Duyduk duymadık demeyin Majesteleri bugün büyük bir gürültüyle uykusundan uyandırıldı. | Open Subtitles | أستعدو, صاحب الجلالة أستيقظ اليوم من قيلولته بسبب صوت ضربة قوية. |
Duyduk duymadık demeyin Majesteleri bugün büyük bir gürültüyle uykusundan uyandırıldı. | Open Subtitles | أستعدو, صاحب الجلالة أستيقظ اليوم من قيلولته بسبب صوت ضربة قوية. |
Majesteleri, yürekten istediği tek şey var, o da Silahşor olmak. | Open Subtitles | صاحب الجلالة , قلبه لديه فقط رغبة واحدة وذلك ليصبح فارساً |
Bildiğiniz gibi Kral Shahdov kanlı bir devrime maruz kaldı. | Open Subtitles | صاحب الجلالة الملك شادوف نجا من ثورة دموية |
Ana Kraliçe, bu gidişle Veliaht Prens'in başına bir iş gelirse ne yapacaksınız? | Open Subtitles | يا صاحب الجلالة الملكة الأرملة، سوف تسمح للغير وارد أن يحدث لولي العهد؟ |
Emredersiniz Majesteleri. Derhal bu işi yapıyorum. | Open Subtitles | نعم , يا صاحب الجلالة سأباشر على الفور بهذه الأعمال |
Anlamı, büyük bir imparatorluk yükselirken bir diğeri çökecek, Majesteleri. | Open Subtitles | يعني هذا قيام إمبراطورية عظيمة وسقوط أخرى يا صاحبة الجلالة |
Majesteleri bu muazzam donanma, savunmamızı yarar geçer ve sonuçta topraklarımız istila olur. | Open Subtitles | صاحبة الجلالة هذا الأسطول الضخم سوف يسحق بالتأكيد دفاعاتنا البحرية ويجتاحنا على الأرض |
Bunu asla unutmayacağım. Bizim için bir esin kaynağısınız, Majesteleri. | Open Subtitles | لن أنسى لك هذا لقد ألهمتنا جميعاً , صاحب الجلالة |
Dine ve geleneklere bağlı bir yaşam sürmeyi tercih ediyorum Majesteleri. | Open Subtitles | أفضل أن أعيش حياة تستند على التقوى والتقاليد ، ياصاحب الجلالة. |
Evet, Majesteleri kraliyet danışmanlarının belirttiği dostane tutum ve uygunluk konusunda ikna oldu. | Open Subtitles | ..نعم ، لقد إقتنع صاحب الجلالة بكل عطفهن وصدقهن وكونهن من نسب ملكي |
Surrey Kontu, halk arasında huzursuzluk yaratmaktan hapse atıldı Majesteleri. | Open Subtitles | لقد تم حبس الإيرل ساري بسبب الفوضى العامة، ياصاحب الجلالة |
Ekselansları'na, Majesteleri'nin şu an daha iyi olduğunu söylemekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | حسنا, يسرني أن أخبر سموك ان صاحب الجلالة الآن أفضل بكثير |
Majesteleri, sizi bu kadar iyi ve sağlıklı gördüğüme çok sevindim. | Open Subtitles | صاحب الجلالة يجعلني سعيدة للغاية أن أراك على ما يرام وسعيد |
Size, Majesteleri'nin kızları Leydi Mary ve Leydi Elizabeth'i takdim etmek isterim. | Open Subtitles | أسمح لي أن أقدم بنات صاحب الجلالة السيدة ماري والسيدة اليزابيث فاتنات. |
Kral Shahdov, Hamlet'i temsil etti. | Open Subtitles | لقد إستمعت للتو عرض هاملت من صاحب الجلالة الملك شادوف |
Televizyonda Hamlet'i oynayan bir Kral. | Open Subtitles | صاحب الجلالة ملك يمثل هاملت على شاشة التلفزيون |
Avrupa'daki hiçbir Kral sizin gibi yazamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع أى ملك أخر أن يكتب مثلك يا صاحب الجلالة. |
Majestelerinin Resolute gemisinin kerestesi ile yapılmış ve Kraliçe Viktoria tarafından verilmiş. | TED | لقد بُني من أخشاب سفينة صاحبة الجلالة حازمة وقدمته الملكة فيكتوريا. |
- Emredersiniz Majesteleri. - Ayrıca Beauchamp Lordu'nu getirin. | Open Subtitles | نعم ، يا صاحب الجلالة - ونادي السيد بوشامب - |
Herkes için en iyisi. Hm. | Open Subtitles | أفضل للجميع صاحبة الجلالة |
Üç bin yıl önce medeniyet Nil nehrinin kıyılarında gelişmeye başlıyordu. Bazı köleler, bu örnekte İbrani çobanlar, muhtemelen keçi boku gibi kokarak tahtında, yükseklerde oturan Firavun'a bir beyanda bulundular "Biz, siz Majesteleri ile eşitiz." | TED | منذ ثلاثة آلاف سنة نشأت الحضارة على ضفاف النيل وبعض العبيد وهم رعاة يهود في هذه الحالة وريحتهم قبيحة مثل براز الأغنام أعلنو للفرعون وهو يجلس على عرشه: نحن يا صاحب الجلالة على نفس المستوى مثلك. |
Majesteleri adına Gerard Patrick Conlon aleyhine... açılan kamu davası... reddedilmiştir. | Open Subtitles | في قضية صاحبة الجلالة... ضد "جيرارد باتريك كونلن"... تم إسقاط التهم |