinden çok daha uzun süre sessizce oturuyorsunuz, dönüp şöyle diyorsunuz... | Open Subtitles | ثم بعد فترة من الصمت الطويل .... التف , وقل |
| Bende Arkamı dönebilirim. Ama bu sevimli olmaz. | Open Subtitles | يمكنني ان التف لكن لا تاخذ في بالك |
| Brophy, şu tarafa geç. | Open Subtitles | بروفي.. التف عليه من هذه الجهة.. سنصعب الأمور عليه.. |