| Son iki veya üç yılda Asya'daki gerçek yaşam projelerinde aslında ilk kez Habitat'ın yaşam kalitesinin farkına varıyoruz. | TED | في السنتين او ثلاثة السابقة لقد، للمرة الاولى نحقق جودة الحياة التي في "هابيتات" في مشاريع واقعية عبر آسيا. |
| Astoria'daki sıra evlerden, Park Caddesindeki çatı katlarına kadar.. | Open Subtitles | من صفوف المنازل في استوريا الى البيوت التي في جادة بارك |
| şu an aklımdaki bütün bu sorularla boğuşsam da, tapirlerle bir anlaşmam var. | TED | وبالرغم من كل تلك الأسئلة التي في رأسي حاليا، عندي عهد مع التابير. |
| şu takım elbiseli pislik beni bu gece düşürmeye çalıştı. | Open Subtitles | قطعة القذارة تلك التي في البدلة هناك حاول ليسقطني الليلة |
| AVM'deki bildikleri restoran zincirinde olacağız çünkü yeni şeylere alerjileri var. | Open Subtitles | سلسلة المطاعم تلك التي في السوق لأنهم يتحسسون من التجارب الجديدة |
| Tehlikedeki zavallı küçük bayana, bütün içtenliğinle yardım etmek istiyorsun. | Open Subtitles | أنا الفتاة الصغيرة المسكينة التي في محنة وأنت تُشفق عليّ |
| Üst kattaki koridorun sonundaki.. odayı alacağım. | Open Subtitles | سآخذ الغرفة التي في نهاية القاعة في الطابق العلوي |
| Bu odanın içindeki terör havası yüzünden, bu haberin üstüne gideceğiz. | Open Subtitles | سنواصل مع تلك القصة بسبب هذه الرهبة التي في هذه الغرفة |
| Ama bunu yaparsak, Russellfield'daki kütüphaneyi, bilgisayarlarını kullanmak isterim. | Open Subtitles | لكن إذا قمنا بذلك، أريد استخدام المكتبة التي في روسيلفيلد، أريد استخدام كمبيوترهم |
| Cole Center'daki hatalara kimseyi inandıramama. | Open Subtitles | عدم قدرته على إقناع أي أحد عن العيوب التي في مركز كول |
| Endonezya'daki annenle mi, ayyaş babanla mı? | Open Subtitles | لا حقا ، لأمكِ التي في أندونيسيا أو لوالدك السكير |
| İlk geldiğinizde, biz yararlı ve sağlıklı olduğumuz kadar Brady Bunch'daki aile gibiydik. | Open Subtitles | كنا نافعيين وصحيين كتلك العائلة التي في برادي بنش |
| Tanrım, az önce o adam Super Shuttle'daki kadına şeyini açtı. | Open Subtitles | ياإلهي.. هذا الرجـل كشف عورتـه للمرأة التي في الباص معنا |
| Dedikoducu Kız'daki yazının ardında senin olduğun anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | هل هذا يعني بأنك انت خلف القصه التي في فتاة النميمة ؟ |
| şu anda kanıt dolabındaki miktar, sizin bulduğunuzdan oldukça az. | Open Subtitles | الآن، الكمية التي في الخزنة الآن، أقل بكثير مما أدخلته. |
| Bu fotoğraftaki kız, hani şu seks yapmak için para ödediğin -- | Open Subtitles | الفتاة التي في هذه الصورة التي دفعت لها حتى تتمكن من مضاجعتها |
| Çok basit, ancak çok parlak şu fikirlerden bir tanesi, neden daha önce düşünülmediğine şaşarsınız. | TED | انها واحدة من هذه الأفكار التي في غاية البساطة ، ومع ذلك رائعة، تجعلك تتساءل لماذا لم نقم بها من قبل. |
| Sen insan oldun. Bu görünüşünle Kore'deki bütün yavru kedileri verseler bile dokunmam sana. | Open Subtitles | الطريقة التي تبدين عليها الآن, أنا لن ألمسك مقابل كل الهرر الصغيرة التي في كوريا |
| D. C.'deki en iyi arkadaşım mesela. Biz de sık sık kavga ederdik. | Open Subtitles | مثل صديقتي التي في العاصمه انا و هي كنا نتشاجر دوما |
| Belsoğukluğu, RJ'deki ekstra eklem sıvısını açıklar. | Open Subtitles | السيلان يُفسر السوائل الزائدة التي في مفاصلة |
| Bana saldıran adam. Hmm. Peki fotoğraftaki küçük kız kim? | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمني أذاً من الفتاة الصغيرة التي في الصورة؟ |
| Alt kattaki ailenin benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا عرف أن العائلة التي. في الطابق السفلي تكرهني |
| Ray tam şu anda, burası dışında Avrupa sınırları içindeki milyon tane kasabanın birinden çıkıp, diğerine giriyor. | Open Subtitles | الآن راي في واحدة وأخرى من المليون مدينة التي في أوروبا غير هذه المدينة |